Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1494 E. 2022/1397 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1494
KARAR NO: 2022/1397
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10.05.2022
NUMARASI: 2022/15 Esas – 2022/402 Karar
DAVA: Kıymetli Evrak İptali
Zayi nedeniyle bono iptali talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili Bankanın Altunizade Şube müşterilerinden … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin alacaklısı olduğu ve Müvekkil Bankaya tahsile verdiği; Borçlusu …- … Optik olan, 30.04.2022 vade tarihli, 2.500,00 TL bedelli senedin tahsil için … Bankası- Banaz Şubesine gönderim sürecinde kargo aşamasında kayıp duruma düştüğü ve teslim edilemediği bilgisi kargo şirketi tarafından bankaya iletildiğini, Yapılan tüm aramalara rağmen ilgili senedin bulunamadığı ve davaya konu senet asılının zayi olduğunun tespit edildiği, açıklamalara konu senet hakkında Banka şubelerinden ve ilgililerinden tahsilini önlemek amacıyla ödeme yasağı kararı verilmesini, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca gerekli ilanların yapılması suretiyle ödeme yasağının senetdin borçlusuna ve/veya keşidecisine bildirilmesini, Söz konusu senedin zayii nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davaya konu çekin kaybolduğu veya çalındığına ilişkin bir vakıa ve delil ileri sürülmemesi,davacının yetkili hamil olduğuna ilişkin dosya kapsamında ispat yükünü yerine getiremediği ,dolayısıyla zayi nedeniyle senet iptalinin koşullarının oluşmaması nedeniyle…” davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından her ne kadar davanın reddi kararına davaya konu çekin kaybolduğu veya çalındığına ilişkin bir vakıa ve delil ileri sürülmemesini gerekçe olarak gösterilmiş ise de davaya konu, müvekkili bankanın Altunizade Şube müşterilerinden … San. Ve Tic. Ltd. Şti ‘ nin alacaklısı olduğu ve müvekkili bankaya tahsile verdiğini, borçlusu …- … Optik olan, 30.04.2022 vade tarihli, 2.500,00 TL bedelli senedin tahsili için … Bankası- Banaz Şubesine gönderim sürecinde kargo aşamasında kayıp duruma düştüğünü, teslim edilemediği bilgisi ilgili kargo şirketi tarafından müvekkili bankaya iletildiğini ve bu hususta kargo şirketi tarafından düzenlenen yazının dava dilekçesi ekinde olduğunu, Mahkemece de takdir edileceği üzere bankaların, yoğun denetim altında bulunan ve kendileri için belirlenmiş özel kurallara uymak şartıyla faaliyet gösterebilen kuruluşlar olup Yargıtay’ın pek çok kararında güven ve itibar kurumu olarak kabul edildiğini, nitekim konuyla ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.09.2019 tarihli, E. 2017/11-129, K. 2019/961 sayılı kararının ekli olduğunu, Huzurda görülmekte olan davaya konu ve iptali talep edilen senedin, yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığını ve davaya konu senet aslının zayi olduğu tespit edildiğini, müvekkili banka tarafından bu tespitle ilgili tutanak düzenlendiğini ve dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, Yine mahkeme tarafından her ne kadar davanın reddi kararına davacının yetkili hamil olduğuna ilişkin dosya kapsamında ispat yükünü yerine getiremediği gerekçe gösterilmiş ise de güven ve itibar kurumu olan müvekkili banka tarafından düzenlenen tespit tutanağında davaya konu senedini Banka Altunizade Şube müşterilerinden … San. Ve Tic. Ltd. Şti ‘ nin müvekkili bankaya tahsile verdiği ve işbu senedin … Bankası- Banaz Şubesine tahsile gönderilmesi aşamasında kargoda kaybolduğunun tutanak altına alındığını, Bu doğrultuda müvekkili bankanın, davaya konu senedin yetkili hamili olduğu ve işbu senedin kaybolduğu izahtan vareste olduğunu, TTK’nın 760.maddesi uyarınca talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini, İşbu davada da mahkeme tarafından tesis edilen ara karar uyarınca iptal talebine ilişkin ilan işlemleri gerçekleştirildiğini, bu doğrultuda hazırlanan ilan metni Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, dosyada mübrez ve bahse konu ilan metni ile ilan edildiğini, Davaya konu senedin verilen süre içerisinde mahkemeye sunulmamakla zayi nedeniyle iptal davasının şartları meydana geldiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 757 vd maddeleri uyarınca, zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkindir. Talepte bulunulan vekili, müvekkilinin tahsiline aracılık ettiği (tahsil cirosu ile alınan) bononun zayi olması nedeniyle ödemeden men kararı verilerek dava konusu bononun zayi olması nedeniyle zayi belgesi verilmesini istemiş, İlk derece mahkemesince bononun kaybolduğuna dair delil ileri sürülmediği, davacının da yetkili hamil olduğunu kanıtlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptali müessesesinin amacı, senede bağlı alacak hakkının, sırf senet zayi oldu diye sona ermesinin önüne geçmektir. Bu nedenle, zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için, çekte mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Dosyada, davacı tarafından, dava konusu bononun tahsil cirosu ile alınıp, tahsil amacıyla kargo ile … Bankası Banaz Şubesine gönderim sürecinde kaybolmak suretiyle zayi olduğu ileri sürülmüş, iptali talep edilen bono hakkında gerekli bilgiler sunulmuştur. Hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği taşımayacak olan bu türden davalarda, bonoya ilişkin ayrıntılı bilgiler verildiği gibi, bononun gönderildiği kargo şirketinden alınan yazı da delil olarak sunulmuştur. Bu hususlar dikkate alındığında davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle kıymet evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkansız hale getirecektir. Kaldı ki dava sırasında gerekli ilanlar yapılmış, vadeden itibaren istinaf inceleme tarihi itibariyle üç aylık ibraz süresi de geçmiş olup, bono üzerinde hak iddia eden herhangi bir kişi müracaatta bulunmamıştır. Bu sebeple uyuşmazlık yönünden talep edenin beyanı ve sunduğu belgeler esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine dair verilen karar yerinde değildir (Bakınız Yargıtay 11.H.D’si 02/03/2015 tarih, 2014/14991 E, 2015/2821 K,27/04/2015 tarih, 2015/1043 E.,2015/5862 K. sayılı emsal ilamları). Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince, kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği kanaatine varıldığından, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, talebin esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-TTK’nın 818/1.s maddesi yollamasıyla aynı Yasa’nın 757 vd.maddeleri uyarınca talebin kabulü ile Borçlusu …- … Optik olan, … no’lu, 30.04.2022 vade tarihli, 2.500,00 TL bedelli bononun zayi nedeniyle iptaline,2- Karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Bakiye gider avansının talep halinde iadesine, 5-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının, talep halinde davacıya iadesine,6-Davacı tarafından yatırılan istinaf harcının Hazineye gelir kaydına, 7-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine, 8-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27.10.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK 362/1-ç maddesi uyarınca karar kesindir.