Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1491 E. 2022/1407 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1491
KARAR NO: 2022/1407
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23.12.2021
NUMARASI: 2021/1689 Esas – 2021/940 Karar
DAVA: Şirketin Sicil Kaydının İhyası
Taraflar arasındaki ihya davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … Tic. A.Ş’nin … nezdinde … sicil numarasına kayıtlı iken 05/01/2021 tarihinden ticaret sicil gazetesinde ilan edilen Beyoğlu … Noterliği’nin 25/12/2020 tarihli … yevmiye numarası ile tasdikli 25/12/2020 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, ihyası devam eden şirketin devam eden derdest davası bulunmasına rağmen davanın sonucu beklemeksizin tasfiyesi kapatılarak 24/08/2021 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilen Beşiktaş … Noterliğinin 20/08/2021 tarih … yevmiye numarası ile tasdikli 20/08/2021 tarihli genel kurul kararı ile şirketin sicil kaydının terkinine karar verildiğini, ihyası istenen şirket tarafından yapılan … Ticaret A.Ş ibareli 11/05/2020 tarihli … başvuru numaralı marka tescil başvurusunun müvekkili şirketin tescilli markaları ile karıştırılma ihtimali bulunduğundan adı geçen şirketin işbu marka başvurusuna istinaden Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2021/190 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, söz konusu yargılama devam ederken …’in ticaret sicilden terkin edildiğinin istihbar edildiğini, Ankara 3. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından söz konusu dosyada taraf teşkili sağlanması adına 05/10/2021 tarihli duruşmada taraflarına ihya davası açmak için süre verildiğini belirterek … nezdinde … sicil numarası ile kayıtlı iken 24/08/2021 tarihinde sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Ticaret A.Ş’nin ihyasına, son tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK 32. Maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. Madde hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilinin konu edilen şirkete tasfiye memuru olarak atandığını, ticaret kanunundan kaynaklı olarak yetki ile sınırlı olmak üzere iş ve işlemleri gerçekleştirdiğini, yasal prosedür ile sunulan ilanlar ile de konu edilen şirketin tasfiye süreci son bulduğunu, Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülen davalarda konu edilen … Firması’nın tasfiye ve kapandığından dolayı marka sahibi olan kişinin davaya dahil edildiğini ve taraf teşkilinin sağlandığını, şirketin yeniden ihyasının zorunlu kılacak bir neden ve yasa maddesinin bulunmadığını, konu edilen şirketin tasfiyesi ve kapatılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…TTK 547 maddesine göre davacının, Tasfiye Halinde … Ticaret Anonim Şirketi’nin ihyasını istemekle haklı olup …nde … sicil no ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret Anonim Şirketi’nin Ankara 3.fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/190 Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek kararın infazı işlemleriyle sınırlı olmak kaydı ile ihyasına, tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına…” gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tasfiye memuru vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili tasfiye memuru tarafından tasfiyenin yasal mevzuata uygun şekilde gerçekleştirildiğini, dava konusu markanın devrolunduğunu, devralan kişinin de davaya dahil edilmesinin sağlandığını, dolayısıyla davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, Mahkemece açıklanan gerekçeli karardaki gerekçenin yetersiz olduğunu, bu aşamada yeterli araştırma yapılmadan delil durumu ve diğer davalı … Sicili Müdürlüğünden şirkete tasfiye süreci ile ilgili evrakların celp edilmeden ve deliller yeterince toplanmadan sadece kanun metnini baz olarak sonuca nasıl ulaşıldığı açıklanmadan yazılan karar, eksik incelemeye tabi olup sadece bu nedenle dahi bozma nedeni olduğunu, dolayısıyla şirketin ihyasını gerektirecek bir hususun bulunmadığını, mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının adil yargılanmanın temel unsurlarından biri olduğunu, hukuk devletinin ve hukuki güvenlik ilkesinin de bir gereği olduğunu gerekçenin doyurucu olması gerektiğini, kararın neden, nasıl, hangi hukukî gerekçeyle ve hangi deliller değerlendirilmek suretiyle verildiği hususlarını içerdiğini, zira mahkemenin keyfilikten uzak şekilde, hukuka ve kanuna uygun karar verip vermediği ancak gerekçeden anlaşılabileceğini, Ancak eldeki gerekçeli kararda mahkemece hangi delillerin nasıl değerlendirildiği ve bu kanaate neden varıldığı açıklanmadığını, (Aynı yönde; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 27 Mart 1989, 5058/1931. Karar için bkz. Kaçak, Nazif, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 2. Cilt, Seçkin Yay., 3. baskı, Ankara 2008, s. 1461. – İnceoğlu, Sibel, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, Beta Yay., 2. baskı, İstanbul 2005, s. 322; Harris, David/ O’Boyle, Michael/Bates, Ed/ Buckley, Carla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Hukuku, Avrupa Konseyi Yay., Türkçe 1. baskı, Ankara 2013, s. 271.) iş bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yargılamanın yeniden yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 547. maddesi uyarınca, şirket sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhyası talep olunan şirketin tasfiyesinin sona erip 24/08/2021 tarihinde tescil edilerek ticaret sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır. TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu  anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret  mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir. Davacının, davalı aleyhine Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi2021/190 E sayılı dosyasında, terkin olan şirketi hasım göstererek marka hakkına dayalı olarak dava açtığı, terkin olan şirketle ilgili yapılacak işlemlerde şirketin temsili ve verilecek kararın infazı yönünden terkin edilmiş şirketin yeniden tescilini talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece TTK’nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin olan şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, anılan madde hükmü uyarınca, son tasfiye memuru olduğu anlaşılan davalı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri için de tasfiye memuru olarak atanmasında yasa ve usule aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalının, Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi 2021/190 E sayılı davasında, dava konusu markanın devrinin yapıldığı, devralan kişinin de davaya dahil edildiği buna göre davacının ihya davasında korunmaya değer yararı bulunmadığına ilişkin iddiaları, ihya davasının konusu olmayıp, Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi 2021/190 E sayılı davası kapsamında savunma olarak ileri sürülmesi gereken savunmalar olduğundan, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27.10.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın davalı tasfiye memuru vekiline tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.