Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/149 E. 2022/263 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/149
KARAR NO: 2022/263
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11//2021 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2021/645 D.İş – 2021/632 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlular vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, bir kısım borçlular vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlulardan, … Keşan Şubesinden verilme, 25/09/2021 keşide tarihli, 60.000 TL bedelli çeke istinaden alacaklı olduğunu, alacağın borçlular tarafından ödenmediğini belirterek 60.000 TL alacağın güvence altına alınması amacıyla borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İl derece mahkemesi, 01/10/2021 tarih ve 2021/645 D. İş Esas, 2021/632 D. İş K sayılı ilamı ile; ihtiyati haciz koşulları oluştuğu kabul edilerek, talebin %15 teminat karşılığında kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına karşı borçlular …Ltd.Şti, … ve …Ltd.Şti. vekili tarafnıdan, İİK’nın 265.maddesi uyarınca itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlular …Ltd.Şti., … ve …Ltd.Şti. vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ihtiyati hacze konu çekte ciranta konumunda bulunduklarını, çekin keşidecisi … Ltd. Şti. olup şirket merkezi Edirne ili Keşan ilçesinde bulunduğunu, şirketin ticari faaliyetlerinin de buradan yürüdüğünü, yine ihtiyati hacze itiraz eden her iki müvekkilinin de yerleşim yerinin Tekirdağ ili Süleymanpaşa ilçesi, çekin keşide edildiği yerin de Keşan ilçesi olduğunu, ortada herhangi bir yetki sözleşmesi bulunmadığını, karşı tarafça ihtiyati hacze itiraz eden müvekkili aleyhine başlatılmış icra takibine karşı takibin taliki ve iptali talepli dava açılarak yetki itirazında bulunulduğunu, belirtmiş ve sonuç olarak; talep konusu çeke ilişkin ihtiyati haciz kararı yetkisiz mahkeme de alınmış olup mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, talepte bulunanın ihtiyati haciz kararı verilmesinin gerektirir şekilde müvekkillerinin mali durumlarını ortaya koymadığını, 25.09.2021 tarihli 60.000 TL bedelli talep konusu çek yönünden müvekkillerinin öncesinde temerrüde düşürülmemiş olduğunu, aynı zamanda somut olayda alacaklı tarafından yaklaşık ispat koşulunun da yerine getirilmediğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, itiraza cevap dilekçesinde; takip konusu çekte birden fazla borç bulunduğu için HMK’nın 7. maddesi gereği borçlulardan …’ın Mernis adresi olan Eyüpsultan/İstanbul adresi itibariyle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, esasa ilişkin olarak da ihtiyati hacze itiraz sebepleri İİK’nın 265. maddesine tahdidi olarak sayılmakla borçlu vekilleri tarafından sürülen itiraz sebeplerinin bu kapsamda olmadığını belirterek itirazın reddine karar verilmesini istemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti. vekili itiraz dilekçesi ile; müvekkili … Ltd Şti. aleyhinde davalı …AŞ tarafından 25/09/2021 tanzim ve 27/09/2021 ibraz tarihli 60000-TL bedelli Çeke istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde ödeme emrinin 09/10/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, akabinde aynı gün Keşan İcra Müdürlüğü’nün … Tal sayılı dosyası üzerinden de İstanbul 8 Asliye Ticaret mahkemesi’nin 2021/645 D İş sayılı dosyası üzerinden verildiği anlaşılan İhtiyati haciz kararı uygulandığını, takip konusu çek incelendiğinde emre yazılı olduğu Lehdarın …-… olduğu buna karşın ilk cironun lehtara değil … Tic Ltd Şti ne ait olduğu açık ve net anlaşıldığını, lehdar … en fazla bir şahıs firması iken ilk ciranta lehdar değil bir ticaret şirketi olan … Ltd Şti olduğunu, davalı /takip alacaklısının ciro zincirindeki kopukluk sebebi ile yetkili hamil sıfatını haiz olmadığından kambiyo hukuku bakımından alacaklı sıfatı da bulunmadığından kambiyo senetlerine mahsus takip hakkı bulunmadığını, o nedenle İhtiyati haciz talep hakkının olmadığını, dayanak çek incelendiğinde yetkili hamil /alacaklı sıfatı bulunmadığı açık ve net olduğunu belirterek; müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, itiraza cevap dilekçesinde; ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup borçluların itirazlarının sayılan sebeplerden olmadığını, hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz tüm itirazların reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 19.10.2021 tarihli ara kararı ile borçlu … Ltd.Şti’nin ve yine 19.10.2021 tarihli ara kararı ile …, … Ltd. Şti, … Ltd. Şti’nin ihtiyati haciz kararına itirazın duruşma açılarak görülmesine karar verilmiştir. Tüm borçluların itirazının 15.11.2021 tarihinde açılacak duruşma ile değerlendirilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 22.11.2021 tarihli ek kararında; “…İhtiyati hacze itiraz eden; …Ltd.Şti, … ve …Ltd. Şti. Yönünden yapılan itirazların incelenmesinde; İhtiyati hacze itiraz eden bir kısım borçlular vekili dilekçesinde; İhtiyati haciz talebinde bulunan … A.Ş.’nin ihtiyati haciz talebine dayanak olarak 25.09.2021 Tanzim ve 27.09.2021 ibraz tarihli 60.000,00-TL tutarlı çeki gösterdiği, ihtiyati hacze itiraz eden müvekkillerin bahse konu bu çekte ciranta konumunda olduklarını, çekin keşidecisinin … Ltd. Şti. Olduğunu ve Edirne İli Keşan ilçesinde kain bulunduğunu ve ticari faaliyetlerini de burada yürüttüğünü, yine ihtiyati hacze itiraz eden her üç müvekkilin de yerleşim yerlerinin Tekirdağ İli Süleymanpaşa İlçesi sınırları içinde kaldığını, yine çekin keşide edildiği yerin Keşan ilçesi olduğunu, ayrıca iş bu çekte, ne cirantalar ne de keşidecinin tarafı olduğu herhangi bir yetki sözleşmesi bulunmamadığını, nitekim karşı tarafça ihtiyati hacze itiraz eden müvekkiller aleyhine başlatılmış olan İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine karşı da, takibin taliki ve iptali talepli dava açılmış olduğunu, yetki itirazında bulunulduğunu, bu nedenlerle 25.09.2021 tanzim tarihli 60.000,00-TL bedelli … TAŞ Keşan Şubesi çekine ilişkin ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemede alınmış olduğunu, Mahkemenin yetkisine ve dolayısıyla yetkisiz olarak verilmiş bulunan ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini ve ayrıca talepte bulunan … A.Ş.’nin, ihtiyati haciz verilmesini gerektirir şekilde, ihtiyati hacze itiraz eden müvekkillerin mali durumlarını ortaya koyamadığını, kaldı ki 25.09.2021 tarihli 60.000,00-TL bedelli … TAŞ Keşan Şubesine ait çeke ilişkin yalnızca ciranta sıfatları bulunan müvekkillerine, kaşı tarafça ulaşılmadığını, müvekkillerinin bu bakımdan temerrüde de düşürülmemiş olduğunu, bunun yerine tüm malvarlıklarına ve banka hesaplarına ihtiyati haciz uygulanmak suretiyle ticari hayatlarını durdurma yolunun tercih edildiğini, ihtiyati haciz talep eden … A.Ş.’nin ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir yaklaşık ispat külfetini yerine getirmemiş olmasına rağmen usul ve yasaya aykırı olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini belirterek; müvekkilleri yönünden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiş olup; Yetkiye ilişkin itirazlar incelendiğinde; İİK’nın 258. maddesinde, ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 50. maddesinde ise; ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulduğu, bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede de, ihtiyati haczin dayanağı olan ve bir sureti dosyamız mündericatında yer alan 25.09.2021 tanzim tarihli, 60.000,00-TL bedelli, … T.A.Ş. Keşan Şubesine ait çek incelendiğinde, çekte ciranta olarak gözüken …’ın adresinin, ‘… Mah. … Cad. No:… Eyüpsultan/İstanbul’ olduğu, bu haliyle de, az yukarıda da izah edildiği üzere, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde de ihtiyati haciz talep edilebileceği anlaşıldığından, bir kısım borçlular vekilinin yetkiye ilişkin itirazlarına iş bu nedenlerle itibar edilmemiş ve reddine karar verilmiştir. Diğer itirazlar incelendiğinde de; İtiraz eden bir kısım borçlular vekilinin yetki dışındaki itirazlarına ilişkin hususların İİK’nın ‘İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz’ madde başlıklı 265. Maddesindeki koşullardan olmadığı, itirazların yargılamayı gerektirir mahiyette olduğu, dosyanın niteliği gereği de esastan yargılama yapmanın mümkün olmadığı anlaşıldığından, itiraz eden vekilinin, yetki itirazı dışında kalan ihtiyati haciz kararına vaki sair itirazlarının da reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden; … Ltd. Şti. Yönünden yapılan itirazların incelenmesinde; İhtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti. Vekili itiraz dilekçesinde; Müvekkili … Ltd Şti. aleyhinde, … A.Ş. tarafından, 25/09/2021 tanzim ve 27/09/2021 ibraz tarihli 60000-TL bedelli Çeke istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğünüm … E sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde ödeme emrinin 09/10/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, akabinde aynı gün Keşan İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyası üzerinden de, İstanbul 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/645 D. İş sayılı dosyası üzerinden verildiği anlaşılan İhtiyati haciz kararının uygulandığını, takip konusu çek incelendiğinde, emre yazılı olduğu Lehdarın …-… olduğu, buna karşın ilk cironun lehtara değil, … Ltd. Şti. ye ait olduğunun açık ve net anlaşıldığını, lehdar … En fazla bir şahıs firması iken ilk cirantanın lehdar değil bir ticaret şirketi olan … Ltd Şti olduğunu, Davalı /takip alacaklısının ciro zincirindeki kopukluk sebebi ile yetkili hamil sıfatını haiz olmadığından kambiyo hukuku bakımından alacaklı sıfatı da bulunmadığından kambiyo senetlerine mahsus takip hakkı bulunmadığını, o nedenle İhtiyati haciz talep hakkının olmadığını, dayanak çek incelendiğinde yetkili hamil /alacaklı sıfatı bulunmadığının açık ve net olduğunu belirterek, müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiş ise de; ihtiyati haczin dayanağı olan çek incelendiğinde, itiraz eden … Ltd. Şti.’nin çekte keşideci sıfatına haiz olduğu, keşideci-borçlunun, kendisinden sonraki lehdarın imzası ve borcun esasına yönelik itirazlarının, İİK’nın 265. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri kapsamında olmadığı, itirazların yargılamayı gerektirir mahiyette olduğu ve bu haliyle de söz konusu itirazların ihtiyati hacze itiraz aşamasında incelenemeyeceği, dosyanın niteliği gereği de esastan yargılama yapmanın mümkün olmadığı anlaşıldığından, itiraz eden vekilinin, itirazlarının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, ihtiyati hacze yapılan tüm itirazların ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular …Ltd.Şti., … ve …Ltd.Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz edenler …, … Ltd. Şti, … Ltd. Şti vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yetki itirazının reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu, zira takibin iptali ve taliki talepte olarak İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde 2021/858 Esas sayılı dosyayla açılmış bulunan davada 30.11.2021 tarihinde itirazları kabul edilerek ihtiyati hacze itiraz eden müvekkilleri bakımından yetkili mahkemenin ve icra dairelerinin Tekirdağ adliyesi yargı çevresi içerisinde bulunulduğu tespit edilmiş olmakla istinafa konu talep açısından da yetki itirazlarının kabulünün gerektiğini, Müvekkillerinin yokluklarında verilen ihtiyati haciz kararında talepte bulunanın yararına vekalet ücretine hükmedilmiş iken yokluklarında verilen ihtiyati haciz kararına itiraz eden müvekkilleri aleyhine ihtiyati hacze itirazın reddine dair kararda yeniden bu kez 1.125,00 TL vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, Somut olayda yaklaşık ispat yükü yerine getirilmeden ciranta olan müvekkillerine başvurulmaksızın müvekkilleri temerrüde düşürülmeksizin defi ve itiraz imkanlarını kullanmalarına müsaade edilmeden ayrıca yetkisiz de olan mahkemece karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlular …, … Ltd.Şti ve … Ltd.Şti vekilince, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Talep konusu çekte keşidecinin ihtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti. olduğu, itiraz eden tarafından keşide edilen çekin diğer bir itiraz eden …- … emrine düzenlendiği, çekin ciro yoluyla alacaklı tarafından iktisap edildiği, çekin üzerindeki lehtar ve ilk cirantanın … Ltd. Şti., ikinci cirantanın … Ltd.Şti., üçüncü cirantanın …, dördüncü cirantanın …, beşinci cirantanın … ve son cirantanın alacaklı … olduğu anlaşılmaktadır. Borçlular vekili, gerek ihtiyati haciz kararına itirazında gerekse istinaf aşamasında yetki itirazını tekrarlamıştır. İhtiyati hacze itiraz eden müvekkilleri bakımından Tekirdağ adliyesi yargı çevresinin yetkili olduğunu öne sürmektedir. İhtiyati hacizde hangi mahkemenin yetkili olduğunun İİK’nın 258. maddesinin yollamasıyla aynı Kanun’un 50. maddesi gereğince belirlenmesi gerekir. İİK’nın 50. maddesi uyarınca yetkili mahkeme, HMK’da mahkemelerin yetkisini düzenleyen kurallara göre belirlenir. Buna göre, davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki genel yetkili mahkemeden, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesinden, çeke dayalı olarak çekin keşide ve ödeme yerindeki mahkemeden, ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Talep dayanağı çeklerin bankaya ibrazı ile borcun götürülecek borç niteliğine dönüşmesinden dolayı TBK’nın 89/1. ve HMK’nın 10. maddeleri uyarınca alacaklının kendi yerleşim yeri maddesinde ve HMK’nın 6. maddesi uyarınca da borçlunun yerleşim yeri mahkemesinde talepte bulunulabilecektir. Ayrıca, İİK’nın 50. maddesi uyarınca sözleşmenin yapıldığı yer (somut olayda çeklerin keşide yerleri) mahkemeleri de yetkilidir. Alacaklının yerleşim yeri olan Şişli ilçesinin İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu tespitler ışığında ilk derece mahkemesinin itirazın reddine karar vermesinde herhangi bir hukuka aykırılık yoktur. İİK’nın 257/1. madde gereğince, muaccel ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısı, mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Aynı Kanun’un 258. maddesi uyarınca alacaklı, alacağın varlığı miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli belgeleri sunmak zorundadır. Kural olarak kambiyo senetleri borç ikrarı mahiyetindedir. Hamil, TTK’nun 720/2. maddesi uyarınca ibraz süresi içinde karşılıksız şerhi yazdırmak suretiyle cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı müracaat haklarını kullanabilir. Somut olayda da kanunun tanıdığı bu açık imkânı kullanan ihtiyati haciz isteyen alacaklı, kısmen karşılıksız şerhi koydurarak protesto yerine geçecek bir işlem yapmış bulunmaktadır. Somut olayda ihtiyati haciz talebine dayanak yapılan çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemine tabi tutulması nedeniyle aranacak borç vasfını yitirip götürülecek borç haline dönüştüğü, ve muaccel olan para borcu için İİK’nın 257/1. maddesindeki yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla borçlular vekilinin müvekkillerine başvurulmadan dolayısıyla müvekkilleri temerrüde düşürülmeden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği ve yönündeki istinaf başvurusunun reddi gerektiği gibi az önce bahsi geçtiği şekilde borç muaccel olmakla talepte bulunan tarafından ihtiyati haciz kararı verilmesine yeterli düzeyde ispat yükü de yerine getirilmiştir. Borçlular vekili defi ve itiraz imkanları kullanmalarına müsade edilmeksizin ihtiyati haciz kararı verildiğini öne sürse de zaten İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. Somut olayda da İİK’nın 265. maddesi kapsamında yapılmış bir itiraz bulunmamaktadır. Az yukarıda bahsi geçtiği üzere; itiraz eden borçlu tarafça ileri sürülen itiraz nedenleri ve iddiaları menfi tespit davası yoluyla ileri sürülebilecek nitelikte olup, İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış olan ihtiyati hacze itiraz kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararda, ihtiyati haciz kararı talep edenin usulüne uygun vekaletname dahilinde avukat ile temsil edildiği ve itirazın değerlendirildiği duruşmada da hazır olan alacaklı vekili lehine, karar tarihinde yürüklülükte olan AAÜT’nin 2. kısım 1. Bölün 1/b bendindeki esaslarına göre vekil ücreti tayini de isabetli olup bu konudaki istinaf nedeni yerinde değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati hacze itiraz eden bir kısım borçlular vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular …Ltd.Şti., … ve …Ltd.Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İtiraz edenler tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-İtiraz edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi lerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 07.03.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİKnın 265/son maddeleri uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.