Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1457 E. 2022/1408 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1457
KARAR NO: 2022/1408
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 02.03.2022
NUMARASI: 2022/1 Esas – 2022/147 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … San. Ve Tic. LTD. ŞTİ ‘den olan ticari alacağına istinaden ,İstanbul Anadolu (Kadıköy … ) İcra Müdürlüğü … esas sayılı ilamsız icra takibi açıldığını, şirketin icra takibine itirazı üzerine bu defa İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2013/374 E. Sayılı dosya ile itirazın iptali davası açıldığını, iş bu davadan verilen kararın Yargıtayca bozulması üzerine yeni esas numarası aldığını ve nihayetinde İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/216 esas ,2021/1256 karar, 23.11.2021 tarihli kararı ile müvekkili lehine itirazın iptaline karar verilerek, icra takibine konu 135.311.70 TL alacak yönünden takibin devamına,%20 icra inkar tazminatına ,yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedildiğini bu süreçte davalı şirketin, mal kaçırmak amacıyla önce şirket ortaklarını değiştirdiğini, … markasının grup şirketleri üzerinden mal kaçırmak içinde ünvanını da değiştirildiğini, ayrıca İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında, davalı şirketin vekili olduğu halde tasfiyenin mahkemeye kötü niyetle bildirmediğini, ve tasfiye sürecinden sonra aslında vekilliği bittiği halde bunu da mahkemeye bildirmeyerek davayı takip etmeye devam ettiğini ve davada lehlerine karar çıkması üzerine şirketin tasfiyet edildiğini ve taraflarına ihya davası açmak için süre verildiğini tüm bu nedenlerle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil numarası ile kayıtlı … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve ticaret siciline yeniden tescil ve ilanı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davalılar davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş, davalı Tasfiye Memuru … vekili katıldığı duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır. Davalı … Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır. Diğer davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin 09/05/2019 tarihinde tamamlandığı anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/216 Esas sayılı dosyasının açılış tarihinin tasfiyenin tamamlanmasından önceye ilişkin olduğu, bu durumda davalı tasfiye memurunun ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutularak, davanın ve birleşen dosya davasının kabulüne…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1 E. 2022/147 K. 02.03.2022 T. sayılı kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü müvekkiline yapılan tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığını, zira tebligat evrakında mesai saati içerisinde müvekkilinin neden adreste bulunmadığı ve nerede olduğu araştırılmadığını, komşunun neden imzadan imtina ettiğinin yazılmadığını, kaldı ki tebliğ zarfının üstünde komşunun isminin dahi yazmadığını, bu haliye tebligatın usulsüz olduğunu, konuyla ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1674 E. 2020/322 K. 02.06.2020 T.kararının ekli olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 547. maddesi uyarınca, şirket sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhyası talep olunan şirketin tasfiyesinin sona erip 09/05/2019 tarihinde tescil edilerek ticaret sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır. TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu  anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret  mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir. Davacının, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi nin 2017/216 E 2021/1256 K sayılı dosyasında, terkin olan şirketi hasım göstererek açtığı itirazın iptali davası , terkin olan şirketle ilgili yapılacak işlemlerde şirketin temsili ve verilen kararın infazı yönünden terkin edilmiş şirketin yeniden tescilini talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece TTK 547 maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin olan şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, TTK 547 maddesindeki yasal düzenleme uyarınca son tasfiye memuru da olduğu anlaşılan davalı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri için de tasfiye memuru olarak atanmasında yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Davalı vekilince açılan davada müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olarak yapıldığı ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince açılan davada düzenlenen tensip zabtıyla davanın basit usulde görülmesine ve 3 nolu tensip ara kararı ile davalı tasfiye memuruna dava dilekçesi, tensip zabtı ekli olarak duruşma günü bildirir tebligat çıkarılmasına karar verilerek, duruşma gününü de 02.03.2022 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. Mahkemece tensip ara kararları uyarınca davalı tasfiye memurunun dava dilekçesinde bildirilen ve mernis adresi olduğu anlaşılan adresine tebligat çıkarılmıştır. İstinaf incelemesi açısından uyuşmazlık, ilk derece mahkemesince davalı tasfiye memuruna tensip ara kararı uyarınca çıkarılan tebligatın davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği noktasındadır. Dosyadaki tebligat tutanağının incelenmesinde; tebligatın davalı tasfiye memurunun … Mah. … Sk. No … içkapı No … Maltepe/İstanbul’ daki adresinin kapısına yapıştırılmak suretiyle TK’nun 21.maddesi uyarınca , 18.02.202 tarihinde tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu tebligatın TK’nun 21 ve Tebligat Yönetmeliğinin 29-30.maddelerine uygun bir tebligat olup olmadığının ortaya konulması gerekir. Anılan tebligat kaşesinde; “MUHATABIN TEVZİAT SAATLERİNDE BULUNMAMASI SEBEBİYLE KOMŞUSUNDAN ( … soyadı okunamadı) SORULARAK İŞTE OLDUĞU TESPİTİYLE VE İMZADAN İMTİNA EDİLDİĞİ BELİRTİLEREK TEBLİGAT İLGİLİ MAHALLE MUHTARLIĞINA TESLİM EDİLDİDİĞİ, KEYFİYETİ BİLDİRİLEN İHBARNAMENİN MUHATABIN ADRESİNİN KAPISINA YAPIŞTIRILDI. DURUMU MUHATABA HABER VERMESİ İÇİN EN YAKIN KOMŞUSUNA HABER VERİLDİ ” şeklinde açıklama yazılı olduğu görülmüştür. TK’nun 21/1. maddesi uyarınca, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıda maddeler uyarınca tebligat alabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunamazsa, tebliğ memuru, tebliğ evrakını o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi tebligat muhatabının kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Tebligat Yönetmeliği’nin 29 ve 30. maddeleri uyarınca, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılacak olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunamazsa, muhatabın hangi sebeple adresten geçici veya sürekli olarak ayrıldığını tebligat memurunun araştırması ve yaptığı tespitleri tebligat tutanağına yazması gerekir. Ayrıca bu beyanı yapan kişinin imzasını da tutanağa alması gerekir. Somut olayda ise, muhatabın adreste bulunmama sebebi konusunda araştırma yapılıp tutanağa yazıldığı, imzadan imtina ettiğinin de tutanağa yazıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda davalı vekilince 28.02.2022 tarihli dilekçe ekinde davalı adına vekaletname sunulduğu, 02.03.2022 tarihli oturumda da davalının vekilinin katılımı ile temsil olunduğu gözetildiğinde, davalı vekilinin müvekkili tasfiye memuruna tensip kararı uyarınca duruşma günü bildirmek için yapılan tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle kararın bozulması gerektiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu nedenle, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvuru nedeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına 4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27.10.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.