Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/140 E. 2022/262 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/140
KARAR NO: 2022/262
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/1134 E.
TARİHİ: 10.12.2021 Tarihli ara karar.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; davalı aleyhine faturalara dayalı olarak Çorlu … İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve ayrıca, davacının alacağını faturalarla ispat ettiğinden İİK’nın 257.maddesi uyarınca, davalı borçlunun alacağı karşılamaya yeter miktardaki haczi kabil mal ve haklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafın cari alacağa ilişkin Çorlu … İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasına haklı itirazları üzerine ikame etmiş olduğu huzurdaki davada ilamsız takiple ulaşamayacağı amaca ulaşabilmek için ihtiyati haciz talebinde bulunmuş olduğunu, alacak iddiasının yargılamayı gerektirdiğini, ihtiyati haciz talebinin davadaki talebi gibi haksız ve dayanaksız olduğunu, kaldı ki davacının likit bir alacağı olmadığı gibi faturaya faiz işletilmesinin de mümkün bulunmadığını, davacının, müvekkili ile alım satım ilişkisinde olmadığını, faturaları usulüne uygun şekilde müvekkiline de tebliğ etmediğini, faturaların da hiçbir zaman müvekkili tarafından kabul edilmemiş olduğunu belirterek, davanı reddine, %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 10.12.2021 tarihli ara kararıyla; “…Dava dilekçesi kapsamı ve dosya içeriğindeki belgelere göre e-faturaların tek başına alacağın varlığını ispata elverişli olmaması, davalının itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkiyi kabul etmemesi, davacının alacağının yargılamayı gerektirmesi, davalının itiraz dilekçesinde ayrıca mal beyanında bulunmuş olması, davalının mallarını kaçıracağına dair mahkememizde kanaatin oluşmaması nedeniyle, davacının ihtiyati haciz isteminin, reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, davcı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve davalı tarafın müvekkilinden mal ve hizmet satın almış olduğunu, davacının buna karşılık davalı adına e-fatura düzenlediğini, davalı fatura bedelini ödemeyince de Çorlu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, sevk irsaliyelerinin ve faturaların, mal ve hizmetin teslim edildiğine ve taraflar arasında bir sözleşme olduğuna kanıt oluşturduğunu, söz konusu faturaların elektronik ortamda düzenlendiğini ve davalının mail adresine gönderildiğini, davalının herhangi bir itirazda bulunmadığından faturaların içeriklerini kabul etmiş sayılması gerektiğini, sonuç olarak fatura tesliminden itibaren dtuz günlük süre dolmuş olduğundan borçlunun temerrüde düştüğünü ve takip konusu alacağın vadesi gelmiş bir alacağa dönüştüğünü, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi kapsamında oluşan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … Ltd. Şti., takibe konu toplam alacağın 28.246,40 TL, alacağın sebebinin 2020/10567, 2020/250 – 1534-0005, 128.246,40 TL olarak gösterildiği, itiraz eden borçlu vekilinin itirazında müvekkilinin takibe konu bir borcu bulunmadığından icra takibine ödeme emrini, takibe konu borca faturalara, cari hesaba, borcun ferilerine işletilmiş ve talep edilen faize ve faiz bedeline takibe itiraz ederek mal beyanını sunmuş olduğu görülmektedir. Dosya içerisinde …- … tarafından … Ltd.Şti adına keşide edilmiş 30.12.2020 , 17.03.2021, 13.02.2021 12.01.2021 tarihli e-fatura suretleri ile üzerinde teslim alan ve teslim eden imzaları olduğu görülen bir kısım sevk irsaliyeleri suretleri bulunmaktadır. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı ve mikterı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Burada aranan ispat, kesin bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Somut olayda, ihtiyati haciz talep edilirken teslim eden ve teslim alan imzası bulunan sevk irsaliyesi, e-fatura ibraz edilmiştir. Taraflar arasında mal tesliminden kaynaklanan borç/alacak ilişkisi bulunduğuna delalet etmektedir. Satım sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin, alıcı ve satıcı tarafından aynı anda ifa edilmesi TBK’nın 207. maddesi gereğince esas olup, satım sözleşmesi alacağının vadeye bağlandığına ilişkin bir kanıt dosya içerisinde yoktur .Alacaklı, e- fatura, teslim alan ve teslim edenin isim ve imzalarının yer aldığı sevk irsaliyesi ibraz etmekle; alacağının muaccel olduğunu yaklaşık olarak ispat etmiştir. Bu belgelerin, İİK’nın 258. Maddesi anlamında, alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine ve ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca kabulü ile ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin istinafa konu 10.12.2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına; ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne; davalının 28.246,40 TL alacağı karşılamaya yeter miktardaki taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 4.236,96‬ TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından davacı vekiline verilmesine, 3-İhtiyati haczin yetkili icra müdürlüğünce infazına, 4-İhtiyati haciz talebi dava içinde yapıldığından, AAÜT hükümleri uyarınca davacı yararına avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep lalinde, ilk derece mahkemesince davacı tarafa iadesine, 6-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03.03.2022 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca karar kesindir.