Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1385 E. 2022/1495 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1385
KARAR NO: 2022/1495
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 13.04.2022
NUMARASI: 2021/841 Esas – 2022/382 Karar
DAVA:İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … TİC, A.Ş. ile davacı Banka arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeyi … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, borçlu şirketin imzalamış bulunduğu kredi sözleşmesi hükümlerine aykırı davranıp taahhütlerini yerine getirmediği, ödeme planında belirtilen tarihlerde ödemelerini ifa etmediği ve borcu muaccel hale geldiği, borcu muaccel hale gelen firmanın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi amacıyla; borçluya ve kefile Çorlu … Noterliğinin 04.08.2020 tarih ve … yev. Nolu ihtarnamesi gönderildiğini, ancak ihtarnamede verilen süre içinde de borcun ödenmediği, firma ve kefil … hakkında Tekirdağ İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalıların borca- ferilerine ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasını sağladığını, arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlandığından, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli itirazlar nedeniyle davalıların takip talebinde belirtilen toplam alacak tutarı üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davalıların dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcu bulunmadığını, faiz başlangıç tarihinin neye göre saptandığı, hangi tarihler arası faiz işletildiği açıklanmadığını, dava konusu alacağın tayini, taraf defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme ve alınacak uzman bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemenin takdirinde bulunmakta olup dava konusu alacak bu itibarla likit ve belirlenebilir olmadığını, dolayısıyla davacı tarafından haksız menfaat elde etme gayesinden ibaret hukuki dayanaktan yoksun tazminat talebinin reddi gerekliliğini, takip dayanağı olarak belirtilen sözleşmede yer alan imzalar davalı şirket yetkililerine ait olmadığından imzaya itiraz eder her türlü itiraz haklarını saklı tutulduğunu, davalıların davacı banka nezdinde imzalanmış hiçbir kredi sözleşmesi bulunmadığını, davacı tarafın kat ihtarına itiraz ettiğini, usuli eksikliğin giderilmesi amacı ile teminat mektuplarının hangi krediye istinaden kullandırıldığı, kefillerin sorumlu olduğu bedel gibi müphem iddiaların ayrıntılı olarak açıklanması gerektiğini, buna karşı ayrıca cevap ve karşı delil sunma haklarının saklı tutulduğunu, bankanın temerrüt faiz oranı belirlemesi hakkın suistimalini oluşturduğunu, davalı şikete gönderilen ihtarnameye karşı en az 1 aylık itiraz süresi verilmesi gerekirken davalılara verilen 1 günlük süre yasaya ve mevcut şartlara aykırı olduğunu, verilen sürenin temerrüt tarihine esas alınmaması gerektiğini, davacı tarafından ispat edilemeyen işbu haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, davacı taraf aleyhine % 20′ den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişkiye, dosya arasına alınan kredi sözleşmesi, kat ihtarnameleri ve sözleşme eklerine ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların takip tarihi itibariyle müştereken ve müteselsilen davacıya borçlu bulunduğu, takip talebinde belirtilen faiz oranlarının sözleşme kapsamına uygun olduğu, talep edilen alacağın likit ve muayyen bir alacak olduğu, bu nedenle davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; davalıların Tekirdağ İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla, takibin 143.225,13 TL asıl alacak, 4.756,68 TL temerrüt ve akdi faiz, 205,89 TL BSMV, 854,24 TL masraf olmak üzere toplam 149.041,94 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %38,40 oranında temerrüt faizi işletilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Her ne kadar kararda davanın kısmen kabulü ile 149.041,94-TL üzerinden takibin devamına karar verilmişse de dava dilekçesi incelendiğinde talebin yani dava değerinin 146.000,00-TL olduğu görüleceğini, takip tutarı olan 150.069,86-TL üzerinden değerlendirme yapılarak dava değeri bu tutarmışçasına davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, oysa HMK’nın 26/1.maddesi gereğince mahkemece talepten daha fazlasına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, kararın bu yönüyle hatalı olduğu gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği halde kısmen kabulüne karar verilerek davalılar yararına vekalet ücretine hükmedildiğini, yine söz konusu hatalı karar doğrultusunda yargılama giderleri de kabul ve red oranına göre paylaştırıldığını, oysa bahsedilen dava dava değeri (146.000,00-TL) üzerinden açıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve 146.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de bu tutar üzerinden yeniden hesap edilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, banka kredi alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafından davalı asıl kredi borçlusu ve kefili hakkında Tekirdağ İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe davalılarca itiraz edilmesi üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesi ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi rapor içeriğinden anlaşıldığı üzere, davacı tarafından davalılar aleyhine Tekirdağ İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takipte 143.225,13 TL asıl alacak, 5.705,23 TL Temerrüt faizi, 285,26 TL Bsmv, 854,24 TL masraf açıklaması ile toplam 150.069,86 TL nin tahsili için takip başlatıldığı, itiraz üzerine duran takibin devamı için davacı tarafından davalılar aleyhine açılan eldeki itirazın iptali davasında ise dava değeri olarak 146.000 TL gösterildiği ve harcın bu tutar üzerinden yatırıldığı anlaşılmaktadır. İlk derce mahkemesince yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi rapor içeriğindeki tespitlere dayalı olarak davanın kısmen kabulü ile davalıların Tekirdağ İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla, takibin 143.225,13 TL asıl alacak, 4.756,68 TL temerrüt ve akdi faiz, 205,89 TL BSMV, 854,24 TL masraf olmak üzere toplam 149.041,94 TL üzerinden devamına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı yanca dava dilekçesinde dava değerinin 146.000 TL olarak gösterilip, harcın da bu değer üzerinden yatırıldığı anlaşılmakla, mahkemece talepten fazlasına karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 26. maddesinde, yargılamaya hâkim ilkelerden taleple bağlılık İlkesi düzenlenmiştir. Buna göre hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup istinaf incelemesine elverişli bir kararın varlığından söz edilemez. Bu nedenle davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf başvuru nedenleri incelenmeksizin, ilk derce mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden görülüp karara bağlanması için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde yatıran tarafa iadesine, 4-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 10.11.2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.