Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1384 E. 2022/1396 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1384
KARAR NO: 2022/1396
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21.03.2022
NUMARASI: 2021/524 Esas – 2022/291 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilin hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren, e defter uygulamasına tabi mükelleflerden olduğunu, e defter genel tebliğlerine göre uygun format ve standartta elektronik defter tuttuğunu, müvekkilin elektronik ortamda tutmuş olduğu 2019 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları e defteri kebirler ve e yevmiye defterleri ile bunların berat dosyalarının bulunduğu … marka harddisk cihazının elektrik akımından kaynaklı sebeplerle arızalanması ve verilere ulaşılamaması üzerine müvekkil şirket derhal verilerin kurtarılması amacıyla ISO sertirifalı … ticaret limited şirketi’ne başvurduğunu, firma tarafından yapılan inceleme neticesinde hazırlanan raporda harddiskin hasar gördüğü ve bu hasarın tamamen giderilemeyeceğinin tespit edildiği, 2019 yılı Ocak, Şubat, Mart verilerinin kurtarılabildiği ancak 2019 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları e defter ve berat dosyalarının zarar gördüğü, veri kurtarma çalışmasının olumsuz sonuçlandığı ve bu verilerin kurtarılmasının mümkün olmadığının belirtildiğini, müvekkil şirketin ticari e defter ve belgelerinin zayi olduğunu öğrendiği tarih olan 09/06/2021 tarihi itibariyle süresi içerisinde açtıkları davada müvekkil şirkete zayi belgesi verilmesini talep ettiklerini, zayi olan defterlerin ikincil kopyalarının bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkilin elektronik ortamda tutmuş olduğu 2019 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları e defteri kebir ve e yevmiye defterleri ile bunların berat dosyalarının zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Talep edenin ticari defterlerinin güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, basiretli bir tacir gibi gerekli güvenlik önlemlerini aldığını ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamından ticari defterlerin yangın, hırsızlık, yer sarsıntısı, sel vb gibi durumlardan ötürü zayi olmadığı, talep edenin kendi kusuruyla defterlerin kaybolduğu, e- defter kayıtlarının tamamını kapsayacak şekilde ikincil kopyalarının oluşturulmadığı anlaşılmış olup, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin gerekçeli kararında yer alan dava konusu ticari defterlerin talep eden müvekkili şirketin kendi kusuru ile zayi olduğunu, TTK’nın 82/7.maddesinde sayılan yangın, hırsızlık, sel vb. durumlardan ötürü zayi olmadığı tespitlerinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemenin gerekçeli kararında her ne kadar e-defter kayıtlarının tamamını kapsayacak şekilde ikincil kopyalarının oluşturulmadığı yönünde değerlendirilmede bulunulsa da talep eden müvekkili şirketin bu yönde bir yükümlülüğü bulunmadığını, Mahkemenin yanılgılı değerlendirme ile müvekkili şirketin e-defterlerinin kendi kusuru ile zayi olduğu yönündeki ilamının kesinleşmesi halinde müvekkili şirketin TTK’nın 562.maddesinde düzenlenen cezai yaptırımlar ile karşı karşıya kalma tehlikesi söz konusu olacağını, Sonuç olarak, davacı şirketin e-defter kayıtlarının ve berat dosyalarının tutulduğu, muhasebe kayıtlarının işlendiği masaüstü bilgisayara ait … marka … seri numaralı harddiskin metal plakalarında oluşan fiziksel hasar nedeniyle harddiskin çalışmadığı ve disk içerisindeki verilere erişilemediğini, disk üzerinde yapılan inceleme ve veri kurtarma merkezinden alınan teknik inceleme raporu ile de sabit olduğu üzere disk içerisinde bulunan tüm verilerin kurtarılamayacak şekilde kaybının söz konusu olduğu dosya kapsamında mübrez bilirkişi raporunda da isabetli bir şekilde belirtildiğini, buna göre mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili şirketin elektronik ortamda tutmuş olduğu 2019 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık dönemlerine ilişkin olarak davacı müvekkil şirkete zayi belgesi verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82. maddesi kapsamında zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili şirketin e defter uygulamasına tabi mükelleflerden olup, 2019 yılı Nisan- Aralık ayları e defteri kebir ve eyevmiye defterleri ile bunların berat dosyalarının bulunduğu hardisk cihazının elektirik akımından kaynaklı olarak arızalanması sonucu e-defter ve berat dosya kayıtlarının zayi olduğunu ileri sürerek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 64/3. maddesinin son cümlesi “Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan tebliğle belirlenir.” şeklindedir. TTK’nın 82/7. maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. ” düzenlemesi yer almaktadır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 19/10/2019 tarih 30923 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’le; elektronik ortamda tutulan defterlerin, vergi güvenliğini sağlamak ve virüs, siber saldırısı vb. diğer teknolojik ataklara karşı tedbir almak amacıyla ikincil kopyalarının gizliliği ve güvenliği sağlanmış şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde ya da Başkanlıktan izin alabilen güvenli saklamacı kuruluşlar bünyesinde de saklanması zorunluluğu getirilmiştir (Bkz. Tebliğ m.4.4.1-e). Öte yandan, aynı Tebliğin 7.1. maddesininde, e-defter tutanların, Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini isteyebilecekleri; Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-defter ve berat dosyalarının e-defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verileceği düzenlenmiştir. TTK’nın 82/7. maddesine uygun şekilde düzenleme yapılan anılan Tebliğ’de e-defter veya beratlarına ait kayıtların bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren 15 gün içinde yetkili mahkemeden zayi belgesi verilmesini istemesi gerektiği belirtilmiştir. TTK’nın 82. maddesinin, anılan Tebliğ hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde, elektronik defterlerin saklandığı harddiskin arızalanmasının kapsadığını kabul etmek gerekir. Somut olayda davacı tarafından arızanın öğrenilmesi üzerine … Tic Ldt Şti ye başvurulmuş, ilgili laboratuvar incelemesi sonucunda , yapılan veri kurtarma işlemleri kapsamında verilerin bulunduğu harddiskin metal plakalarında fiziksel hasar oluştuğu ve bu fiziksel hasarın tamamen giderilemeyeceği , veri kurtarma çalışmaları sonucu davacının 2019 Nisan- Aralık aylarına ait e-defter ve berat dosyalarının onarımı ve ya kurtarılmasının mümkün olmadığı raporlanmıştır. Mahkemece yargılama sürecinde GİB’ na yazılan müzekkereye verilen cevap içeriğinden de 2019/Nisan – Aralık dönemi beratlarının bilgi işlem sistemine yüklendiği, GİB’ na e-defter uygulamasına söz konusu e-defterlerin gönderilmediği, şirket tarafından sadece e-defter beratları gönderildiği anlaşılmaktadır. Yine mahkemece alınan bilirkişi rapor içeriğinden davacı bilgisayarlar harddiskinin metal plakalarında oluşan fiziksel hasar nedeniyle harddiskin çalışmadığı ve disk içindeki verilere erişilemediği, disk içindeki verilerin kaybının söz konusu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Ayrıca 1 seri nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’ nin 4 maddesinin b bendindeki düzenleme uyarınca elektronik defterlerin basılı kağıt ortamında saklanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemenin bu konuda aksi yöndeki gerekçesi isabetsizdir. Yukarıdaki açıklama ve tespitlere göre davacının 2019 yılı Nisan- Aralık aylarına ilişkin e- defter ve berat dosya kayıtları yönünden zayi şartlarının oluştuğunun kabulü ile zayi belgesi verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak, talebin esası hakkında Dairemizce aşağıdaki şekilde yeniden karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, talebin esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kabulü ile TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca davacı şirketin elektronik ortamda tutmuş olduğu 2019 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları e defteri kebir ve e yevmiye defterleri ile bunların berat dosya kayıtlarının zayi olduğuna dair ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE,2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avanslarının davacıya iadesine, 6-İstinaf aşamasındaki harç ve giderler yönünden;a-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına; 59,30 TL istinaf peşin harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, b-İstinaf kanun yolu giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353.1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27.10.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç. maddesi uyarınca, karar kesindir.