Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/137 E. 2022/710 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/137
KARAR NO: 2022/710
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2021
NUMARASI: 2021/530 E. – 2021/936 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili şirketin toptan gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, satış temsilcisi … elinde bulunan tahsilat makbuzu koçanının en son 11.08.2021 tarihinde kullandığını, ertesi gün tahsilat makbuz koçanını çaldırdığını fark ettiğini bildirdiğini, … ile … arası numaralı olan, 18 adet boş tahsilat makbuzu alınması ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, çalınan boş tahsilat makbuzları yönünden zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Dava, boş tahsilat makbuzlarının hırsızlık olayı neticesi zayi olduğundan bahisle TTK 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Zayi belgesi verilmesini düzenleyen TTK.nun 82/7.maddesinde ‘.. tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.’ hükmü düzenlenmiştir. Dava yasal süre içerisinde açılmış olup, Mahkememiz davaya bakmaya yetkili Mahkemedir. Zayi belgesi talep eden davacı öncelikle bir ziyaa olayının vuku bulduğunu ve bu ziyaanın TTK 82/7. maddesinde belirtildiği hallerden veya benzeri bir olay sonucu meydana geldiğini, boş tahsilat makbuzlarının korunması amacıyla gereken dikkat ve özeni göstermiş olduğunu, ziyaanın onun iradesi dışında meydana geldiğini, yasa gereği tutmak ve saklamak zorunda olduğu şirkete ait boş tahsilat makbuzlarını emin koşullarda saklayıp, muhafaza ettiğini ispatlamak zorundadır. Somut olayda zayii talep edilen …-… seri numaraları arasındaki boş tahsilat makbuzlarının davalı çalışanı …’a teslim edilmiş olup onun uhdesindeyken çalındığı ya da kaybolduğu, bu durumda davacı, kanunen saklamakla yükümlü olduğu belgeleri muhafaza etmek için basiretli bir tacirin alması gereken tedbirleri aldığını, özen görevini yerine getirdiğini, belgelerin zayi olmasında kusuru olmadığını ispat edemediğinden davanın reddine… ” gerekçesiyle talebin reddine, karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Şirket tarafından, satış temsilcisi …’a teslim edilen boş tahsilat makbuz koçanının en son 11.08.2021 tarihinde Sarıyer İlçesi … Tekel Bayii’nde kullanıldıktan sonra, kimliği belirsiz kişilerce çalındığı beyan edildiğini, makbuzların çalındığının ertesi gün fark edildiğini, içinde …’ten …’e kadar numaralı olan 19 adet boş tahsilat makbuzu yapraklarının çalınması ile ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu, tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerin zayi olması hainde 15 gün içerisinde yetkili mahkemeden zayi belgesi verilmesinin talep edilmesi gerektiğini, belgelerin zayi oluş şeklinin TTK’nın 82.maddesinde belirlenen hallere uyduğunu, müvekkili şirketin tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen makbuzların elden çıktığı göz önüne alınarak zayi belgesi verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). Dosya kapsamı ile davacı tarafça zayi olduğu iddia edilen ticari defterlerin, şirket satış temsilcisinin elinde iken zayi olduğu, ertesi gün makbuzların zayi olduğunun fark edilmesi üzerine suç duyurusunda bulunulduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Somut olayda davacı tacir, defterlerin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden, ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir. (Yargıtay 11 H.D’si 04/02/2008 tarih, 2006/14049 E. 2008/956K. Sayılı ilamı). Kaldı ki tacir tarafından ticari işletmesinde kullanılmak üzere bastırılan ancak henüz kullanılmamış olan boş tahsilat makbuzları, kanunen saklanması zorunlu belgeler olarak kabul edilmemektedir. Yargıtayın konuya ilişkin emsal kararları da bu doğrultudadır (Yargıtay 11. HD 08.05.2006 gün ve E.No: 5235, K.No: 5347 ve Yargıtay 11. HD.’nin, E. 2005/442, K. 2006/365 sayılı; E. 2005/5235, K. 2006/5347 sayılı Kararları ). Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.02.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, karar kesindir.