Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/132 E. 2022/259 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/132
KARAR NO: 2022/259
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2021 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2021/573 D.İ – 2021/573 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda verilen ihtiyati tedbir kararına karşı, karşı taraf vekili tarafından yapılan itirazın reddine dair verilen ek kararın borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan talep dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden vekili, talip dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin bu dosyadan alacaklıya karşı hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkili ile takibe dayanak bir sözleşme imzalandığını, müvekkilinin alacaklıdan bir araç satın aldığını, bu alacağın karşılığı olarak da sözleşme imzalandığını, daha sonra alacaklı bu evrakı teminat altına almak amacıyla ve sözleşmeyi iade edeceğinden bahsederek müvekkilinden 300.000 TL tutarlı senet aldığını, fakat senet verildikten sonra türlü bahanelerle müvekkiline sözleşmenin iade edilmediğini, sonrasında ise önce senet sonrasında da sözleşmenin işleme koyulduğunu, müvekkili tarafından sözleşmenin iade edileceği güveni ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına istinaden olmak üzere 24/05/2021 tarihinde 50.000 TL, 07/06/2021 tarihinde 10.000 TL, 12/07/2021 tarihinde 90.000 TL, 11/08/2021 tarihinde 100.000 TL ve 23/08/2021 tarihinde icra dairesine 126.050,60 TL toplamda 376.050,60 TL ödenerek senetten ve ferilerinden doğan borcularını tamamen ve fazlasıyla ödendiğini, fakat sözleşme iade edilmediği gibi sözleşmeden dolayı da icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin senet borcunu tamamen ödemiş olmasına karşın dosyaya gerekli ödeme bildirimleri yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/263 D.iş dosyası ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünden başlatılan icra dosyası hakkında ihtiyati tedbir kararı alındığını, bu sözleşmenin işleme konulmaması amacıyla 300.000 TL bedelli senet imzalanıp alacaklıya verildiğini, netice itibariyle müvekkilinin cebri icra tehdidi altında olduğunu, hala haciz işlemlerinin devam ettiğini, müvekkilinin restoran işletmeciliği yapmakta olduğunu, fakat alacaklının haksız ve kötü niyetli olarak haciz işlemlerine devam etmemekte olduğunu, müvekkilinin olmayan bir borçtan dolayı cebri icra tehdidi altında olduğunu, işbu tedbir talebinde bulunmalarının hasıl olduğunu, ayrıca işbu dosyayla ilgili olarak arabuluculuk başvurusu da yapıldığına dair ödeme dekontlarının ekte sunulduğunu, müvekkilinin haksız yere cebri icra tehdidi altında olduğunu, davalı tarafından haciz işlemlerine devam edilmekte olduğunu, müvekkilinin restoran işletmeciliği yaptığını, işbu nedenle ihtiyati tedbir kararı uygulanmazsa HMK’nun 389. maddesi doğrultusunda müvekkili açısından ciddi ve telafisi imkansız bir zarar doğacağını, sundukları ödeme dekontlarından da anlaşılacağı üzere HMK’nun 390/3. maddesi gereği haklılıklarının yaklaşık olarak ispat edildiğini belirterek, yukarıda izah edilen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle, ihtiyati tedbir taleplerinni kabulü ile öncelikle ve ivedilikle müvekkilinin maddi imkanlarının yetersiz olması nedeniyle teminatsız olarak, aksi takdirde uygun görülecek bir teminat karşılığında, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasında yapılan icra takibinin durdurulmasına, aksi kanaat halinde İİİK’nın 72/3. maddesi uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasından yapılan icra takibinin durdurulmasına, yahut 72/3. maddesi uyarınca gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceğiniz teminat karşılığında, ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın davalı alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 06.09.2021 tarihli ara kararıyla; “…Talep, icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davasına esas olmak üzere ihtiyati tedbir istemi olup ihtiyati tedbir talebinin İİK 72/3 maddesi hükmü çerçevesinde kabulüne, bu hüküm gereğince talep eden tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibe konu borcun tamamının icra veznesine yatırılması halinde bu paranın karşı taraf alacaklıya ödenmemesi hususunda takdiren asıl alacak miktarının %15’i oranında teminat yatırılması durumunda ihtiyati tedbir konulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK’nın 72/3. maddesi çerçevesinde kabulü ile ihtiyati tedbir isteyen tarafından asıl alacak miktarı olan 87.500 TLnin %15’ine tekabül eden 13.125 TL’nin teminat olarak mahkeme veznesine yatırılması ya da her an paraya çevrilebilir koşulsuz banka teminat mektubu sunulması halinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili takibe konu borcun tamamının icra veznesine ihtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılması halinde, bu paranın dosya alacaklısına ödenmemesi için açacakları menfi tespit davasına esas olmak üzere ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, HMK’nın 394. maddesi uyarınca karşı taraf vekili tarafından itiraz edilmiştir. Borçlu vekili, itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın borçlu olduğu iki farklı icra dosyasının mevcut olduğunu, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasında senet alacağına dayalı icra takibine başlatılarak takibin kesinleştiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasında ise sözleşmeye dayalı borca istinaden takip başlatıldığını, bu dosya kapsamında borçlunun müvekkiline haricen toplamda 250.000 TL ödeme yaptığını, 12.07.2021 tarihinde gerçekleşen 90.000 TL ödemenin açıklama kısmında “icra takibi senet ödemesi” ibaresinin yer aldığını, diğer ödeme dekontlarında ise senet yahut sözleşmeden doğan borca ilişkin ödeme ibaresinin yer almadığını, dolayısıyla ödemelerin hangi icra dosyasına yapıldığı tespit edilemediğinden ödemelerin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına bildirildiğini, taraflarınca borçluya noter kanalıyla ödeme planını ihtiva eden ihtarnamenin gönderildiğini, borçlunun herhangi bir ödeme yapmadığını, borçlu bu şekilde temerrüde düştükten sonra taraflarınca İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, bu şekilde taraflar arasında kesinleşmiş itiraz edilmemiş ve ihtirazi kayıt düşülmemiş icra takip dosyası mevcut olmakla yaklaşık ispatın kabulü mümkün olmadığından tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, karşı tarafın Bakırköy 7.ATM’nin 2021/263 D.İ numaralı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı alındığı ifade edilse bile esasen Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında tedbir kararı bulunmadığını, karşı tarafın borca batık vaziyette olduğunu, borçlunun bahsi geçen icra takip dosyasına süresinde itirazda bulunmamış olmasının, fiili haciz işlemlerine itiraz etmemesinin ve aynı zamanda dosyaya ilişkin ödemeler yapmış olmasının borcu ikrar anlamına geldiğini belirterek, hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbire itirazın 19.10.2021 tarihli duruşmada değerlendirilmesine ilişkin tensip tutanağı düzenlenmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU EK KARARI İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir itirazının değerlendirdiği 19.10.2021 tarihli ek kararıyla; “…Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası ile başlatılan icra takibinin durdurulması için verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin mahkememizin 2021/591 esas sayılı dosyası ile davacı … tarafından davalı … aleyhine menfi tespit davası açtığı iş bu davanın tedbirin devamına mahiyetinde dava olduğu, mahkememizce düzenlenen 21/09/2021 tarihli tensip uyarınca duruşmanın 07/11/2021 gününe bırakıldığı anlaşılmakla; İhtiyati tedbiri tamamlayan Asıl davanın Mahkememizin 2021/591 esas sayılı dosyasıyla açıldığı bu kapsamda İtirazı incelemek görevinin mahkememize ait olduğu görülmüştür. Mahkememizce İhtiyati tedbir kararının verildiği 06.09.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararındaki koşullarda bir değişiklik olmadığı , mahkememizce verilen bir durdurma kararı bulunmadığı, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olması nedeni ile , mahkememizce İİK 72/3 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik itiraz yerinde görülmeyerek bu sebeple itirazın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. Karşı taraf vekili, 19.10.2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Karşı taraf vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2021/591 Esas numarasıyla görülmekte olan dava takipten sonra açılmış bir menfi tespit davası olup İİK’nın 72/3.maddesi gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden az olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/591 Esas sayılı dosyasında 07.12.2021 tarihinde mahkemenin görevsizliği sebebiyle usulen red kararı verildiğini, bu şekilde bir görevsiz mahkemenin ihtiyati tedbir kararı da veremeyeceğini, esasa ilişkin olarak ise itiraz dilekçesindeki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davası öncesinde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince İİK’nın 72/3. maddesi çerçevesinde teminat mukabilinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu borcun tamamının icra veznesine yatırılması halinde bu paranın dosya alacaklısına ödenmemesi için açılacak menfi tespit davasına esas olmak üzere ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Karşı taraf vekili tarafından bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, karşı taraf vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.09.2021 tarihli 2021/263 D.İş- 2021/264 Karar sayılı kararının incelenmesinde, ihtiyati tedbir isteyenin …, karşı tarafın … olduğu, tedbir talep edenin Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden tarafına kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, icra dosyası toplamda 376.050,60 TL ödeme yaptığını, davalının haksız şekilde icra dosyasını kapatmadığını, davalının haricen yapılan ödemeleri icra dosyasına bildirmediği, dosyaya sadece 90.000 TL ödeme yapıldığına ilişkin davalının beyanının bulunduğunu sebepleriyle Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin durdurulmasını talep ettiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince %15 teminat mukabilinde ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulduğu anlaşılmıştır. Eldeki istinafa konu D.İş talepli dosyaya esas olmak üzere İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe ilişkin ödeme emrinin incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 200.000 TL toplam alacağa ilişkin takibin başlatıldığı, borç sebebi olarak 30.04.2020 tarihli borç sözleşmesinin gösterildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki Bakırköy … Noterliğine ait 23 Şubat 2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde; keşidecinin …, karşı tarafın … olduğu, 30.04.2020 tarihinde imzalanan sözleşmenin ödeme planını belirlenmesi ve ödemenin yapılması hususunun ihtarnamenin konusunu oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bakırköy … Noterliğinin 29 Aralık 2020 tarihli ihtarnamesinde ise keşidecinin … karşı tarafın … olduğu ve 30.04.2020 tarihli taraflar arasındaki sözleşmenin ödeme planının belirlenmesinin ihtar edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince 06.09.2021 tarihinde 2021/573 D.İş numarası ile ihtiyati tedbir kararı verilmekle … tarafından 14.09.2021 tarihinde söz konusu tedbir kararına itiraz edilmiş, ihtiyati tedbir talep eden … tarafından ise 20.09.2021 tarihinde İstanbul 15.ATM’nin 2021/591 Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açılmıştır. Dosyadan anlaşılacağı üzere; İstanbul 15.ATM’nin 2021/591 Esas sayılı dosyası üzerinden görev sebebiyle dava şartı yokluğunda usulden red kararı verilmiştir. İtiraz, esas hakkında dava açılmadan önce yapılmış olmakla, itiraz hakkında, tedbir kararını veren mahkeme görevlidir. Çünkü, esas hakkında dava açıldıktan sonra yapılan itiraz, asıl davanın görüldüğü mahkemece değerlendirilecektir. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında İİK’nın 72. maddesi gereğince, ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün değildir. Ancak borçlu, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın ödenmemesi yönünde karar alabilir. Az yukarıda bahsi geçtiği üzere, somut olayda menfi tespit davası açılmadan ve tedbir talep edilmeden önce davalı tarafça ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. İİK’nın 72. maddesinde menfi tespit davalarıyla ilgili ihtiyati tedbir düzenlemesi mevcut olup, anılan hükmün HMK’nın 389 vd. maddeleriyle birlikte uygulanması gerekir. HMK’nın 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. Somut olay açısından; dava icra takibinden sonra açılmış olduğundan, icra takibinin durdurulması ya da satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Zaten ilk derece mahkemesince isabetli şekilde teminat mukabilinde icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin icra tedbir kararı verilmiştir. Dosya içerisindeki mevcut delil durumuna göre ihtiyati tedbir talep edenin aleyhine karşı tarafça başlatılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilişkin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte …’nin bir kısım ödemeler yaptığı ancak söz konusu ödemelerin tamamını icra dosyasına yansıtılmamış olduğundan bahisle Bakırköy 7.ATM’nin 2021/263 D.İ sayılı dosyası üzerinden söz konusu icra takibine yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu ve dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde teminat mukabilinde tedbir kararı verilmiş olduğu, taraflar arasında alacak verecek ilişkisinden kaynaklı borç ödeme planı düzenlendiği, esasen az önce bahsi geçen kambiyo yoluyla icra takibine esas senedin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına konu sözleşmeye istinaden verildiği yönünde beyanlarının bulunduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında da takip sebebi olarak 30.04.2020 tarihli borç sözleşmesinin gösterildiği anlaşılmaktadır. Talepte bulunanın bu iddiaları karşısında, karşı taraf vekilinin borçlunun süresinde icra takip dosyasına itiraz da bulunmamış olmasının ve fiili haciz işlemleri sonucunda herhangi bir itirazın olmaması ve dosyaya ilişkin ödemeler yapılmasının borcun ikrarı niteliğinde olduğuna yönelik itirazları ve istinaf başvurusu mevcuttur. Ancak takip dosyasına itirazda bulunulması şart olmayıp … somut olaya ilişkin olarak hukuki başvuru hakkını menfi tespit davası açma şeklinde kullanmıştır. Yine fiili haciz işlemlerine itiraz edilmemesi ve öncesinde icra tehdidi altında bir kısım ödemeler yapılması elbetteki taraflar arasındaki borç ilişkisi kapsamında talepte bulunanın borcu ikrar ettiği anlamına gelmeyecektir. Sonuç olarak, somut olayda menfi tespit iddiası yönünden yaklaşık ispat koşulu sağlandığından ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı isabetli olup ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların başvuran üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 394/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.07.03.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 394/son maddeleri uyarınca karar kesindir.