Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1316 E. 2022/1419 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1316
KARAR NO: 2022/1419
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2022
NUMARASI: 2022/435 E. – 2022/524K K.
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
Taraflar arasındaki kıymetli evrak iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi davacı … tarafından … Dış Tic. Ltd. Şti’ye verilen ve … tarafından cirolanarak … Ltd. Şti’ye verilen çek ödeme aracı olarak cirolanarak …’a ve …’e verildiğini, … tarafından ödeme gününde (07/12/2012) bankaya ibraz edilen çekin karşılıksız çıkmış olduğunu, davacı tarafından borcuna karşılık eksper inşaata nakden ödeme yapıldığını ve … İnşaattan 12/05/2020 tarihli ibraname alındığını, bu itibarla ciro zincirinin tersi yönde taraflar borçlarını, edimlerini yerine getirerek karşılıksız işlemi yapılan ve yargılamaya konu çek dışında olduğu dönemlerde Türkiye’deki evrak ve belgelerinin birçoğunun zayi olması sebebiyle meşru hamil olarak davacının uhdesinde kaybolduğunu, kaybolan çekin iptaline karar verilmesi gerektiğini, çek iptal davalarında kesin ispat aranmayıp, çekin kaybolduğunun kuvvetle muhtemel olması yeterli olduğunu, dava konusu çekin düzenlenme tarihi 30/11/2012 olduğunu, bugün itibariyle bir kıymetli evrak vasfı da bulunmadığından menfaati zarar görecek bir lehtarda söz konusu olmadığını, davacının meşru hamil olduğu çekin tüm aramalara rağmen bugüne kadar bulunamadığını, davacının mağduriyetine ve zararına neden olacak işlemlerin yapılması ihtimali bulunduğunu, çek yaprağının kötü niyetli üçüncü şahıslarca kullanılması tehlikesine ve davacının bankacılık sistemindeki olumsuz kayıtların silinmesi amacıyla, çek yaprağı ile ilgili olarak çekin iptalini talep ettiğini, davacının ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının önlemesi bakımından bankaya ibrazından sonra kaybolan … Bankası A. Ş. Beylikdüzü Şubesi, 30.11.2012 keşide tarihli, … Seri numaralı, … hesap numaralı, davacı … Tarafından keşide edilen 8.500,00-TL bedelli çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, kıymetli evrak iptali isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; dava şartlarını düzenleyen HMK 114/e maddesi “davacının dava takip yetkisine sahip olmasını” bir dava şartı olarak ön görmüş bulunmaktadır. Dava takip yetkisi ise HMK 53/1. maddesinde “talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisi” olarak tanımlanmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 757 ve devamı maddelerine göre çek iptali davasını ancak çek hamili açabilir. Kanunumuzun düzenleme şekline göre keşideciye çek iptali davası açma hakkı tanınmamıştır. Yukarıda açıklandığı üzere davacı hamil olmayıp keşideci olduğundan çek iptali talebi hakkında hüküm alabilme yetkisi yoktur.Hal böyle olunca, HMK 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartının noksan bulunması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar verilmiştir.” gerekçesiyle, davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarla, Müvekkilinin ciro zinciri neticesinde meşru hamil sıfatına haiz olduğu çekin tüm aramalara rağmen bulunamadığını, davacının takip yetkisine haiz olup meşru hamil sıfatına sahip olması sebebiyle dava açıldığını, taraf sıfatı yönünden eksik inceleme yapıldığını, ibraz edilen çekin karşılıksız çıktığını, müvekkili tarafından borcuna karşılık nakden ödeme yapılıp 12.05.2022 tarihli ibraname alındığına ancak çekin müvekkili uhdesinde iken kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, çekin müvekkili elinde iken kaybolmuş gibi muamele yapıldığını, oysa ki çekin müvekkili tarafından ciro zincirinin tersi yönünde borcunu ödedikten sonra borcuna karşılık olarak alındığını, çekin müvekkilinde bulunduğu esnada kaybolduğunu, müvekkilinin meşru hamil olduğunu, yasal düzenlemede keşidecinin dava açamayacağına dair bir ibarenin bulunmadığını, çekin iptali davalarında kesin ispat aranmadığını, kıymetli evrak olan çekin niteliğinin korunduğunu, yargılamaya konu çekin … İnşaat tarafından müvekkiline iade edildiğini, müvekkilinin yurt dışında olduğu dönemlerde Türkiye’deki evrak ve belgelerinin bir çoğunun zayi olması sebebiyle hamili olduğu çekin kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, hasımsız olarak açılan kamu düzenine ilişkin olan iptal davasında lehtarın dava ve takip hakkına etki etmediğinden herhangi bir hak ve menfaat kaybına yol açmayacağını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve bankaya ibrazdan sonra kaybolan dava konusu çekin iptaline karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, 6102 sayılı 818/1.s maddesi atfıyla aynı Kanun’un 757. maddesi uyarınca göre zayi nedeniyle çeklerin iptali talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından, davacının … Beylikdüzü Şubesindeki çek hesabından …. Ltd. Şti adına 30.11.2012 tarihinde keşide edilen 8.500,00 TL bedelli çekin dava dışı şirket ve gerçek kişilere ciro edildiği ve bankaya ibrazında çekin karşılıksız çıktığı, sorumluluk bedelinin ödenmiş olduğu, davacı keşidecinin söz konusu çek bedelinin kendisi tarafından ödendiği ve çek aslının iade alındığı ve kendisinde iken kaybolduğu iddiası ile işbu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde çek fotokopisinin arkalı önlü örneği haricinde herhangi bir bilgi veya belge yoktur. Davacının dava konusu çekin keşidecisi olduğu yönünde herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir. Hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı alacak hakkının çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK’nın 651. ve 652. maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil, hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin ve bu bağlamda çek hesabı sahibinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Sonuç olarak ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiğinden aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 03.11.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.