Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1178 E. 2022/890 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1178
KARAR NO: 2022/890
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2020
NUMARASI: 2019/574 E. 2020/529 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkiline ait … Mahallesi, … Caddesi, No:… adresinde bulunan iş yerinde 20/10/2019 tarihinde yangın meydana geldiğini, bu sırada işletmede bulunan 2009-2018 yılları arasındaki döneme ait tüm satış faturalarının, irsaliyeli faturaların, alış faturalarının, mahsup fişlerinin, ödeme dekontlarının, ticari faaliyette alınan ve düzenlenen çek senet fotokopilerinin, banka ekstrelerinin, banka dekontlarının, ihracat ve ithalat gümrük beyanname asıllarının, işçilerin özlük dosyalarının ve tüm ticari defterlerin, vergiye esas belgelerin zayi olduğunu bildirdiğinden bahisle müvekkiline ait 2009-2018 yılları arasındaki zayi olan tüm evrakın zayi nedeni ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı zayi olayının yangın sebebiyle meydana geldiğini beyan etmekte olup zayi olduğunu öne sürdüğü defterlerin ait olduğu dönemi kapsayacak şekilde vergi müfettişi tarafından sahte belge düzenleme yönünden inceleme altında olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin 2016-2017 yıllarına ait hakkında vergi incelemesi bulunduğu, vergi müfettişleri tarafından hazırlanan raporun 11/06/2019 tarihi olduğu, zayi olayının meydana gelen yangının ise 23/10/2019 tarihi olduğu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, meydana gelen yangının davacının incelemeye konu ticari defter ve belgeleri ibrazdan kaçınmak amacıyla bilinçli olarak meydana getirdiği yönünde mahkememizde kanaat hasıl olduğu, yine davacının tacir olması sebebiyle basiretli davranmak zorunda olduğu, bu kapsamda ticari eylemlerinin kayıtlarının tutulduğu defter ve belgelerin güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu, ancak bu yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu nedenle basiretli bir tacir gibi davranmayarak ticari defter ve belgelerinin zarar görmesine sebep olduğu değerlendirildiğinde davacının talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarla, Hakimin davaya aydınlatma görevini gereği gibi yerine getirilmediğini, zira müvekkilinin, ticari defter ve belgelerin saklanması noktasında gerekli tedbirleri almasına rağmen davaya konu ettiği defter ve belgelerin müvekkillerinin iradesi dışında çıkan yangında zayi olduğunu, İlk derece mahkeme kararında her ne kadar yangının müvekkili tarafından çıkarıldığı kanaatine ulaşılmış olsa da İBB İtfaiye Daire Başkanlığı Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlüğü tarafından tanzim edilen Yangın Raporu ile, ilk derece mahkeme kararının isabetsiz olduğu ispatlandığını, yangın raporunda olayın açık sebebi ile ilgili olarak ”Kapısı açık kömürlük içerisine girip çıkan çocukların oyun oynamak amacı ile yakmış oldukları kağıt parçalarının ahşap paletleri tutuşturması ile yangın olayının meydana geldiğinin, duvara bitişik konteynıra sirayetiyle yangının geliştiğinin” tespit edildiğini, aynı yangın raporunda müvekkiline ait … Mah. … Cad. No:… Pendik İstanbul adresinde arşiv olarak kullanılan duvara bitişik vaziyetteki konteynır içerisinde bulunan evrakların zarar gördüğü bilgisinin de yer aldığını, olayın meydana gelmesinin akabinde müvekkil şirketin yöneticisi olan … tarafından ifade verildiğini, yangın raporu ile içeriği örtüşen bahsi geçen ifade tutanaklarının dilekçe ekinde yer aldığını, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve zayi belgesinin verilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, zayi belgesi verilmesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait 23.10.2019 düzenleme tarihli yangın raporunun bulunduğu, söz konusu raporda; 20.10.2019 tarihinde yangın olayının meydana geldiği, yangının 17.54’te ihbar edildiği, aynı tarihte saat 18.43’te söndürüldüğü, yangın sebebi olarak kapısı açık kömürlük içerisine girip çıkan çocukların oyun oynamak amacıyla yakmış oldukları kağıt parçaların ahşap paletleri tutuşturmasıyla yangının meydana geldiği, duvara bitişik vaziyetteki konteynera sırayetiyle yangının genişliği hususunun belirtildiği anlaşılmıştır. …’un 22.10.2019 tarihinde emniyete şikayet dilekçesi verdiği, söz konusu şikayet dilekçesinde;vekaleten yöneticisi olduğu … Şirketinde 20.10.2019 günü 17.35 sıralarında yangın çıktığını, kamera görüntülerini izlediğimde iki tane küçük çocuğun fabrikanın yanında ateşle oynarken yangının çıktığının görüldüğü, 2009-2008 yıllarına ait ticari evrak ve belgelerin yangında zarar gördüğüne ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.Dosya içerisinde Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına ithafen yazmış olduğu müzekere cevabında yürütülmekte olan soruşturmaya esas üzerine gönderilen vergi suç raporunda; …’un …’nın ortağı ve müdürü olduğu, 2016 ve 2017 takvimi yıllarında sahte belge kullanmak suretiyle kaçakçılık suçunu işlediği hususunun bildirildiği anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 22.07.2020 tarihli müzekkere cevabında … hakkında muhalefet suçundan kayıt bulunmadığını bildirilmiştir. Ticari belgelerin uygun şekilde muhafaza edilmek suretiyle gerekli önlemlerin alınması basiretli bir tacirden beklenecek davranıştır. Somut olayda , kolluk ifadesinden ve yangın tutanağından açıkça anlaşılacağı üzere; dava konusu ticari defter ve belgelerin fabrika binası dışındaki konteyner içerisinde muhafaza edildiği konusunda tereddüt yoktur. Oysa ki ticari defter ve belgelerin saklanması gereken yer ; fabrika binasının dışında yer alan kontenyer olmamalıdır. Ticari belgelerin uygun şekilde muhafaza edilmek suretiyle gerekli önlemlerin alınması basiretli bir tacirden beklenecek davranıştır. Somut olayda, davacı ticari defter ve belgelerini koruyup gözetme yükümlülüğüne ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne uygun davrandığını kanıtlayamamıştır.( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin T:07.03.2017 E:2015/13372, K: 2017/1346 sayılı ilamı). Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.23.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.çmaddesi uyarınca karar kesindir.