Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1174 E. 2022/987 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1174
KARAR NO: 2022/987
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24.06.2022 tarihli ara karar
NUMARASI: 2022/132 E.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
Taraflar arasında görülen istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin, kararda yazılı nedenlerle reddine dair ara kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti müvekkiline ait olan ve şirketin demirbaş listesinde kayıtlı olan mix center makinelerinin, … Tedarikçi Satın Alma Esas Sözleşmesi gereğince davalıya teslim edildiğini, makinelerin davalı tarafından satılan boyaların karıştırılmasında kullanıldığını, emtiaların sözleşme süresince kullanılmak üzere teslim edildiğini, buna rağmen davalının 6.576.352,17 TL cari hesap borcunu ödemediğini, müvekkilince verilen sürede borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceğinin ve makinelerin iadesinin isteneceğinin Kadıköy … Noterliğinin 13.01.2022 tarihli ihtarıyla davalıya bildirildiğini, ancak süresinde ödeme yapılmadığı gibi Kadıköy … Noterliğinin 26.01.2022 tarihli ihtarıyla talep edilen emtiaların da iade edilmediğini, cari hesap alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas … Esas sayılı dosyalarında takip başlatıldığını, TMK’nın 989.maddesi uyarınca, taşınırı iradesi dışında elinden çıkan zilyedin iade davası açabileceğini, emtiaların taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıya teslim edildiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle davalının haksız zilyet konumunda olduğunu, davalının müvekkiline ve başka şirketlere borcu bulunması nedeniyle mallarını kaçırma veya gizleme ihtimali bulunduğu gibi, emtianın üçüncü kişilerce haczedilme ihtimali de bulunduğunu, müvekkiline ait olup haksız şekilde davalının elinde bulunan emtianın satılma veya haciz tehdidi altında olması nedeniyle muhafazası gerektiğini ileri sürerek, mülkiyeti davacıya ait olan dava dilekçesinin ekindeki listede bulunan mix makinelerinin iade ve teslimi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi tedbir talebini değerlendirdiği 24.06.2022 tarihli ara kararında; ” ..Mevcut davada davacının sunduğu belgeler ve beyanlar ile özellikle ikinci kez tedbir talebine dayanak olarak sunulmuş olan 23/04/2022 tarihli davacı ve davalı tarafın da kaşe ve imzalarının bulunduğu bazı makinelerin davalıya teslim edildiğine belge fotokopisi incelenmiş olup, davalı tarafın cari hesap borcu olduğu, davalıya gönderilen ihtara rağmen bu borcu ödemediği, borcun ödenmemesi üzerine malların tesliminin talep edildiği işbu davada, davalının muaccel cari hesap borcunun olup olmadığı var ise miktarı esas hakkında yargılamaya muhtaçtır. Yine davacı tarafından sunulan sevk irsaliyelerinde teslim alan imzası bulunmadığı, bazılarının okunaklı olmadığı gibi sevk irsaliyelerindeki ve davacı tarafça sunulan demirbaş listesindeki makinelerle, ikinci kez tedbir talebine dayanak olarak sunulmuş olan (13/04/2022 tarihli) davacı ve davalı tarafın da kaşe ve imzalarının bulunduğu bazı makinelerin davalıya teslim edildiğine belge fotokopisinde bulunan listedeki makinelerin aynı makineler olup olmadığının net olarak anlaşılamadığı, demirbaş listesinde makinelerin seri numaralarının bulunmadığı, bazı teslim tarihlerinin örtüşmediği ayrıca sunulan sözleşmede davalıya teslim edildiği iddia olunan makinaların nitelikleri belirtilerek teslimine dair bir düzenlemenin bulunmadığı, talep eden davacı vekilince sunulan 13/04/2022 tarihli belge içeriğinde yer alan makinaların mülkiyetinin …’a ait olduğunun belirtilmesine rağmen, 26/05/2022 tarihli … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde mülkiyetin …’a ait olduğunun kabul edilmediği, ispatlanması gerektiğinin ileri sürüldüğü hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde netice olarak davacı iddiaları ve bu kapsamda talebinin yerinde olup olmadığı mahkememizce yapılacak yargılama ile belirlenecek olup, sunulan belgelerin bu aşamada yaklaşık ispat için yeterli olmadığı kanaatine varılmış ve davacı tarafın tedbir talebinin reddine” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar vermiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece ihtiyati tedbir talebi için gerekli inceleme yapılmaksızın karar verildiğini, taraflar arasındaki … Tedarikçi Satın Alma Esas Sözleşmesi uyarınca dava dilekçesi ekindeki listede yer alan ve mülkiyeti müvekkiline ait olan mix makinelerinin teslim edildiğini, davalının 6.576.352,17 TL cari hesap borcunu ihtara rağmen ödemediğini, keşide edilen ihtarla borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi ve emtianın iade edilmemesi nedeniyle sözleşmenin Kadıköy … Noterliğinin 26.01.2022 tarihli ihtarıyla feshedilerek emtianın iadesinin istendiğini, iadesi istenilen emtianın müvekkilinin demirbaşına kayıtlı olup, mülkiyetinin de müvekkiline ait olduğunu, emtianın davalının borçları sebebiyle mal kaçırma, haczedilme ve satılma riski altında olduğunu, davalı aleyhine yüzlerce takip başlatıldığını, buna rağmen mahkemece yeterli araştırma yapılmaksızın talebin reddine karar verildiğini, mülkiyeti müvekkiline ait olan emtianın müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için, müvekkilin bayilerine, tarafların aralarında yaptıkları sözleşmeye istinaden kullanmak üzere teslim edildiğini, ihtiyati tedbirin koşulları ve yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle davalının emtianın bakım ve onarımını aksatabileceğini ve bu durumun da emtiaya zarar vereceğini, davalının emtianın teslimi için müvekkili ile görüşmediğini, emtianın davalıda olup olmadığı veya emtianın kullanılabilir durumda olup olmadığına ilişkin bilgi vermediğini, mülkiyeti davacıya ait olan emtianın atıl durumda bırakılmasından veya satılmış olmasından kaynaklı olarak ciddi şekilde zarara uğranılacağının açık olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında düzenlenen tedarikçi satın alma sözlemesi kapsamında davalıya teslim edilen emtianın, sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak açtığı dava içinde, emtianın tedbiren davacıya teslimini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin en önemli şartı bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır(m. 389/1). Kanun, burada “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hale gelmesi, gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. Hâkim kararında somut sebep gösteremiyor, bunu en azından açıklayacak veya asgari ölçüde ikna edecek delil değerlendirmesi yapamıyor, yaklaşık ispat ölçüsünü yakalayamıyorsa tedbire karar vermemelidir. Ancak bu da hiçbir zaman tam bir ispat seviyesinde ispat şartına dönüşmemelidir.Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, bu nedenle tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil yaklaşık ispat yeterli olacağı HMK’nın 390/3. maddesinde düzenlenmiştir. Değişik ifadeyle, ihtiyati tedbire karar verebilmek için iddia olunan vakıanın subutu yönünde gerçeğe yakın bir ispatın başarılması yeterlidir.Somut olayda davacı, taraflar arasındaki … tedarikçi satın alma sözlemesi kapsamında, davacı vekili, mülkiyeti davacıya ait olan mix makinelerinin davalıya teslim edildiğini, davalının cari hesap borcunu ödememesi üzerine keşide edilen ihtarla borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceğinin bildirilerek makinelerin iadesinin istendiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında takip başlatıldığını ve sözleşmenin feshine rağmen makinelerin iade edilmediğini ileri sürerek, TMK’nın 989.maddesine göre teslim edilen emtianın iadesini ve tedbir talep etmiştir. İhtiyati tedbirin değerlendirildiği tarih itibariyle henüz cevap dilekçesi verilmemiştir. Satım sözleşmesi kapsamında teslim edilen emtianın, sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi talebi yönünden delillerin toplanmadığı bir aşamada mahkemece, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmemesi nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. Tedbir talebinin değerlendirilmesinden sonra sunulan cevap dilekçesi ve mahkemenin teslime ilişkin belgelerin değerlendirilmesi ışığında bu aşamada ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yargılama sırasında delillerin toplanmasından sonra ve talep halinde ilk derece mahkemesince her zaman ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilebileceği de göz önüne alındığında, yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2.ve 391/3. maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07.07.2022 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir