Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1142 E. 2022/893 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1142
KARAR NO: 2022/893
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2022
NUMARASI: 2022/326 E. 2022/385 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle aktif husumet yokluğuyla reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili …’ın “… Ltd. Şti.’nin eski tek ortağı, kanuni temsilcisi ve tasfiye memuru olduğunu; Beylikdüzü Vergi Müdürlüğü’nün … vergi kimlik numaralı mükellefi olan şirket; tasfiye olduktan sonra şirketin defter ve belgelerinin bir depoya taşındığını; 01 Nisan 2022 tarihinde depoda yapılan aramada; şirketin 2018 yılına ilişkin Defter’-i Kebir, Yevmiye Defteri, Envanter Defteri ve Karar Defteri ile 2019 yılına ilişkin ise Envanter Defterinin kaybolduğunun fark edildiğini; müvekkilinin tek ortak olarak şirketin kanuni temsilcisi olduğundan ve tasfiye sonrası defter ve belgeleri yasa gereği yedinde tuttuğundan; TTK’nın 82. ve sair ilgili maddeleri uyarınca zayi belgesi verilmesi talep ve dava edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından dava dışı … Ltd. Şti.’nin 2018 yılına ilişkin Defter’-i Kebir, Yevmiye Defteri, Envanter Defteri ve Karar Defteri ile 2019 yılına ilişkin ise Envanter Defterine yönelik olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından dava dışı şirketin tasfiye edildiği gerekçesi ile huzurda görülen dava açılmış ise de zayi belgesi verilmesi istenilen defterlerin dava dışı şirkete ait olması ve şirket adına açılan bir davanın bulunmaması nedenleri ile bir arada değerlendiğinde davacının huzurda görülen davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı açıktır. 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinin d bendi gereğince aktif husumet ehliyeti dava şartı niteliğinde olup, aynı kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her safhasında re’sen nazara alınabileceğinden davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” gerekçesiyle, açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davcı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarla, Müvekkili …’ın, (Tasfiye Edilmiş) “… Ltd. Şti”in eski tek ortağı, kanuni temsilcisi ve tasfiye memuru olduğunu, tüzel kişiliği sona eren şirketin defter ve belgelerinin müvekkiline teslim edildiğini, taşınma sırasında birkaç defterin kaybolduğunu, bu durumun 01 Nisan 2022 tarihinde fark edilmesi üzerine zayi belgesi verilmesi için işbu davanın açıldığını, Defter ve belgeleri saklama mecburiyetinin artık şirkete ait olmadığını,zaten şirketin hukuken ve fiilen bu davayı açmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin ise hukuki mesuliyeti olduğunu, dolayısıyla davayı açmada hukuki menfaati olduğunu, Yukarıda bahsi geçen nedenlerle; ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, zayi belgesi verilmesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın aktif husumet yokluğuyla reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava dışı … Ltd.Şti’nin 04.11.2019 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve tasfiyenin sona erdiğinin 05.11.2019 tarihinde tescil edildiği, …’ın tasfiye memuru olarak atandığı anlaşılmaktadır. Eldeki davanın 05.04.2022 tarihinde … tarafından verilen vekaletnameye istinaden; terkin olunan şirket adına değil, …’ın kendisi adına açıldığı görülmüştür. Dava dışı şirketin karar tarihinden önce ticaret sicilden terkin edildiği davacının, sözkonusu şirkete zayi belgesi verilmesi talebiyle kendi adına dava açamayacağı sebepleriyle, ilk derece mahkemesinin, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar vermesinde herhangi bir hukuka aykırılık yoktur. Yukarıda bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin kararı isabetli olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5 Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.23.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.