Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/112 E. 2022/628 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/112
KARAR NO: 2022/628
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2021
NUMARASI: 2021/378 E. – 2021/878 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davasının yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine, İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin haksız itiraz sonucu durduğunu, müvekkilinin bayilik sözleşmesinin erken feshi nedeniyle cezai şart ve eksik ürün alımından kaynaklanan alacağı bulunduğunu, taşınmaz üzerinde doğmuş ve doğacak borçlar için ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davanın haksız ve her türlü hukuki gerekçeden yoksun olduğunu, taşınmaz üzerindeki ayni haklardan kaynaklı davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiğinden yetkili mahkemenin Bismil asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede doğacak ihtilafların halli için Bismil Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, davacının somutlaştırma ve ispat yükümünü yerine getiremediğini, talep sonucunun açık ve net şekilde gösterilmediğini, davacının, davasında hukuki yararı bulunmadığını savunarak, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; icra takibine konu taşınmazın Diyarbakır/Bismil ‘de olduğu, uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, taşınmazın aynından kaynaklanan davalarda 6100 sayılı HMK’nın 12/1. Maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, taraflarca aksinin kararlaştırılmayacağı görülmekle, davalının yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Bismil Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış,.. ” gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili Bismil Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının hatalı ve eksik olduğunu, dava ve icra takibinde yetkinin İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinde olduğunu, tacir olan taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğunu, … tarafından tesis edilen ipotek akit tablosunda, yapılacak takip ve davalarda Kadıköy mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun belirlendiğini, her iki tarafı tacir olan sözleşmelerde yetki anlaşmalarının geçerli olduğunu, müvekkilinin yerleşim yerinin İstanbul olması ve her iki tarafın da tacir olduğu dikkate alındığında, ipotek senedinde kararlaştırıldığı üzere yetkinin İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlüğünde olduğunu, İİK’nın 50. maddesinin para borçlarının takibinde hangi icra dairelerinin yetkili olduğu hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümlerine atıf yaptığını, HMK’nın 6 ve 10. maddeleri uyarınca, somut olayda davacının yahut davalının yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğunu, itirazın iptali davasında uyuşmazlık konusu alacağın varlığı olup, taşınmazın aynına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmayacağını, bu nedenle icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmediğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamsız takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi kapsamında müvekkilinin cezai şart ve eksik ürün alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamını talep etmiştir. 16.05.2007 tarihli ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin paraya çevrilmesi için yapılacak takiplerde Kadıköy Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu kabul edilmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmayıp, bu tür davalar sözleşmeden kaynaklı alacağın varlığı ve miktarına belirleme amacı taşır. Bu nedenle HMK’nın 12. maddesinde düzenlenen kesin yetki kuralı bu tür davalar yönünden uygulanamaz. İtirazın iptali davasında genel yetkili mahkeme HMK’nın 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak taraflar tacir olup, HMK’nın 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi düzenleyebilirler. Anılan maddede, tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler.Taraflarca aksi kararlaştırmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılabilir. Taraflar arasında düzenlenen standart bayilik sözleşmesine ipotek veren … Kefil sıfatıyla katılmıştır. … tarafından borcu teminen Bismil İlçesi, … mahallesi … ada … parsel üzerinde davacı adına 200.000 TL bedelli ipotek tesis edilmiş ve ipotek akit belgesinde ipotekten kaynaklı uyuşmazlıklar nedeniyle HMK’nın 17. maddesi kapsamında geçerli olan yetki sözleşmesi düzenlenmiş olduğundan, HMK’nın 7 ve 17. maddeleri gereğince, mahkemenin yetkili olduğu gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Yetkisizlik kararı veren ilk derece mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hakkındaki kararla birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.05.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.