Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1062 E. 2022/805 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1062
KARAR NO: 2022/805
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 29.03.2022
NUMARASI: 2022/288 D.iş – 2022/311 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati haciz isteyen tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aralarında bulunduğu hissedarlar ile … arasında 06/08/2021 tarihli Anonim Şirket Hisse Devir ve Borç Tasfiye Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkiline 5.500.000,00 TL hisse devir bedeli ödenmesi şartıyla … A.Ş.’deki müvekkiline ait tüm hisselerin …’e devredilmesi konusunda anlaşıldığını, devir bedelinin 4.250.000,00 TL’lik kısmının müvekkiline ödendiğini, kalan 1.250.000,00 TL bakiye borcun sözleşme hükümlerince 06/11/2021 tarihinde müvekkiline ödenmesi gerektiğini ancak borçlunun ödeme yapmadığını, borcun ödenmesi yönünde borçluya ihtarname gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını, bu nedenle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ödenmemiş bakiye hisse devir bedeli ile birlikte cezai şart alacağı için ilamsız icra takibi başlatıldığını, …’ün itirazı üzerine takibin durduğunu, sözleşmenin XIII maddesinde tahkim şartının öngörüldüğünü, bu nedenle itirazın iptali talebiyle İstanbul Tahkim Merkezi’ne 18/03/2022 tarihinde başvurulduğunu, müvekkilinin şirkete ait hisselerini devrederek sözleşme kapsamında tüm borcunu ifa ettiğini, müvekkiline ödenmesi gereken bedelin 06/11/2021 tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, sözleşme hükümlerinin borçlu tarafın kabulünde olduğunu, kısmi ödeme yaptığını, sözleşmenin VI.E maddesi gereğince müvekkiline ödemesi gereken devir bedelinin 09/08/2021 tarihi itibariyle Av. … ve Av. … adına açılan ortak hesapta tutulmasının kararlaştırıldığını, ancak borçlunun bu maddeyi de ihlal ettiğini, devirden sonra şirket isminin değiştirildiğini, borçlu …’ün şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, borçlunun yetkilisi olduğu şirketin daire satışı yapılmış olan kişilere tapu devirlerini yapmadığını, alacaklılar tarafından şirket aleyhine davalar açıldığını, sözleşmenin 6.maddesi ile üçüncü kişilere karşı yüklenmiş olduğu yükümlülükleri de yerine getirmediğini, ihtiyati haciz kararı için Yargı içtihatları uyarınca alacağın varlığına kanaat getirilmesinin yeterli olduğunu, bu kanaatin oluşması için sözleşme ve ihtarnamenin, hatta başlı başına dekontun yeterli olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun 2.457.271,23 TL tutarındaki borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Talep İİK 265 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacze ilişkindir. İİK 258 maddesinde ihtiyati haciz talep edenin haklılığına kanaat oluşturacak yeterlilikte deli göstermeye mecbur olduğu kabul edilmiş olup sunulan taraflar arasındaki uyuşmazlık nedeniyle tahkim yargılamasının devam ettiği ve dayanak hisse devir sözleşmesi hükümleri incelendiğinde ihtiyati haciz talep eden yönünden haklılığın yaklaşık ispat ölçüsünde ortaya konulamadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz isteyen vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taraflarınca fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; borçlunun 2.457.271,23-TL icra takip çıkış tutarındaki borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması 25.03.2022 tarihli başvuru dilekçe ile talep edildiğini, zira müvekkili tarafından taraflar arasında akdedilen Anonim Şirket Hisse Devir ve Borç Tasfiye Sözleşmesi uyarınca konusu … A.Ş.’de bulunan tüm hisseler sözleşmeye uygun olarak borçluya devredildiğini, borçlu tarafından da sözleşmeye uygun olarak eksik de olsa ödemelerde bulunulduğunu, borçlunun yapmış olduğu ödemeler borcu kabul eder nitelikte olduğunu, ancak 06.11.2021 muacceliyet tarihine sahip hisse devir bedeli müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin ödemeyi talep etmek için ihtarname keşide ettiğini, icra takibi başlattığını, ancak bir sonuç alamayınca İlk derece mahkemesinde yukarıda numarasına yer verilmiş olan dosya ile bu davayı ikame ettiğini, ilk derece mahkemesince sözleşme konusu edimlerin müvekkili tarafından yerine getirildiği hususunu ve talep konusu alacağın varlığının yaklaşık ispat derecesini aşar bir şekilde ispatlanmış olduğu hususunu gözden kaçırarak hukuka ve hakkaniyete aykırı bir hüküm kurduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd.maddeleri uyarınca ihtiyati hacze iliştindir. İlk derece mahkemesince 29.03.2022 tarihli ara karar ile yaklaşık ispat bulunmadığından ve taraflar arasında tahkim yargılaması devam ettiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı talep eden vekilince, süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İhtiyati haciz talep eden vekili, taraflar arasındaki 06.08.2021 tarihli ” anonim şirket hisse devri ve borç tasfiye sözleşmesi ” hükümleri uyarınca davalının 06.11.2021 tarihinde muaccel olduğunu ileri sürdüğü bakiye 1.200.000 TL hisse devir bedeli ve cezai şart alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, sözleşmede tahkim şartı bulunduğu için İstanbul Tahkim Merkezinde dava açıldığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 414. maddesinde ihtiyati hacizden söz edilmediği gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinden ihtiyati haciz kararı talep edilmesi mümkün ise de ilk derce mahkemesi gerekçesinde de işaret edildiği üzere; talep edenin dayandığı sözleşme hükümlerinin her iki tarafın hak ve ödevlerini içerir hükümler taşıdığı da dikkate alındığında, talep edenin dayandığı sözleşme kapsamında her iki tarafın edimsel yükümlülüklerinin nelerden ibaret olduğu, bu bağlamda söz konusu yükümlülüklerin yerine getirip getirilmediği hususlarının ihtilaflı olduğu ve bu ihtilafın çözümün yargılamayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. İİK’nın 258.maddesi uyarınca, alacağın varlığının ve miktarının yaklaşık ispat seviyesinde kanıtlandığı söylenemez. Tahkim yargılamasında delillerin toplanmasından sonra tarafların talebi üzerine her zaman mahkemece yeni delil durumuna göre geçici hukuki koruma tedbirlerinin değerlendirilmesi mümkündür. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alacaklı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların alacaklı üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.