Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1033 E. 2022/802 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1033
KARAR NO: 2022/802
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 01/04/2022
NUMARASI: 2021/1092 Esas
DAVA: Yönetim kurul kararının iptali
Taraflar arasındaki yönetim kurul kararının iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle;müvekkilleri tarafından davalı şirket aleyhine açılan işbu davada; davalı şirketin bir kısım YK üyeleri tarafından fiktif işlemlere zemin hazırlama, müvekkillerinin karar alma ve yönetime katılma hakkını kısıtlama amacı taşıyan 30.11.2021 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısı’nda alınan 2021/2, 2021/3 ve 2021/4 karar no.lu Yönetim Kurulu kararlarının TTK 391. maddesi gereğince batıl ve yok hükmünde olmaları nedeniyle geçersiz olduklarının tespiti ve söz konusu Yönetim Kurulu kararlarının işbu dava sonuçlanıncaya kadar icrasının durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edilmiş olduğunu, mahkemeniz dosyasında verilen 22.12.2021 tarihli ara karar ile; 30.11.2021 tarihli yönetim kurulu toplantılarında alınan 2021/2, 2021/3 ve 2021/4 karar no.lu yönetim kurulu kararlarının dava sonuçlanıncaya kadar icrasının durdurulması yönündeki taleplerinin ”…tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış ve yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiş ve HMK m.389’da belirtilen şartların bulunmaması” gerekçeleriyle reddedilmiş olduğunu, dava konusu yönetim kurulu kararları ile davalı şirketin, süregelen yönetim rejiminin “Anonim Şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen” “pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya/ya da güçleştiren” şekilde değiştirilmeye çalışılması noktasında doğabilecek zararların oldukça büyük boyutta olup telafisi mümkün olmayacağını, Ülkemiz ekonomisi için çok önemli bir değer olan davalı … Ticaret A.Ş.’nin, Yönetim Rejiminin hukuka aykırı olarak değiştirilmesinin, yalnızca müvekkilleri için değil, ülkemiz için de telafisi imkansız zararlara neden olabilecek olduğunu, dava konusu yönetim kurulu kararlarının icrasını durdurmaya yönelik HMK 389. maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesi gerekirken, aksi yönde kurulan ara karardan dönülmesi gerektiğini, dava konusu yönetim kurulu kararları hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğine ilişkin emsal kararları mahkememize sunduklarını, dosyaya ibraz ettikleri tüm bu mahkeme kararları ve bilirkişi raporu da dikkate alınarak; hiçbir somut gerekçe gösterilmeksizin ihtiyati tedbir kararı reddedilen 22.12.2022 tarihli ara kararın kaldırılarak, 30.11.2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 2021/2, 2021/3 ve 2021/4 karar no.lu yönetim kurulu kararlarının dava sonucu kesinleşinceye kadar icrasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizin 22/12/2021 tarihli ara kararı ile; “somut olayın değerlendirilmesinde, davacının, dava dilekçesinde belirtilen davalı şirketin 30.11.2021 tarihli Yönetim Kurulu toplantılarında alınan 2021/2, 2021/3 ve 2021/4 karar no.lu yönetim kurulu kararlarının dava sonuçlanıncaya kadar icrasının durdurulması niteliğinde tedbir talep ettiği görülmüş ise de, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiş ve HMK. m.389’da belirtilen şartların bulunmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine” dair karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından celse arasında sunulan 21/03/2022 havale tarihli dilekçede ve Mahkememizin 22/03/2022 tarihli celsesinde davacılar vekili beyanında tekrardan 30.11.2021 tarihli Yönetim Kurulu toplantılarında alınan 2021/2, 2021/3 ve 2021/4 karar no.lu yönetim kurulu kararlarının dava sonuçlanıncaya kadar icrasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de geçersizliği talep edilen yönetim kurulu kararların icrasının durdurulması yönünde Mahkememizin 22/12/2021 tarihli kararı ile karar verilmiş olmakla bundan sonra dosya kapsamı ile mevcut delil durumunda herhangi bir değişiklik olmadığı ve buna göre yaklaşık ispat koşulunun henüz gerçekleşmediği ve HMK. m.389’da belirtilen şartların mevcut olmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu yönetim kurulu kararları hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğine ilişkin emsal kararları mahkemenin dikkatine sunduklarını, … A.Ş. aleyhine açılmış olan Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1070E. sayılı dosyasında, 30.11.2021 tarih ve 2021/02, 2021/03, 2021/04 sayılı Yönetim Kurulu kararlarının icrasının dava sonuna kadar durdurulması hususunda 10.01.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Dava konusu Yönetim Kurulu kararları ile birebir aynı içerikteki yönetim kurulu kararlarının, kurucu unsurları (toplantı yeter sayısı) sağlamakla birlikte, geçerlilik şartlarının (karar yeter sayısı) eksik olması nedeniyle batıl olduğu noktasında yaklaşık ispat şartı gerçekleştiğinden mahkemeler tarafından ihtiyati tedbir kararları verildiğini, iş bu davada yaklaşık ispat şartının gerçekleşmiş olduğu, dava dilekçesi incelendiğinde de görüleceğini, ayrıca; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 11.2.2021 tarih ve 2020/2093 E. ve 2021/157 K. sayılı emsal kararının ekli olduğunu, yönetim rejimi değişikliğine ilişkin yönetim kurulu kararının HMK 389. maddesi uyarınca icrasının durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1121 E.sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da yönetim kurulu kararlarının geçerlilik nisabını taşımadığına dair kanaate varıldığını, İş bu dilekçe ekinde sunulan emsal mahkeme kararı ve davacıları aynı, davalısı ise tüzel kişilik adı farklı olsa da aynı ailenin grup şirketlerinden biri olan ve işbu davaya konu 2021/2, 3 ve 4 nolu yönetim kurulu kararları ile birebir aynı içerikte olan yönetim kurulu kararlarının TTK’nın 391. maddesi gereğince batıl olduğunun tespiti davasında alınan bilirkişi raporunda detaylı olarak geçersizliğinin tespiti istenen kararların; müvekkillerinin yetkilerini, karar alma ve yönetime katılma haklarını kısıtlayıcı ve güçleştireceği nitelikte olduğu ve iptali gerektiği ortaya koyulduğunu, hal böyle iken ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat şartı yerine getirildiğini, Tüm bu açıklananlar kapsamında; dosyaya sunulan yeni deliller ışığında yaklaşık ispat şartı sağlandığından; emsal Yargıtay ve BAM kararları da dikkate alınarak, davalı şirketin 30.11.2021 tarihli Yönetim Kurulu toplantılarında alınan 2021/2, 2021/3 ve 2021/4 karar no.lu yönetim kurulu kararlarının işbu dava sonuçlanıncaya kadar icrasının durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmek gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, 30.11.2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 2021/2,3 ve 4 nolu kararların TTK’nın 391. maddesi gereğince batıl olduğunun tespiti davasında talep edilen ve ilk derece mahkemesince reddedilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının istinafına ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 2021/2 sayılı YK kararı ile önceden Şirketin sınırsız temsil ve ilzamına ilişkin olarak alınan 2019/03 nolu yönetim kurulu kararının iptaline ve bundan sonra şirketin sınırsız temsil ve ilzam yetkisinin ne şekilde kullanılacağına ilişkin olduğu, 2021/3 nolu YK kararının daha önceki 2017/01sayılı şirket içi yönergesi ve buna ilişkin tüm imza sirkülerinin iptal edilmesine ve yürürlükten kaldırılmasına ilişkin olduğu, 2021/4 nolu YK kararının ise yukarıda iptal edilen kararların yerine alınmış olan şirketin temsil, ilzamına ve bu yetkilerin kullanımına ilişkin 2021/3 nolu iç yönergeye ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yönetim kurulu kararlarının batıl olduğu iddiası batıl yönetim kurulu kararı sebebiyle menfaati zedelenen herkes tarafından ileri sürülebilir. Başka bir ifadeyle yönetim kurulu kararlarının butlanı davasını kimlerin açabileceği konusunda TTK’nın 391. maddesinde açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olup, bu kararlar sebebiyle menfaati zedelenen bütün ilgililer bu davayı açabilir (POROY/ TEKİNALP/ ÇAMOĞLU, Ortaklıklar Hukuku, C:I, s.379). Yönetim kurulu kararlarının butlanı halleri, sınırlı sayı ilkesine tabi olmamak üzere düzenlemiştir. TTK’nın 391.maddesinin incelendiğinde, yönetim kurulu kararlarının butlanına yol açacak hukuka aykırılıkların örnekleme yoluyla belirlendiği görülmektedir. Anılan maddeye göre; eşit işlem ilkesine aykırı olan, anonim şirketin temel yapısına uymayan, sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, pay sahiplerinin haklarını ihlal eden ya da bunların kullanılmasını güçleştiren veya kısıtlayan, diğer organların devredilmez yetkilerine giren konularda ya da bunların devrine ilişkin yönetim kurulu kararları batıldır. Bu anlamda, sözleşme özgürlüğünün genel sınırı niteliğindeki TBK’nın 27.maddesi de göz önünde bulundurularak hukuki değerlendirme yapılmalıdır (Aydın Alper YÜCE, Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı, Eylül 2013, Vedat Kitapçılık, s. 69 vd.) Davacı yanın grup şirketlerinden olan … A.Ş nin 30.11.2021 tarihli yönetim kurulu kararlarından 2021/6,7,8 nolu kararlarının da eldeki dava ile konusunun aynı olup, TTK 391 maddesi uyarınca batıl olduğunun tespiti için açılan davada ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verildiği davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesi ve uyapta yapılan denetimden anlaşılmaktadır. Bu husus da gözetildiğinde, dava konusu yönetim kurul kararlarının uygulanmasının yürütmesinin geri bırakılması hususunda, dosyanın mevcut kapsamı itibariyle yaklaşık ispatın gerçekleşmediği, davacı tarafın iddialarının yargılamayı gerektirdiği, tedbir kararı verilmemesi halinde davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden şu aşamada bahsedilmesinin mümkün olmadığı, tedbir kararı verilmemesi halinde ciddi bir zararın doğacağına dair emarelerin de bulunmadığı, ayrıca taraf menfaatleri de gözetilmek suretiyle ilk derece mahkemesince tedbirin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki değişen delil durumuna göre mahkemece talep üzerine her zaman geçici hukuki koruma tedbirlerine karar verilebilir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.