Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1025 E. 2022/755 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1025
KARAR NO: 2022/755
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2021 Tarihli nihai karar- 13.04.2022 tarihli ek tarar
NUMARASI: 2019/137 2021/734
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun süresi içinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 346. maddesi uyarınca reddine dair verilen verilen ek karanın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair 10.11.2021 tarihli hüküm verilmiştir. Bu hüküm, mahkemece, davalıya 23.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı, 03.12.2021 tarihinde istinaf başvuru harcını ve nispi istinaf peşin karar harcını yatırdığı halde istinaf dilekçesi vermemiştir. Yani davalı, HMK’nın 345. maddesinde öngörülen iki haftalık istinaf başvuru süresi içinde istinaf harçlarını yatırmış, ancak bu süre içinde bir istinaf dilekçesi vermemiştir. Bunun üzerine ilk derece mahkemesince, davalıya “Mahkememiz dosyasında istinaf karar harcı ve istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırmış olduğunuz, ancak istinaf başvuru dilekçesi sunmadığınız anlaşılmış olup, tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde mahkememize İSTİNAF BAŞVURU DİLEKÇESİ sunmanız, aksi halde dosyanın bu şekilde kesinleşeceği ihtar olunur.” şeklinde ihtar içeren bir tebligat yapılmıştır. Mahkemenin ek kararında belirilen tarihlere göre, davalı, verilen bir haftalık kesin süreden sonra 07.04.2022 tarihinde el yazılı ve bir sayfadan ibaret istinaf dilekçesi vermiştir. Bunun üzerine ilk derece mahkemesince; “…Davalı tarafından mahkememiz kararına karşı istinaf karar harcı (Nispi) ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının 03/12/2021 tarihinde yatırıldığı ancak istinaf kanun yoluna başvurulma dilekçesinin ibraz edilmediği görülmüştür. Mahkememizce davalı asile, istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesini tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde mahkememize ibraz etmesi, aksi halde dosyanın bu şekilde kesinleşeceğine dair ihtaratlı tebligatın 25/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, verilen kesin süreye rağmen davalı asil tarafından istinaf konun yoluna başvurma dilekçesinin İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığıyla 07/04/2022 tarihinde 1 haftalık kesin süre geçtikten sonra ibraz edildiği anlaşılmakla, davalı asilin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle, davalının istinaf dilekçesinin HMK’nın 346. maddesi uyarınca süre yönünden reddine dair 13.04.2022 tarihli ek karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı, ek karara karşı verdiği 22.04.2022 tarihli dilekçesinde, istinaf başvurusunun reddine dair ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. Dosya kapsamına ve yukarıda kronolojik olarak yapılan açıklamalara göre; ilk derece mahkemesinin istinafa konu hükmünün davalıya 23.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 03.12.2021 tarihinde istinaf başvuru harcını ve nispi istinaf peşin karar harcını yatırdığı halde istinaf dilekçesini HMK’nın 345. maddesinde öngörülen iki haftalık istinaf başvuru süresi içinde vermediği anlaşılmaktadır. Davalının sadece istinaf harçlarını yatırmış olması, kararın istinaf edildiği anlamına gelmez. Çünkü, HMK’nın 343. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, istinaf kanun yoluna başvurma tarihinin belirlenmesinde harcın yatırıldığı tarihin bir önemi olmayıp, istinaf dilekçesinin UYAP sistemine kaydedildiği tarih istinaf tarihi olarak kabul edilir. Diğer taraftan, istinaf dilekçesinin içeriğini düzenleyen HMK’nın 342. maddesinin ilk fıkrasında istinaf başvurusunun dilekçeyle yapılacağı belirtilmiş, ikinci fıkrada dilekçede bulunması gereken unsurlar sayılmıştır. Buna göre istinaf başvurusunun mutlaka bir dilekçeyle yapılması gerekir. Aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, istinaf dilekçesinde başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile başvuru reddolunmayıp 355. madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır. Bu yasal düzenlemelerden açıkça anlaşılacağı üzere, bir istinaf başvurusundan söz edilebilmesi için, öncelikle HMK’nın 345. maddesindeki hak düşürücü süre içinde verilmiş bir dilekçenin bulunması ve bu dilekçede en azından başvuranın kimliğinin, başvurulan kararın bilgilerinin ve başvuranın imzasının bulunması gerekir. Aksi takdirde geçerli bir istinaf başvurusunun mevcudiyetinden söz edilemez. Dilekçe verilmeden, istinaf süresi içinde sadece istinaf harçlarının yatırılmış olması da istinaf başvurusunun yapıldığı anlamına gelmez. HMK’nın 344. maddesi uyarınca, yasal süresi içinde istinaf dilekçesi verdiği halde gerekli istinaf harç ve giderlerini yatırmayan tarafa bir muhtıra tebliğ edilerek bir haftalık süre içinde bu eksikliğin giderilmesinin ihtar edilmesi mümkün ise de istinaf süresi içinde harçları yatırdığı halde istinaf dilekçesi vermeyen tarafa, istinaf dilekçesini vermesi için süre verilmesini öngören bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince davalıya, istinaf dilekçesini vermek üzere bir haftalık önel tanıyan muhtıra tebliğ edilmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ancak, davalının verdiği istinaf dilekçesi her halükârda HMK’nın 345. maddesindeki iki haftalık hak düşürücü süre içinde verilmediğinden, ilk derece mahkemesinin istinaf başvurusunun HMK’nın 346. maddesi uyarınca süre yönnüden reddine karar verilmiş olması, sonucu itibariyle doğrudur. Açıklanan bu gerekçelerle, davalının istinaf başvurusunun yasal süresi içinde olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesinin HMK’nın 346. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin reddine dair verilen 13.04.2022 tarihli ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varıldığından, davalının bu ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02.06.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.