Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1015 E. 2022/803 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1015
KARAR NO: 2022/803
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 01.12.2021
NUMARASI: 2016/307 Esas
DAVA: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, asıl davanın davacısı şirketler temsilcisi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı asıl ve birleşen davada özetle; tazminat davasının alacak miktarı yönünden HMK.176. Maddesine göre 10.000.000,00 TL olarak ıslah ettiğini, Alacak miktarı ile mevcut delili durumu, davalıların nitelikli dolandırıcılık, kara para aklamak, vergi kaçırmak, sahte bilanço düzenlemek gibi yasa dışı birçok suçlarının da bulunması mal kaçırma girişiminde bululunacakları nedeniyle tüm mal varlıkları, banka hesapları ve ticari sicil kayıtlarına mahkemece teminatsız tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda, kambiyo senedine ve temlikle müteselsil kefaletten kaynaklı para alacağının tahsili amaçlanmaktadır. İhtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uyulmadığı gibi davanın niteliği gereği konunun yargılamayı gerektirdiği, dava konusu olmayan davalılara ait banka hesaplarına, gayrimenkul ve menkuller üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, asıl davada davacı şirket temsilcisi istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl davada davacı şirketler temsilcisi… , istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2017 Nisan ayında davalı borçlulara karşı savunmada ileri sürdükleri gerçeklerden bahsederken mahkemece hakkında tutanak tutulduğunu, ilgisi olan olmayan kişileri mübaşire varana kadar şahit göstermişse de işin sonunda bahsi gecen davalı borçların tarafı ortağı yöneticisi olduğu 10 şirketin ve bizzat yöneticilerin tarafını ve kamuyu dolandırdıkları sahtekarlık yaptıkları devletin malın vergisi çaldıkları hırsız oldukları mahkeme kararlarıyla sabit ve ilama bağlandığını, Sahte ve naylon olarak tabir edilen faturalar düzenlenerek sahtecilikler yapıldığını ve sahte olarak alınan faturalar aracılığıyla Türkiye ekonomisinde ciddi bir gelir kaynağı bulunan ve hakim konumdaki firmalara fatura edilerek elde edilen haksız kazançlar sebebi ile vergi kaçırdıklarını, taraflarınca bu kapsamda yapılan incelemeler kendi imkanları doğrultusunda sınırlı olup gerekli kapsamlı incelemenin mahkemece yapılması yanı sıra İzmir Vergi Mahkemesi ilamı ile de bir kez daha vergi kaçakçılığı suçunun işlendiğinin sübuta erdiğini, huzurdaki yargılamayı doğrudan ilgilendiren ve huzurdaki dosyaya konu edilenler tarafından gerçekleştirilen dolandırıcılık ve kaçakçılığa ilişkin tüm hususların sübut ettiği İzmir 4. Vergi Mahkemesi 2020/435 Esas 2020/1098 K. ilamıyla 1.227,495,149.16 TL bu rakam güncel döviz kuru ile USD Karşılığı 600.000.000 USD Altı Yüz Milyon Amerikan Doları gibi bir rakamı olduğunu, bu rakamı devleten çalıp aralarında pay ettiklerini, HMK’nın 176.maddesi gereği davalılar aleyhine açtıkları davada alacak miktarı 10.000.000,00 TL (on milyon Türk lirası) tüm yasal alacak hakları saklı kalmak üzere mahkeme huzurunda derdest etmiş oldukları tazminat davasının alacak miktarı yönünden HMK’nın 176.maddesi uyarınca fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini ve harçları yatırdıklarını, Bahsi edilen tüm dosyaların ihtiyaç ve itiraz halinde icra sulh ceza vergi ve diğer tüm dosyaların celbine karar verilmesine, İstinaf taleplerinin kabulüyle, bu alacağın dava tarihinden itibaren yasal ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteseelsilen tahsiline süre gelen mağduriyetin sonladırılmasına, Alacak miktarı ile mevcut delili durumu, davalıların nitelikli dolandırıcılık, kara para aklamak,vergi kaçırmak,sahte bilanço düzenlemek gibi yasa dışı birçok suçlarının da bulunması mal kaçırma girişiminde bululunacakları nedeniyle tüm mal varlıkları, banka hesapları ve ticari sicil kayıtlarına mahkemece teminatsız tedbir konulmasına, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, esas dava içinde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda 01.12.2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı şirketler temsilcisi … tarafından yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı şirketler temsilcisi asıl ve birleşen davada davalılar hakkındaki talebi alacağa ilişkindir. Davacı yanca 02.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile birlikte, davalıların dolandırıcılık, kara para aklama, vergi kaçırma , sahte bilanço düzenlemek gibi yasa dışı işlere karıştıkları, mal kaçırma girişiminde bulunabilecekleri iddia edilerek davalıların mal varlıkları, banka hesapları ve ticari sicil kayıtlarına teminatsız ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince 01.12.2021 tarihli gerekçeli ara karar ile talebin reddedildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesi ara karar gerekçesinde de işaret edildiği üzere; HMK 389 maddesindeki yasal düzenleme uyarınca ihtiyati tedbir dava ve uyuşmazlık konusu hakkında verilebilir. Davacının asıl ve birleşen davadaki talebi para alacağına ilişkin olup, davalıların mal varlıkları dava ve talep konusu değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı isabetli olup, davacının aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir. Yukarıdaki açıklama ışığında ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.