Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1010 E. 2022/1005 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1010
KARAR NO: 2022/1005
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03/03/2022
NUMARASI: 2021/371 Esas
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil arasındaki ticari ilişki kapsamında davacıya verilen ve fakat iflas erteleme süreci içerisinde borç tasfiye protokolü ile yapılandırılarak ödenen … bank Büyükçekmece Şubesi 11.08.2016 tarihli … seri nolu 35.000,00 USD bedelli çek ile … bank Büyükçekmece Şubesi 26.08.2016 tarihli … seri nolu 44.448,00 USD bedelli çekten dolayı yapılandırma yapıldığını, yapılandırma kaynaklı çek bedellerinin tamamının ödendiğini, ödemelerden sonra davalı tarafından kur farkı istendiğini, bu nedenle çekleri iade etmediğini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti; ile söz konusu çeklerin davalıdan istirdadı ile müvekkiline iade edilmesini, çekin icraya konu edilmemesini, çekler ile alakalı ödeme yasağı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince 15.06.2021 tarihli ara kararla, “…Dosya kapsamı, mevcut delil durumu göz önüne alınarak 403623 seri nolu, 11/08/2016 tarihli ve 35.000,00 USD bedelli çek ile … seri nolu, 26/08/2016 tarihli ve 44.448,00 USD bedelli çekin davalılara ödenmemesine ilişkin istemin %20 teminat karşılığı kabulü ile infazı kabil olmak üzere ve taraflar ile sınırlı olmak kaydıyla davaya konu çeklerin icra takibine konu edilmelerinin İİK 72/2 maddesi gereğince tedbiren durdurulmasına…” karar verilmiştir. Davalı vekili, bu ihtiyati tedbir kararına itirazında özetle; takdir edilen teminatın tedbirin konusunu oluşturan çeklerin toplam tutarı (79.448,00-USD) üzerinden verilmediğinden ileride tedbirde haksız çıkılması halinde uğranılan zararı karşılayacak nitelikte olmadığını, iş bu davada, davacının bir borcu olup olmadığının tespitine ilişkin olup, tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispatın sağlanmadığını, davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği gözetildiğinde ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, 15/06/2021 tarihli tedbir kararının Anayasa’nın 141. maddesine aykırı olarak gerekçesiz olarak yazıldığını, hak kaybına uğramamak adına hem mahkeme nezdinde süresinde tedbire itirazları sunduklarını ve tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 03.03.2022 tarihli ara kararla; “…Dava ve cevap dilekçesi ile dosya kapsamından menfi tespit davasına konu çeklerin toplam tutarı 79.448,00 USD ise de; ihtilaf ve dava konusu tutar bu çeklerden kaynaklı davalının bakiye 6.756,36 USD alacak iddiası olduğundan, ihtilafa konu alacak iddiasının 6.756,36 USD olduğu dava dilekçesi ve davalı vekilinin 03/11/2021 tarihli dilekçesindeki beyanları ile dosyaya yansıyan diğer beyanlarından anlaşıldığından ihtilafa esas tutar olan 6.756,36 USD dava değeri üzerinden teminatın hesaplanmas, ayrıca 15/06/2021 tarihli ara kararımız gereği davacı hakkında henüz icra takibi başlamadan menfi tespit davası açılmış olmakla şartları bulunduğundan İİK 72/2 md gereği tedbir kararının verilmiş olması yerinde olduğundan, davalı vekilinin verilen tedbir kararına yönelik itirazının HMK.394/5 maddesi gereği reddine…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Takdir edilen teminat miktarı, tedbirin konusunu oluşturan çeklerin toplam tutarı (79.448,00-USD) üzerinden verilmediğinden, ileride tedbirde haksız çıkılması halinde uğranılan zararı karşılayacak nitelikte olmadığını, iş bu davada, davacının bir borcu olup olmadığının tespitine ilişkin olup, davacının sunduğu deliller tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata yeterli değildir ve iddia ettikleri tespit de yargılamayı gerektirdiğinden tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, Emsal nitelikteki İstanbul BAM 13. HD. ‘nin 2021/376 E., 2021/353 K. Ve 19.3.2021 tarihli kararının ekli olduğunu, 15/06/2021 tarihli tedbir kararı Anayasa’nın 141. maddesine aykırı olarak gerekçesiz olarak yazıldığını, hak kaybına uğramamak adına hem mahkeme nezdinde süresinde tedbire itirazları sunduklarını ancak ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, itirazlarının reddine dair ara kararının kaldırılmasına ve itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, esas dava içinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen 15.06.2021 tarihli ara karara yöneltilen itirazın reddine ilişkin 03.03.2022 tarihli ara kararın istinafına ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece açılan menfi tespit davası içinde talep üzerine üçüncü kişilerin hakları saklı kalması kaydıyla, dava konusu çeklerin İİK’nın 72. maddesi uyarınca icra takibine konu edilmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine 03.03.2022 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiş iş bu ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf aşamasında ilk derece mahkemesince 27.06.2022 tarihinde davanın esasına dair hüküm kurulduğu, hükümde hüküm tarihi itibariyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmış olduğu da gözetildiğinde, davalı vekilinin istinaf başvurusunun konusuz kaldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin konusuz kalan istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf başvurusu konusuz kaldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 07.07.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.