Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/90 E. 2021/156 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/90
KARAR NO: 2021/156
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30.11.2020 tarihli ara karar
NUMARASI: 2019/544
DAVANIN KONUSU: Şirket Genel Kurul Kararının İptali- Tedbir
Taraflar arasında görülen esas hakkındaki dava içinde davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin reddine dair verilen ara kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.05.2019 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların tamamının yok sayılması ve iptal edilmesi gerektiğinden dava açtıklarını, müvekkilinin hissedarların daha fazla mağdur edilmemesi için 30.05.2019 tarihli … AŞ. Olağan Genel Kurul’unun tüm gündem maddelerinin butlan ile yok hükmünde olduğunun tespitine ve ilgili maddelerin iptaline, öncelikle Yönetim Kurulunun işlem yapma yetkisinin durdurulması için ihtiyati tedbir yolu ile yönetim kurulu faaliyetlerinin yürütmesinin durdurulması için TTK gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetten yoksun davanın ve yönetim kurulunun işlem yapma yetkisinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir isteminin reddine ve davanın …’ne ihbarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 30.11.2020 tarihli ara kararıyla; ”…Yargılamanın konusu olan ve yönetim kurulu faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı talep edilmiş ise de ihtiyati tedbirin verilmesi halinde şirket faaliyetlerinin sekteye uğrayacağı ve şirketin ekonomik mahfına neden olabileceği gözönüne alınarak talep edilen ihtiyati tedbir talebinin HMK 389 Mad.şartları oluşmadığından REDDİNE,” karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Önceki beyanlarımızı tekrarla; Davalı şirketin, büyük hissedarı … A.Ş. eliyle halen basiretsizce yönetildiğini ve borç batağına sokulduğunu, davalı şirketin İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/575 E. sayılı dosyası ile “şirketin ekonomik olarak batık olması nedeniyle” iflasının talep edildiğini, Şirketin %99 ortağı konumundaki … A.Ş.’nin yirmi beş yılı aşkın süredir şirketin yönetimini kendi atadığı memurları vasıtasıyla yürütüğünü, İhtiyati tedbir kararı verilmesi için yasal koşulların mevcut olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talip, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali davası içinde ihtiyati tedbire ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, iptali istenen 30.05.2019 tarihinde yapılan 2017 ve 2018 genel kurul toplantılarına ilişkin hazirun cetvelinin usulüne uygun hazırlanmadığını, yönetim kurulu üyeliklerine üç yıl süre ile … tüzel kişiliğinin seçildiğini, ancak üç yönetim kurulu üyesinin de …K’nın göstermiş olduğu kişiler arasından seçilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yine söz konusu toplantıda usule aykırı şekilde yöneticilerin kendilerini ibra etmiş olduklarını, hakim ortak … A.Ş. tüzel kişiliğinin hukuka aykırı eylemlerle şirketin diğer ortakları olan müvekkillerinin ortaklık haklarına zarar vererek hareket ettiğini iddia etmekle sözkonusu genel kurul kararlarının iptalini talep etmiştir. TTK’nın 449. maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Somut olayda ilk derece mahkemesinin 27.02.2020 tarihli ara kararı doğrultusunda … A.Ş. adına Yönetim Kurulu Temsilcisi …’ın 29.06.2020 tarihli dilekçe ile yazılı beyanda bulunduğu, şirket adına da davaya cevap verildiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 449. Maddesi uygulanırken, tamamlayıcı hüküm olarak, HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılmalıdır. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Aynı Kanun’un 390/3. Maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Genel Kurul iptali davalarında TTK’nın 381. maddesi gereğince, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun da iddia ve ispat edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacının ileri sürdüğü iptal sebepleri tek tek irdelenmek suretiyle genel kurulda alınan kararların iptali gerektirip gerektirmediği konusunda gerektiğinde denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte olup tedbir talebinin davalı şirketin yönetim organlarının usulsüz seçildiği ve ibralarının da geçersiz olduğu iddiasına dayandığı, oysa, genel kurul toplantısının yoklukla malul olup olmadığı, organ seçimlerinin ve yine yönetim kurulunun ibrasının geçersiz olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği hususlarının yargılamayla anlaşılacağı; dosyanın mevcut durumu itibariyle davacı vekilinin iddialarının haklılığı yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair istinafa konu ara kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 11.02.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.