Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/829 E. 2021/678 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/829
KARAR NO: 2021/678
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2021 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2020/608 E. – 2020/610 K.
DAVANIN KONUSU:İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlu tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; borçlunun müvekkiline verdiği …’a ait 20.10.2020 keşide tarihli, … seri numaralı, 100,000,00 TL bedelli çekin süresinde ibraz edilmesine rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, alacağın rehinle teminat altına alınmadığını ve takibin kesinleşmediğini ileri sürerek, 100.000,00 TL alacağın temini açısından borçluların taşınır ve taşınmaz mallan ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 27.11.2020 tarihli kararında; “…İhtiyati haciz talep edenin talebinin kısmen kabulü ile; borçlular … A.Ş., … A.Ş., … Ltd. Şti. yönünden kabulüne, diğer borçlu …-… yönünden reddine, Talebin kabulü ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz talep edenin ileride ihtiyati haciz de haksız çıkması halinde borçlu/borçlular ile üçüncü şahısların bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması kaydı ile ihtiyati haciz isteyen alacaklının şimdilik talebe konu alacağın %20 (yüzde yirmi) oranınına isabet eden 20.000,00TL miktarındaki nakdi teminat tutarını veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubunu (şayet alacaklı bir banka ise kendisi dışındaki bir başka bankaya ait teminat mektubu olmak kaydı ile ) mahkememize yatırdığında veya ibraz ettiğinde borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü şahıslardaki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlular … AŞ. ve … A.Ş. vekilleri tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … A.Ş vekili itiraz dilekçesinde özetle; keşideci … tarafından müvekkiline gönderilen çekin kargoda çalındığını, keşideci tarafından ödemeden men kararı alınması nedeniyle bankaca çekin ödenmediğini, başlatılan takip sonrası müvekkilince imzaya itiraz edildiğini, müvekkili şirketin muamele merkezinin Ankara’da olması nedeniyle ihtiyati haciz konusunda Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, çekin kargoda zayi olması nedeniyle müvekkiline ulaşmadığı ve müvekkilinin çekte imza ve kaşesi bulunmadığını, müvekkilinin çalınarak sahte imza ve kaşesi kullanılan çekin sonraki cirantalarıyla ticari ilişkisinin bulunmadığını ve imzanın sahte olduğunun çıplak gözle dahi görülebileceğini, teminat miktarının az olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … A.Ş. vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilince keşide edilerek alacaklıya gönderilmek üzere kargoya verilen çeklerin çalınması üzerine ödeme yasağı kararı alındığını, çekin arkasında bulunan lehdar İçkale şirketine ait cironun sahte olduğunu, çekin lehrada ulaşmadan çalındığını, lehdar tarafından imzaya itiraz edilerek suç duyurusunda bulunulduğunu, lehdarla sonraki cirantalar arasında ticari ilişki bulunmadığını, sonraki ciroların aynı kalemle ve aynı kişi tarafından atıldığını, icra baskısı altında çek tutarının tamamının icra dosyasına ödendiğini belirterek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 18.01.2021 tarihli ek kararında; “…İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığı, çek hakkında ödeme yasağı konulması ve menfi tespit davası açılmasının ihtiyati hacze engel teşkil etmediği, yetkili ve meşru hamil olan alacaklı bankanın çeke dayalı tüm hakları kullanabileceği, itiraz eden borçlu vekillerince ileri sürülen sebeplerin yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu anlaşıldığından itiraz edenlerin itirazı yerinde görülmediğinden itirazın reddine…” karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine İstanbul 12. Asliye Ticaret mahkemesinin 2021/30 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını ve teminatın iadesine muvafakat etmediklerini, dosya borcunun teminat altına alındığını ve müvekkilinin mal kaçırma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin davaya konu çek bakımından borcu bulunmadığını ve çekin çalıntı olduğunu, lehdar ciro ve kaşesinin sahte olması nedeniyle davacının iyi niyetli hamil olmadığını, müvekkilinin hiç bir karşılıksız çekinin bulunmadığını, müvekkilince zayi olan çekler nedeniyle alacaklı … A.Ş. adına yeni çekler keşide edilerek teslim edildiğini, çeklerin lehdara ulaşmadan çalındığını, lehdar tarafından imzaya itiraz davası açılarak şikayetçi olunduğunu, alacaklı vekilinin imzaya itiraz davasına sunulan cevap dilekçesinde de lehdar imzasının sahteliğinin ikrar edilmesi nedeniyle alacaklının kötü niyetli olarak çeki iktisap ettiğini, lehdarla sonraki cirantalar arasında ticari ilişki bulunmadığını, sonraki şiketlerin birlikte hareket ederek müvekkilinin zararına hareket ettiklerini, çekin ibrazı, çekteki imza ve yazılar şirketlerin yerleşim yerleri dikkate alındığında müvekkilinin zararına kötü niyetle birlikte hareket ettiklerinin anlaşıldığını, imzanın sahteliğine ilişkin kabulün değerlendirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze itirazın reddine dair kararının ortadan kaldırılarak, itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Alacaklı yanca, istinaf başvurusunda bulunan borçlunun keşidecisi olduğu çeke dayalı ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece teminat karşılığı verilen ihtiyati haciz kararına borçlu keşideci ve ledar vekilince yöneltilen itirazın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karar karşı sadece keşideci …A.Ş vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf eden borçlu vekilince talebe dayanak çekdeki keşideci imzasına itiraz edilmemiştir. Ancak, keşideci tarafından çekin lehtar … A.Ş. adına keşide edilerek kargoya verildiği, çekin teslim edilmeden kargoda çalınarak zayi olduğu, lehdar cirosunun sahte olduğu hususun lahdar tarafından açılan imzaya itiraz davasında alacaklı vekilince kabul edildiği, müvekkilinin zayi olan çek yerine yeni çek düzenlenerek lahdara teslim edildiği, alacağın tamamına yeter miktarda teminat gösterildiği, lehdardan sonraki cirantaların el birliğiyle hareket etmeleri nedeniyle alacaklının iktisabında ağır kötü niyetli olduğu belirtilerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir.
Borçlunun, kendisinden sonraki lahdarın imzası ve borcun esasına yönelik itirazları, İİK’nın 265. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri kapsamında olmayıp, ihtiyati hacze itiraz aşamasında incelenemez. Alacaklının kambiyo senedindeki hakkı birbirini takip eden ve şeklen kopukluk bulunmayan cirodan anlaşılması nedeniyle verilen karar yerindedir. Alacağa yeter miktarda teminatın yatırılmış olması ihtiyati haczin kaldırılması nedeni olmayıp ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İtiraz eden borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 03.06.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.