Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/793 E. 2021/909 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/793
KARAR NO: 2021/909
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2018/448E. 2019/567K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Taraflar arasında görülen zayi belgesi verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; davacının 13/04/2018 günü muhasebecisinden aldığı 2016 ve 2017 yıllına ait tüm ticari defter, fatura ve belgelerin, aracında iken meydana gelen hırsızlık sonrasında çalındığını, bu nedenle 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defter ve belgelerin zayi olduğunu belirterek, bu defter ve belgeler için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı 13/04/2018 günü saklamakla yükümlü bulduğu şahıs şirketine ait 2016 ve 2017 yıllarına ait tüm ticari defterlerin aracında iken sağ ön camının kırılarak çalındığını belirterek zayi belgesi verilmesini istemiştir. 15 günlük dava açma süresi içerisinde davanın açıldığı belirlenmekle davacının delilleri toplanmış, Cumhuriyet Savcılığına yazılan müzekkere cevabı geldikten sonra davanın değerlendirilmesinde; TTK 82.maddesinde yukarıda belirtildiği gibi ticari defterlerin her tacirin saklamakla yükümlü bulundukları, davacının 2016 ve 2017 yılına ait işletme defteri, tüm alış faturaları, gider faturaları ve evrakları, satış faturaları, kdv beyannameleri, muhtasar beyannameler, geçici vergi beyannamesi, tüm gelir vergisi beyannamesi, tüm tahsilat makbuzları ve tüm ödeme makbuzlarının araç içerisinde bulunmasının ve bu şekilde saklanmasının mutat olmadığı, bu şekilde zayi edildiği iddiasının ispatlanamadığı, bahsi geçen defter, fatura ve belgelerin bulunduğu yer ve saklanma yükümlülüğü göz önüne alındığında açılan davanın reddi gerektiği, …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve müvekkilinin evrakları aracı içerisinde sakladığı şeklindeki varsayımının tamamen hatalı olduğunu, müvekkilinin söz konusu evrakları aracının içerisinde saklamak amacıyla değil taşımak amacıyla bulundurduğunu, hırsızlık nedeniyle müvekkilinin 2016 ve 2017 yılına ait ticari işletmesinin tüm ticari defterleri, faturaları, vergiye esas belgeleri ve sair her türlü belge ve evrakları zayi olduğundan 2016 ve 2017 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerinin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı temsilcisi tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). Tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Davacının hadise anındaki kamera kayıtlarının celbinin gerektiği yönündeki beyanına ilişkin olarak emniyet tarafından düzenlenen dosya içerisindeki 18.04.2018 tarihli yazıda, hadise anına ilişkin kamera kaydının tespit edilemediğine dair açıklama bulunduğu görülmüştür. Somut olayda; hırsızların defter ve kayıtları çalmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, zira dosya içerisindeki daimi arama kararından da anlaşılacağı üzere, iddia edilen hırsızlık eyleminin faillerinin halen tespit edilmemiş olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına; 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacıya tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.01.07.2021