Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/762 E. 2021/692 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/762
KARAR NO: 2021/692
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19.01.2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/21 E.
TALEP: Menkul teslimi- alacak-dava içinde ihtiyati tedbir- ihtiyati haciz.
Taraflar arasında görülen davanın ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in dava konusu bu tıbbi cihazı bir leasing şirketinden kiralamış olduğunu, 31.07.2020 tarihinde bu kiralama işlemi sona erecek olup cihaz … adına fatura kesilip devrinin … şirketine yapılacağını, söz konusu devir işleminin Leasing şirketi tarafından …ismed şirketine gerçekleştikten sonra, … şirketi tarafından bu cihazın devrinin … şirketine devrinin gerçekleştirilmesi hususunda protokol düzenlendiğini, 31.07.2020 tarihinde bu kiralama işleminin sona erdiğini, leasing şirketi tarafından … şirketine söz konusu tıbbı cihazın devrinin gerçekleştiğini, tüm ödemelerin davalılara yapılmış olmasına rağmen … şirketinin protokol gereği edimini yerine getirmediğini ve mavimed şirketine cihazın devrini gerçekleştirnmediğini, müvekkili olan şirket ile … arasında imzalanan sözleşmeye göre satıcının borcunu ifa etmek durumunda olduğunu, … şirketinin Ankara … Noterliğince, 30.10.2019 tarihinde … numaralı ihtarnamesi ile … şirketi ve yetkililerine borcun ifası için ihtar edildiğini, bu ihtarnameye cevap olarak 10.01.2020 tarihinde … Yevmiye numarası ile müvekkil şirket adına Prof. Dr. … tarafından yapılan tüm ödemeler inkar edilmekle ifa edilmesi gereken bir edim olmadığının iddia edildiğini, … şirketi tarafından sözleşmede bulunan tüm maddelerin açıkca inkar edildiğini, sözleşmeye ve hukuka aykırı davrandıklarını, tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının ve cihazın değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere; cihaz üzerine öncelikle teminatsız olarak satış ve devir men şerhli ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz” konulmasını, bu talep kabul görmez ise “davalıdır ” şerhi işlenmesine karar verilmesini ve sonuçta cihazın davacı şirket adına hükmen tescil ve devrine, belirsiz alacak davasının kabulüne karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinin 14.01.2021 tarihli tensip zaptının 12 nolu ara kararıyla tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU KARARI İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 19.01.2021 tarihli kararında; “… İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: ‘İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.’ Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden tarafına devri gereken tıbbi cihazın devrinin gerçekleştirilmemesi nedeniyle davacıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş olup, dava dilekçesi ekinde oluştuğu iddia olunan zararına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla, dava dilekçesi ile birlikte sunulan belgelerin incelenmesinde davacının davalıdan alacaklı olduğunu gösterir yaklaşık ispat şartını sağlar bir delil sunulmadığı, bu hali ile ihtiyati haciz kararı verilebilmesine ilişkin İİK’nın 257. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin İİK’NIN 257. maddesinde düzenlenen şartların oluşmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, önceki beyanlarını tekrarla; Protokol gereği edimin ifası için gerekli tüm ödemeler davalılara yapılmış ve Leasing şirketi tarafından devir gerçekleşmiş olup tüm şartların oluştuğu açıkca anlaşıldığını, müvekkilinin tüm şartları yerine getirdiği halde davalı …’in cihazın devrini gerçekleştirilmediğini, davalıların açıkca sözleşmeye aykırı davrandıklarını, davalılarca protokol gereği yerine getirilmeyerek mükerrer haksız kazanç edilmeye çalışıldığı, cihazın iyi niyetli üçüncü kişilere satışı halinde müvekkilinin telafi edilemez zarara uğrayacağını, leasing şirketi tarafından davalılara söz konusu Medikal Tıbbi Cihazın devri gerçekleştirildiğinden, davalılar bu cihazın mülkiyetini üçüncü kişilere devrederek haksız kazanç sağlayacakları gibi davalı şirketi muvazalı şekilde borçlandırıp aslında varolamayan bir borç ile cihaza muvazalı hacizler şerh ve hacizler şerh ettirip müvekkili şirketi zarara uğratma amacında olduklarını, Her ne kadar … ile müvekkili tarafından yapılan protokol gereği edimin ifası söz konusu Tıbbı Medikal cihazın devri gerçekleştirilmesi ifanın konusu olsa da davacı tarafından davalılara cihazın devri için protokolde belirtilen cihaz için ödemeler yapmış olup bu ödemelerin dekontları mevcut olup delil olarak sunulduğunu, müvekkilinin para alacağıyla ilgili zararı söz konusu olduğunu, davalı yanın İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/21 esas sayılı dosyası haricinde muvazalı işlem ile şirketi haksız yere borçlandırarak cihazı şerh ettirme durumu söz konusu olduğundan yapılan ödeme dekontları ile alacağını tahsili yoluna gidebileceğini, dava ile alacağın sürüncemede bırakılmaması ve alacağın semeresiz kalmaması adına ihtiyati haciz konulması gerektiğini, Borçlunun, yükümlülüklerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemesi, mallarını kaçırmaya hazırlanması, kaçmaya hazırlanması ve müvekkilinin haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmasından ciddi şekilde endişe duyduğunu, Müvekkilinin alacağının varlığı ve edimin ifası ile muaccel olduğu noktasında herhangi bir şüphe olmadığından; borçlunun mal kaçırma ihtimali de yüksek olduğundan ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin, ihtiyati haczin reddine dair ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, dava içerisinde ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ba ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava dosyasının istinaf incelemesine gönderilmesi aşamasında, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 22.03.2021 tarih, 2021/21 Esas-20271 Karar sayılı kararı ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, esas dava hakkında davanın reddine karar verilmiş olduğu gözetildiğinde, istinafa konu önceki ara kararı yönünden istinaf incelemesi konusuz kalmıştır. Bu durumda, bu kararların nihai kararla birlikte kanun yolu aşamasında değerlendirilmesi durumu saklı olmak üzere, istinafa konu ara kararı yönünden istinaf incelemesi konusuz kaldığından, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf başvurusu konusuz kaldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 03.06.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve ve 394/5. maddeleri uyarınca karar kesindir.