Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/740 E. 2021/533 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/740
KARAR NO: 2021/533
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19.01.2021 tarihli ek karar
NUMARASI: 2020/500D.İŞ. 2020/500K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
ÖN İNCELEME SONUCU: İncelemeye Alınması
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karada yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair karara karşı, borçlular vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne ilişkin verilen ek kararın borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz isteyen … A.Ş.’nin bağlı şirketi olan … A.Ş. ile davalılar arasında bila tarihli bir “Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin 900.000 TL yatırım bedeli karşılığında davalı şirket tarafından yeni ihraç edilen paylara %25 oranında iştirak edeceğini, sözleşme gereği olarak 01.02.2019 tarihinde 50.000,00 TL’nin “Şirket Yatırım Sözleşmesi Kapsamında Ödeme” açıklaması ile davalı şirketin banka hesabına gönderildiğini, bu ve sonrasındaki tüm ödemelerin de davalı şirket banka hesabına gönderildiğini, buna karşılık söz konusu yatırım bedeli tutarı karşılığında davalı şirketin hisse devri için gereken iş ve işlemleri kendisine yapılan bildirimlere rağmen gerçekleştirmediğini, tüm ödemelerin müvekkil şirketçe yapılmış olmasına rağmen davalıların sözleşmesel yükümlülükleri olan pay devrini gerçekleştirmediklerini, diğer bakiye ödemelere ilişkin icra takiplerinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri aracılığı ile yapılmış olup itiraz ve arabuluculuk süreçlerinin halen devam ettiğini, davalı şirkete gönderilen paranın sözleşmenin tarafı olan diğer davalılardan şirket yöneticisi ve çalışanına gönderilerek şirket kasasından çıkarıldığını, davalı firmanın müvekkili şirketin alt kiracısı olup aynı zamanda müvekkili şirkete kira borcu da bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından alacakların tahsili yoluna gidileceğini anlayan davalı şirketin mecuru 04.09.2020 tarihinde apartopar terk ettiğini, güncel kira borcunu da ödemediğini, davalı şirkete yasal tebligat yapılamadığını, davalı şirketin ticaret sicil gazetesindeki ve mersis kayıtlarındaki şu anki yasal adresinin “… Mahallesi … Cad. No: … Ümraniye/İSTANBUL’’ olarak göründüğünü, söz konusu adresin birden fazla şahıs veya tüzel kişiliğe aynı yerde bulunan ofisi kiralama hizmeti veren sanal ofis olarak kullanıldığını, davalı şirketin bu adresi işyeri olarak kullanmadığını, fiziken personel bulundurmadığını, müvekkili şirket tarafından gönderilen tebligatların tebliğ edilememesi için geçici bir adres bilgisi olarak gösterdiğini, davalı firmanın müvekkil şirketten “yatırım bedeli” adı altında 50.000,00 TL aldığını yatırım ve pay sahipleri sözleşmesine göre yatırım bedeli karşılığı devretmesi gereken hisseleri kasten devretmediğini, davalı firmanın müvekkili şirket binasında alt kiracıyken bu ofisini kapatıp işyerini usule aykırı bir şekilde haber vermeksizin ve yeni adresini bildirmeksizin adeta kaçarcasına tahliye ettiğini, davalının müvekkiline olan 50.000 TL borcunu haksız şekilde uhdesine geçirme ve sözleşme gereği müvekkiline teslim etmesi gereken hisseler konusunda gerekli işlemleri yapmayarak işbu hisseleri üçüncü kişilere devretme niyeti ortada olduğundan, 50.000 TL alacağı temin etmek üzere, mahkemece uygun görüldüğü takdirde teminatsız, aksi halde uygun görülecek bir teminat karşılığında borçlunun, borca yeter miktardaki mal, hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 17.12.20 tarihli kararında; ”… İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde yazılmış olup, 257. madde uyarınca, ihtiyati haciz vadesi gelmiş bir para borcu için istenebilecektir. Aynı maddeye göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir… ” gerekçesiyle, alacaklı vekilinin talebinin kabulü ile İİK’nın 257 ve müteakip maddeleri gereğince borçlular …, … ve … ‘nın 50.000,00 TL TL’lik borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlular vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. Karşı taraf …, … vekili itiraz dilekçesinde özetle; … Anonim Şirketi tarafından ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinde bulunulduğunu, ancak talep dayanağı olarak da … A.Ş. ile müvekkilleri arasında imzalanan ve ihtiyati haciz talep edenin taraf olmadığı sözleşmenin ibraz edildiğini, sözleşmenin muhatabı olan … A.Ş.’nin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, kaldı ki çift taraflı borç doğuran akitlerde alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiğini, müvekkillerinin ihtiyati haciz talep eden firmaya herhangi bir borcunun olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, bir borç olsa bile vadesi gelip gelmediği belli olmayan bir borç için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, müvekkilinin Türkiye’nin önde gelen firmalarına ödeme sistemleri hususunda hizmet verdiğini, mal kaçırma ihtimalinin de bulunmadığını, dosyaya sunulan tebligatların müvekkili firma çalışanları arasında covid 19 tespit edildiği için çalışanların karantina süresinde ofiste bulunulamamasından dolayı tebliğ edilemediğini belirterek, hiçbir geçerli belgeye dayanmayan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı Taraf … vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz dayanağı olarak ibraz edilen sözleşmenin tarafı olan … A.Ş.’nin, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, müvekkillerine sözleşme gereği herhangi bir ödeme yapılmadığını, sözleşmenin eylemli olarak feshedildiğini, çift taraflı borç doğuran akitlerde alacağın varlığını tespit, yargılamayı gerektirmekte olduğu gibi sözleşmeye taraf olmayanların bu sözleşmeye dayalı hak talep etmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz talep eden şirketin ödediğini iddia ettiği miktarların, ödeme dekontlarında da not olarak belirtildiği gibi diğer şirket ile yapacağı ortaklık nedeniyle “yatırım bedeli” olarak ödendiği görüleceğini, diğer şirket ile yapacakları ortaklık nedeniyle,bir çalışan olan müvekkilimin sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceğini, müvekkillerinin ihtiyati haciz talep eden şirkete hiçbir borç ve yükümlülüğü olmadığını, ayrıca talepte bulunan tarafından hiçbir evrak aslı dosyaya sunulmadığını, talepte bulunan aynı yöndeki ihtiyati haciz talepleri İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/511 ve 2020/517 D. İş sayılı dosyaları ile İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/193 D. İş Sayılı dosyalarında reddedildiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 19.01.2021tarihli ek kararında; “…Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemede ibraz edilen sözleşmenin … ile dava dışı … AŞ arasında yapıldığı ihtiyati haciz talep eden …’nin ibraz edilen sözleşmede taraf olmadığı anlaşılmış olup ihtiyati hacze itiraz eden … , … ve … itirazlarının kabulü ile mahkememiz tarafından verilen 2020/500 Değişik İş Esas, 2020/500 Karar sayılı ihtiyati haczin kaldırılması gerektiği…” gerekçesiyle, itirazın kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: önceki beyanları tekrarla; Taraflar arasındaki yatırım ve pay sahipliği sözleşmesi uyarınca müvekkilinin bağlı şirketi … A.Ş.’nin 900.000,00 TL yatırım bedeli karşılığında davalının yeni ihraç edilen paylarına %25 oranında iştirak edeceğini, sözleşme gereği yatırım bedelinin 18 eşit taksitle her ay 50.000,00 TL olmak üzere yatırılacağı hususunda yine aynı taraflar arasında … Yatırım bedeli ödemeleri finansal desteği sözleşmesi akdedildiğini, davalı …’ın … A.Ş. Adına söz konusu sözleşmeyi imzaladığını, … A.Ş. ile müvekkili … A.Ş.’nin kurucusunun … olduğunu, …’ın her iki şirketi de temsil ettiğini, her iki şirketin de ticari faaliyetlerini aynı adreste yürütmekte olduğunu, 01.02.2019 tarihinde şirket yatırım sözleşmesi kapsamında ödeme yapıldığını, buna ilişkin 01.02.2019 tarihli dekont bulunduğunu, bu şekilde tüm ödemelerin davalı şirkete yapılmış olmasına rağmen davalı şirketin hisse devri işlemlerini gerçekleştirmediğini, gönderilen bu paraların şirket kasasından çıkartıldığını ve şirket yöneticisi çalışanına verildiği ve yine şirketin ofisini kapatıp yeni bir adres bildirmeksizin tahliye ettiğini, bu şekilde davalı şirketin yatırım sermayesi karşılığı müvekkili şirkete devri gereken hisseleri bilerek uhdesinde tuttuğunu ve müvekkili şirkete borçlu olduğu hisseleri üçüncü kişilere satabilme durumunun bulunduğunu, İstanbul Anadolu 4.ATM’nın 2020/500 D.İŞ sayılı dosyasında verilen 17.12.2020 tarihli ihtiyati haciz kararına istinaden müvekkilleri tarafından davalılar aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, bu takipte şirketin bütün mal varlığını başkalarına devrettiğinin anlaşıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve dekontlardan borcun vadesinin gelmiş olduğunun zaten sabit olduğunu, ancak aksi durumda ise İİK’nın 257. maddesi uyarınca somut olayda ihtiyati haciz kararı verilebileceğinin davalı şirketin müvekkili şirketin alt kiracısı olup müvekkili şirkete kira borcunun da bulunduğunu, …’ın hali hazırda etkilisi olduğu şirketin yasal adresini birden fazla şahıs veya tüzel kişiliğe aynı yerde bulunan ofisi kiralama hizmeti veren sanal bir ofis niteliğinde olduğunu, davalının bu şekilde müvekkili şirketin alacağına ilişkin tebligattan kaçmak sakiyle hareket ettiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin itirazın kabulüne dair ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, itirazın kabulüne dair verilen ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüylü sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içerisinde ”tutanak ” adı altındaki belgenin incelenmesinde; … A.Ş. ve … A.Ş. yetkilileri tarafından imza altına alınan 04.09.2020 tarihli söz konusu belgede … A.Ş. bünyesinde çalışan tüm personellerin 04.09.2020 gün işi yerinde bulunan tüm eşyalarını alarak taşındıkları ve … binasını tahliye ettikleri hususunda belgenin düzenlendiği görülmektedir. Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 26.11.2018 tarihli 9710 sayılı suretinin incelenmesinde; 325.sayfada …’un eski ticaret unvanının … Mah. … Sok. NO:… Üsküdar İstanbul olduğu, şirketin kurucusunun ve münferiden temsile yetkili temsilcisinin … olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde muhtelif sayıda banka ödeme dekontu olmakla, dekontların içeriğinin EFT yoluyla … A.Ş’nin alıcı … Şti.’ne yapmış olduğu ödemelere ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Dosya içerisindeki ”Yatırım ve Pay Sahipleri Sözleşmesi’nin … A.Ş. arasında yapıldığı, sözleşmenin amacının …’in …’a yatırım yaparak güç ve tecrübelerini birleştirmek suretiyle kurulacak birliktelik sayesinde farklı iş potansiyeli geliştirmek ve uygulamak olduğu, sözleşmedeki ”sermaye artırımı ” 5.maddesinin alt maddelerinde; …’in yeni ihraç edilen %25 paya iştirak etmek için 900.000,00 TL’sını belirtilen koşullarda …’a ödeyeceği, 9. madde de kapanış işlemleri tamamlandıktan sonra yeni pay senetlerinin … A.Ş.’ye teslim edileceği ve yeni pay sahipliği durumunun …’un pay defterine işleneceği hususları kaleme alınmış, sözleşme … A.Ş. ile … A.Ş. adına … ve … tarafından imzalanmştır. Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 7.11.2017 tarih, 9446 sayılı 65 ve 66 sayfa numaralı çıktılarının incelenmesinde; … A.Ş.’nin … tarafından kurulduğunu, …’ın 1 yıl için yönetim kurulu başkanı seçildiği ve şirketi münferiden temsile yetkili olduğu anlaşılmaktadır.Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 05.04.2019 tarih, 9803 sayılı 31 sayfa numaralı çıktısı incelenmesinde; … A.Ş’nin … Mah. … Caddesi, … Sitesi No:… Çayyolu Çankaya Ankara adresinden … Mah. … Apt. sok no:… Çankaya Ankara adresine taşındığı anlaşılmaktadır. Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 08.04.2019 tarih, 9804 sayılı 36 sayfa numaralı çıktısı incelenmesinde; … A.Ş.’nin … Mah. … sok no … Çankaya Ankara adresinden … Mah. … sok … Apt. sok no:… Çankaya Ankara adresine taşındığı belirtilmiştir. Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 16.06.2020 tarih, 10098 sayılı 174 sayfa numaralı çıktısının incelenmesinde, … A.Ş.’nin … Mah. … Apt. sok no:… Çankaya Ankara adresinde faaliyet gösterdiğini, … ve …’ın bir yıl için yönetim kurulu üyesi seçildikleri, ”… Bedeli Ödemeleri Finansman Sözleşmesi isimli belge incelenmesinde, sözleşmenin … Mah. … nolu sok no:… Çankaya Ankara adresinde bulunan … A.Ş. İle aynı adreste bulunan bağlı şirketi … A.Ş. arasında imzalandığını, sözleşmenin konusunun … ve … arasında imzalanan yatırım ve pay sahipliği sözleşmesi gereğince 900.000,00 TL yatırım bedelini 18 eşit taksit halinde her ay … A.Ş. Adına … A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye ödeneceği hususunu oluşturduğu, sözleşmenin 01.10.2018 tarihinde akdedilerek yürürlüğe girdiği, … A.Ş. Adına …, … A.Ş.adına … tarafından imzalandığı görülmüştür. Somut olayda, ”Yatırım ve Pay Sahipleri Sözleşmesi’nin … ile … A.Ş. arasında yapıldığı,”… Yatırım Bedeli Ödemeleri Finansman Sözleşmesi ile az önce bahsi geçen yatırım ve pay sahipliği sözleşmesi gereğince 900.000,00 TL yatırım bedelini 18 eşit taksit halinde her ay … A.Ş. Adına … A.Ş. Tarafından … A.Ş.’ye ödeneceği hususunun kararlaştırıldığı, bu noktada … A.Ş. ile aynı adreste bulunan bağlı şirketi … A.Ş. arasındaki bu sözleşmenin nispilik ilkesi gereği sadece tarafları bağlayacağı, ihtiyati haciz talep eden açısından bu sözleşmenin herhangi bir hukuki hüküm ve sonuç doğurmasının beklenemeyeceği, zaten Yargıtay uygulamalarına göre de aynı gruba ait şirketler arasında organik bağ bulunmasının olağan olduğu, ancak … A.Ş. arasında yapılan Yatırım ve Pay Sahipleri Sözleşmesi’nin … A.Ş. açısından da sorumluluk doğurduğunun kabulü için organik bağın ötesinde tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin somut olayda uygulanabilirliğinin tartışılması gerektiği, bu hususun da ayrı bir yargılama konusunu oluşturduğu, zira … A.Ş.ve … A.Ş. arasında tam bir iktisadi bütünlüğün olup olmadığının dosyanın mevcut durumu itibariyle denetlenemediği, dolayısıyla bu hususta yaklaşık ispat düzeyinde kanaate varılamadığı kanaatine varılmakla, ilk derece mahkemesi kararı isabetli bulunduğundan, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/5. maddeleri uyarınca reddine, 2-İhtiyati haciz isteyen tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati haciz isteyen tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/5. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.22.04.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/5. maddeleri uyarınca karar kesindir.