Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/709 E. 2021/540 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/709
KARAR NO: 2021/540
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17.03.2021
NUMARASI: 2020/637 Esas
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasındaki Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan yargılamasında verilen ihtiyati tedbir kararına karşı davacı tarafından teminat yönünden yapılan itirazın reddine dair ara kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı … vekili talep dilekçesinde özetle; davalılar … A.Ş, …, … aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasında, dava konusu İstanbul İli, Çekmeköy İlçesi, … Mah. … pafta … ada , … parselde kayıtlı davalı … Limited Şirketi adına kayıtlı bulunan taşınmazın başkasına devir ve temlikinin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir isteminde bulunulmuştur. Mahkemece 25.12.2020 tarihli ara karar ile davacı tarafından dava değeri olarak belirtilen 7.670.000 TL’nin % 20’sine tekabül eden 1.530.000 TL nakit yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde HMK’NIN 389 ve devamı madde hükümleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmiştir. Tedbir talep eden vekilinin teminat yönünden tedbir kararını itiraz edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesi, davacı vekilinin itirazını değerlendirdiği 17.03.2021 tarihli ara kararıyla; “…Mahkememizce verilen 25/12/2020 tedbir kararı üzerine davacı tarafından süresinde teminat koşulu gerçekleştirilmediği ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmadığı, HMK 393/1 maddesi gereği mahkememizce verilen tedbir kararının kendiliğinden kalktığı anlaşılmakla, davacının teminat şartına ilişkin itirazı ve bir kısım davalılar vekilinin tedbire itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına…” karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde dilekçesinde özetle: Öncelikle, mahkemenin kararının İstanbul BAM 14 HD’nin kaldırma kararına aykırı olduğunu, mahkemece itirazlara dair karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin BAM kararına direnme niteliğinde olduğunu, 17.03.2021 tarihinde duruşma açıldığını, lâkin 25/12/2020 tedbir kararı üzerine davacı tarafından süresinde teminat koşulu gerçekleştirilmediği ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmadığını, HMK’nın 393/1. maddesi gereği mahkemece verilen tedbir kararının kendiliğinden kalktığı gerekçesiyle itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiğini, bu kararın BAM kararına aykırı olduğunu, halbuki HMK uyarınca BAM kararına karşı direnme yasağı bulunduğunu, BAM kararında açıkça itirazın incelenmesi ve karar verilmesi gerektiği karar altına alınmış olmasına rağmen, karar verilmemesine yer olmadığına karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Üstelik BAM kararında atıf yapılan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.10.2012 tarihli, 2012/10916 Esas – 2012/9223 Karar sayılı emsal nitelikli kararında da aynı şekilde teminatsız ihtiyati tedbir talep eden davacı lehine %15 teminat karşılığı verilen ihtiyati tedbir kararına karşı davacının HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz hakkının bulunduğu, ancak bu itirazın murafaalı olarak incelenmesi gerektiğine hükmedildiğini, İtirazın süresinde yapıldığını, açılan duruşmada itiraza dair karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın hiçbir hukuki ve yasal dayanağı bulunmadığını,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep hukuki niteliği itibariyle muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası içinde HMK’nın 389. maddesi uyarınca teminatsız ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Mahkemece yargılama sürecinde 17.03.2021 tarihli ara karardaki gerekçe ile HMK’nın 391. maddesi uyarınca tedbir kararının kendiliğinden kalmış olduğundan tedbire itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Eldeki muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası içinde ihtiyati tedbir talep ettiği, mahkemece 25.12.2020 tarihli ara kararı ile %20 oranında 1.530.000,00 TL teminat karşılığında tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davacının teminat tutarına itirazı üzerine mahkemenin 28.12.2020 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verildiği, davacının iş bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunması üzerine dairemizin 2021/ 301 E- 2021/271 K sayılı, 02.03.2021 tarihli kararı ile itirazın HMK’nın 394. maddesi uyarınca murafaalı incelenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, ilk derece mahkemesince, Dairemiz kararı doğrultusunda murafaalı yaptığı inceleme sonucu 17.03.2021 tarihli ara karar ile HMK’nın 393/1. maddesi uyarınca verilen tedbir kararının kendiliğinden kalmış sayıldığından, davacı ve davalıların tedbire itirazlarının konusuz kaldığı gerekçesiyle, tedbire itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, iş bu ara karara davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekilince ilk derece mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ara kararına karşı istinaf başvurusunda bulununmuş ise de; UYAP sisteminde yapılan kontrol sonucu, dosyanın istinaf aşamasında bulunduğu ve istinaf başvurusu henüz incelenip karara bağlanmadığı aşamada, davacı vekilinin 29.03.2021 tarihli ihtiyati tedbir talepli dilekçesi üzerine ilk derece mahkemesince 29.03.2021 tarihli ara karar ile dava değeri olarak belirtilen 7.670.000,00 TL ‘nin %10’u oranında belirlenen 767.000,00 TL teminat karşılığında tedbir talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre istinaf aşamasında davacının talebi üzerine az yukarıda açıklandığı üzere mahkemece 29.03.2021 tarihli ara karar ile ve itirazı kabil olmak üzere yeni bir tedbir kararı verildiği gözetildiğinde, davacı vekilinin 17.03.2021 tarihli ara kararına karşı istinaf başvurusunun konusuz kaldığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf başvurusu konusuz kaldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 22.04.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve ve 394/5. maddeleri uyarınca karar kesindir.