Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/686 E. 2021/545 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/686
KARAR NO: 2021/545
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20.01.2020
NUMARASI: 2020/594 D.İş – 2020/588 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince kabulü kararına karşı borçlu vekilinin itirazı üzerine yapılan yargılama sonucunda, ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle; … Beşiktaş Çarşı Şubesine ait; keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 05/10/2020 olan, 62.000,00 TL bedelli çek aslı gereğince borçlunun mal varlığına yönelik İİK’nın 257 ve devam maddeleri gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 17/11/2020 tarihli kararıyla; “… Alacaklının, borçlulardan alacağı olan toplam 59.775TL üzerinden kabulüne, tahsilinin ifasınının temini bakımından, vaki isteği İİK 257. maddesinin 1. fıkrasına uygun bulunan alacak, rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminat da alınmış bulunduğundan, adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde İHTİYATEN haczine…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; genel yetki kuralları gereğince ihtiyati haciz başvurularında yetkili mahkemenin, aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafın ikametgahının bulunduğu mahkemeler olduğunu, müvekkili şirketin kanuni ikametgahının “… Mah. … Blv. No:… Kepez/Antalya ” adresi olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Antalya mahkemeleri olduğunu, alacaklı tarafın, müvekkili şirket tarafından ciro edilen 05/10/2020 tarihli, 62.000 TL(altmış iki bin Türk Lirası) bedelli, Beşiktaş Çarşı Şubesine ait … nolu hesaba ait, … seri nolu çeki mahkememize kanıt olarak sunduğunu, takibe konu icra dosyası taraflarınca incelendiğinde, çek üzerindeki imzanın müvekkili olan şirketin imza yetkilisine ait olmadığının görüldüğünü, müvekkili şirketi borçlandırmak maksadı ile başlatılan icra takibinde alacaklı tarafın tamamen kötü niyetli olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa müvekkili şirketin herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin borçlu olmadığı halde aleyhine ihtiyati haciz kararı almak sureti ile icra takibi başlatan karşı tarafın kötü niyetli olduğunun açık olduğunu belirterek, kanuna aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının iptaline, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 20.01.2021 tarihli Ek kararıyla; “…İhtiyati hacze itiraz eden … Limited Şirketi vekilinin mahkememizin yetkisine ve çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla ihtiyati haciz kararına itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Talebin dayanağı olan çekin keşide yerinin İstanbul, ödeme yerinin … Beşiktaş Çarşı Şubesi olduğu ve mahkememiz yargı çevresinde bulunduğu; çekteki imzanın … Limited Şirketi yetkilisine ait olmadığı itirazı ancak yapılacak ayrıntılı bir inceleme ortaya çıkacağından yapılan itiraz İİK’nun 265. Maddesinde öngörülen itiraz sebeplerinden olmadığında…” gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz itiraz eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde dilekçesinde özetle; Haciz kararı sonucunda müvekkili şirketin tüm banka hesaplarına haciz işlemi başlatıldığını, bu haciz işlemi sonucu müvekkili şirketin ticaret yapamaz hale gelmiş ve alacaklarını ve borçlarını idame ettiremediğini, yapılan bu haciz işleminin amacını aştığını ve müvekkili şirketi cezalandırma cihetine gidildiğini, verilen bu kararla amaç borçları tahsil etmek değil müvekkili şirketin ticari hayatını zedelemek olduğunu, banka hesaplarında bulunan haciz yüzünden her geçen gün müvekkili şirketin zarara uğradığını ve iş yapamaz hale geldiğini, müvekkili şirketin bu karardan dolayı çalışanlarının maaşlarını bile yatırmakta güçlük çektiğini ve ilerleyen dönemde yatıramaz hale geleceğini, Takibe konu icra dosyası tarafımızca incelendiğinde, çek üzerindeki imzanın müvekkili olan şirketin imza yetkilisine ait olmadığının görüldüğünü, takibe konu çek üzerindeki imza, müvekkili şirketin imza yetkilisine ait olmayıp, müvekkili şirketi borçlandırmak maksadı ile başlatılan işbu icra takibinde alacaklı taraf tamamen kötü niyetli olduğunu, bu konuya ilişkin İstanbul 18.İcra Hukuk Mahkemesinde imzaya itiraz davası açtıklarını, Alacaklı olduğunu iddia eden tarafa müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket borçlu olmadığı halde müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı almak sureti ile icra takibi başlatan davalının iyi niyetli olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz talep edenin çeke dayalı olarak talep ettiği ve mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına borçlu yanca yöneltilen itirazın reddi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Alacaklı yanca borçlunun ciranta olduğu çeke dayalı ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece teminat karşılığı verilen ihtiyati haciz kararına borçlu vekilince yöneltilen itirazın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiştir. İstinaf eden borçlu vekilince talebe dayanak çekdeki ciro imzasının şirket yetkilisine ait olmadığı ve müvekkilinin borcunun bulunmadığını ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Borçlu cirantanın çekteki imzasına ve borcun esasına yönelik itirazları, İİK’nın 265. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri kapsamında olmayıp, ihtiyati hacize itiraz aşamasında incelenemeyeceğinden HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İtiraz eden borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 22.04.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.