Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/611 E. 2021/521 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/611
KARAR NO : 2021/521
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26.11.2020 tarihli ara karar
NUMARASI : 2020/790 E.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası içinde davacı vekilince talep edilen ihtiyati haczin reddine ilişkin verilen ara karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki satım sözleşmesi ilişkisinde, müvekkilinin satıp teslim ettiği emtia bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğün Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin emtiayı fatura ve sevk irsaliyesiyle teslim ettiğini, faturalara itiraz edilmemesine rağmen satım bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, itirazın iptaliyle takibin devamına, borçlunun menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yeter kısmının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 26.11.2020 tarihli ara kararında; “…Davacının ihtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirmesi ve ihtiyati haczin yasal şartlarının oluşmadığı değerlendirilmekle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek..” gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin reddine, karar verilmiştir.
Bu karara karşı, alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Borçlunun mal kaçırma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle İİK’nın 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep edildiğini, ilk derece mahkemesince yaklaşık ispat için yeterli delil ve belgenin sunulmasına rağmen talebin reddedildiğini, ihtiyati hacizde davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verilip uyuşmazlığın esastan sona erdirilmediğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispatın gerekmediğini, yaklaşık ispat için yeterli delil sunulmasının yeterli olduğunu, alacaklının, ticari ilişkinin varlığını ve alacağın muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesinin gerekmediğini, dosyaya sunulan cari hesap ekstresi, sevk irsaliyeleri ve satıma ilişkin Whatsapp yazışmalarının yaklaşık ispat için yeterli olduğunu, belgelerle emtianın teslimiyle alacağın muaccel olduğunun sabit olduğunu, buna rağmen talebin reddine karar verilerek müvekkilinin mağduriyetine neden olunduğunu, bir çok emsal yüksek mahkeme kararında da sunulan belgelerin ihtiyati haciz için yeterli görüldüğünü belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir.
Davacı vekili ihtiyati haciz istemini içeren dava dilekçesinde, teslim alanın imzasının bulunduğu sevk irsaliyesi ile fatura ve cari hesap ekstresini eklemiş, yargılama sırasında dosyaya BA-BS formları kazandırılmış, cari hesap bakiyesi tutarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istenmiştir. İlk Derece Mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve ihtiyati haczin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istem reddedilmiş; bu ara karara karşı, alacaklı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkdasının 2. cümle hükmü uyarınca; ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” Bu hükümdeki yaklaşık ispat kuralından hareketle, mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken husus, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmemesi” şeklinde bir koşul da Kanun’da öngörülmemiştir. Aksine, ihtiyati hacze konu her alacağın, kural olarak İİK’nın 264. maddesi kapsamında itirazın kaldırılmasına veya itirazın iptali davasına ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davasına konu olması kanunda öngörülen bir olasılıktır.Somut olayda; ihtiyati haciz talep edilirken teslim alan imzası bulunan sevk irsaliyesi, fatura, cari hesap ekstresi ibraz edilmiştir. Bu irsaliyeli faturalarda teslim alan isim ve imzası bulunmaktadır.Bu durumda, teslim alan imzası bulunan sevk irsaliyesi, fatura, cari hesap ekstresi, Ba-Bs formları dikkate alındığında, somut olayda yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz isteminin kabulü gerekirken, talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, alacaklı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının kaldırılarak, Dairemizce ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
İİK’nın 258/3. ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair 26.11.2020 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile her iki borçlunun 6.259,74 TL alacağı karşılamaya yeter miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine,
2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 939,00 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, davacı vekiline verilmesine,
3-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 54,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde iadesine,
5-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu sırasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 22.04.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.