Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/607 E. 2021/855 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/607
KARAR NO : 2021/855
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2021
NUMARASI: 2020/811E. 2021/98K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili şirketin, davalıdan 05.03.2018 tarihinde 375.000 TL bedelle, … plaka sayılı … marka 2012 model aracı satın aldığını, Ticaret Bakanlığının 18.10.2019 tarihli kararı ile ilgili aracın ithal olduğu ve ÖTV farkı ödemesinin gerektiğinin bildirildiğini, müvekkil tarafından ilgili kurumun hesabına 77.249,00 TL ödeme yapıldığını, aracın ithal olduğunu ve ÖTV ödemesi gerektiği konusunda herhangi bir bilgi vermeyen davalı ile iletişime geçildiğini, olumlu bir sonuç alınamadığını, bu ödemeden davalının sorumlu olması nedeniyle, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, yapılan takibe borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla, itirazın iptaline ve takibin devamına, %20′ den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili tarafından aracın ithal olduğu bilgisi verilerek satış yapıldığını, buna dayalı olarak davacı şirket tarafından 375.000 TL tutarının satış bedeli olarak ödenmesi hususunda anlaşılmaya varıldığını ve davacı şirketin noter satış gününde elden 300.000 TL ödediğini, ancak ithal olduğu bilindiğinden bahisle kalan bakiyenin o gün ödenmediğini, işbu satışa dayalı kredi kullandıklarına dair belge ve bilgiyi dosyaya sunmadıklarını, ithalattan kaynaklı kusurlardan dolayı muvekkilinin sorumlu olmadığını, ilgili yasa gereğince davalı müvekkil öncesi aracı ithal getirenden işbu ÖTV bedelinin istenmesi gerektiğini, davalı müvekkilin bu aracın satışında 4. el satış yapan kişi olduğunu, daha öncesinde satış yapanların da dosyaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek, öncelikle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise hükmedilecek tazminatın ödenmemiş olan bakiye tutardan ÖTV bedelin mahsubu ile karar verilmesini, kötü niyet tazminatının karşı tarafa yükletilmesini ve doğacak yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmilini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davaya konu uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava anlamında bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi, davacı taraf tacir olup uyuşmazlık ticari işletmesinden kaynaklı ise de davalı tarafın gerçek kişi esnaf olup tacir sıfatı ve ticari işletmesinin bulunmadığı , dolayısıyla nispi ticari dava ölçüleri yönünden de ilgili şartların oluşmadığı, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi mümkün olmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/2 maddesi gereğince görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır.Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiği, …” gerekçesiyle, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, HMK’nın 20.maddesindeki usul çerçevesinde dava dosyasının, görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, dava konusu olan otomobili ithal eden firma olmaması sebebiyle sorumluluğu bulunmadığını, davanın otomobili ithal eden firmaya yöneltilmesi gerekmekte olup davanın husumet yönüyle reddi gerektiğini, Arabuluculuk şartının usulüne uygun şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle dava şartı eksikliğinden davanın reddi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve istinaf nedenleri doğrultusunda reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satıma konu aracın hukuki ayıplı olduğu iddiasıyla, ayıptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın, İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.HMK’nın 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Davaya esas icra dosyasında davacının alacaklı, davalının borçlu olduğu, ithal olduğu bildirilmeden satılan araçtan kaynaklanan ÖTV farkı ödemesinin borcun sebebi olarak gösterildiği, borçlu vekilinin icra dosyasına itirazında asıl borcu ve ferilerini kabul etmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda, taraflar arasındaki satım sözleşmesi TTK’da düzenlenmediğinden, mutlak ticari dava değildir. Ancak taraflardan her ikisinin de tacir olması halinde nispi ticari dava söz konusu olacağından, asliye ticaret mahkemesi görevli olacaktır. Eldeki davada, davalının tacir sıfatını haiz olup olmadığının, satımın da ticari satım olup olmadığının tesbiti gerekmektedir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 27.11.2020 tarihli müzekkere cevabında davalı …’nun gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı belirtilmiştir. Kartal Vergi Dairesi’nin 18.01.2021 tarihli müzekkere cevabında da …’nun, tacir sıfatını haiz olmadığı ve ticari işletme kaydı bulunmadığının bildirildiği görülmektedir Davalı vekili de karar celsesinde, müvekkilinin tacir olmadığı yönünde beyanda bulunmuştur. Sonuç olarak, davalı asilin tacir olmadığı anlaşılmakta olup davanın nispi ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmaktadır.Davalının tüketici sıatıyla hareket etmediği, satış işlemini mesleki faaliyeti kapsamında yapan esnaf işletmesi olarak kabulü gerektiği dikkate alındığında, tüketici mahkemeleri de görevli değildir. Bu durumda, görevli mahkeme, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesidir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, HMK’nın 20. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.24.06.2021