Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/562 E. 2023/796 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/562
KARAR NO: 2023/796
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20.10.2020
NUMARASI: 2017/1037 Esas – 2020/573 Karar
DAVA: İstirdat
Taraflar arasındaki istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/101 D.iş esas ve 2014/100 Karar sayılı dosyası ile delil tesbiti yaptırmış olduğunu ve bu tespite dayanak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlattığını ve takibin usulsüz olarak keşinleştirildiğini, delil tespitinde talep eden davalı cayma ve iade haklarını zamanında kullanmadığını ve zarar varsa da kullanım hatasından kaynaklı olduğunu, Tüketici Kanununa göre iade şartlarını ve cayma şartlarının belli olduğunu, delil tespitinin sadece delillerden biri olduğunu, davalı tarafından delil tespitine dayalı olarak başlatılan icra takibinin usulsüz şekilde kesinleştirilerek icra tehditi altında ödeme yaptıklarını, ürünlerin iade kapsamına sokulması için davalı tarafça bilinçli olarak bozulup bozulmadığı ve yine yapılan uygulamalarda teknik uygulama hatalarının olup olmadığının tespitinin mahkemece yapılması gerektiğini, müvekkilinin haciz baskısı ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ödemek zorunda kaldıkları paranın fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak üzere uğramış oldukları zarar ile birlikte şimdilik 10.000,00 TL’nin ödeme tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haciz ve ödeme tarihinden yaklaşık 1,5 yıl sonra açıldığını ileri sürerek davanın zamanaşımına uğradığı nedenle hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, davacının aynı konu ve aynı icra dosyası ile ilgili olarak önce İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2014/485 Esas 2015/271 Karar nolu dosyası ile istirdat davası açtığını, söz konusu davayı takip etmediğini ve mahkeme 30.07.2015 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalı müvekkili, lüks ve büyük çaplı inşaatların elektrik malzemelerin imalatı, satışı ve mahallinde montajı işleri davalı şirketten 2012 yılında toplam 529.217,61 TL’lik, 2013 Yılında da toplam 15,00 TL’lik elektrik tesisatı sarf malzemesi satın aldığını, davalı müvekkili ürünlerin bir çoğunun arızalı çıkması üzerine müvekkilinin, davacıdan bu ürünlerin değiştirilmesini talep ettiğini, ancak davacının arızalı ürünlerin değiştirilmesine ya da iadesine yanaşmadığını, bunun üzerine davacının müvekkili hakkında arızalı ve bozuk ürünleri değiştirmek yerine bu ürünlerin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra başlattığını, ödeme emrini müvekkilin eski adresine gönderdiğini, davalı müvekkilinin haciz sonrası şirket hakkında yapılan usulsüz tebligat nedeni ile Istanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2014/29 Esas ve 2014/21 Karar nolu dosyası ile şikayet davası açmış ise de, mahkeme yapmış olduğu yargılama sonucu davayı reddettiğini, davacının haksız, mesnetsiz ve yasal süresi geçtikten sonra açılan davasının reddini, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davacı tarafından icra dosyası borcuna mahsuben 03/09/2014, 20/11/2014, 14/11/2014, 17/10/2014 tarihlerinde ödeme yapıldığı, her ne kadar … Bank Besmane Şubesi 24/10/2014 keşide tarihli 1.989,94 TL bedelli çekin seri numarası belirtilmediğinden bu çekin hangi tarihte ödendiği net olarak belirlenememişse de çekin keşide tarihi gözetildiğinde çekin ödenmişse de 2014 yılı Ekim-Kasım ayı içerisinde ödenmiş olabileceğinin anlaşıldığı, her ne kadar aynı talep için İstanbul Anadolu 22.ASHM’nin 2014/485 Esas sayılı dosyasında 26/12/2014 tarihinde dava açılmışsa da bu davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinin anlaşıldığında mahkememiz süresine herhangi bir etkisinin bulunmayacağı, icra takibine konu alacağın belirtilen tarihlerde ödendiği, istirdat davasının, alacağın tahsil tarihinden itibaren bir yıl içerisinde açılması gerekirken hak düşürücü süre geçirildikten sonra görevsiz mahkemede 18/12/2015 tarihinde açıldığı, ödeme tarihiyle dava tarihi arasında İİK.’nun 72/7. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğundan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal; Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2018/2205 Esas 2019/4784 Karar sayılı kararı)…” gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hak düşürücü sürenin, kanunen belirlenen süre içerisinde kullanılmaması durumunda hakkın ortadan kalkmasına neden olan süreye verilen ad olduğunu, oysa eldeki davada hak düşümü süresi sözkonusu olmadığını, Hak sahibinin belirli bir süre içerisinde hakkını kullanmamış olması nedeniyle hakkın sona ermesine yol açan sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirildiğini, hak düşürücü sürenin, zamanaşımından farklı olarak hâkim tarafından re’sen gözetildiğini, ancak hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalının davayı kabul etmesi halinde hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddedilmeyeceğine ilişkin emsal yargı kararları bulunduğunu, nitekim emsal nitelikteki Yargıtay kararlarını eklediklerini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, icra baskısı altında yapılan ödemenin İİK’nın 72/7 maddesi uyarınca davalıdan istirdadı talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kam düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı davalı yanca hakkında haksız başlatılan Anadolu … İcra müdürlüğünün… E sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibi nedeniyle icra baskısı altında ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek, ödenen paranın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL sinin davalıdan istirdadına karar verilmesi talep edilmiştir.İlk derce mahkemesi karar gerekçesinde de işaret edildiği üzere; davacı tarafından icra takip dosyası borcunun davacının yaptığını ileri sürdüğü ödeme (çeklerle) tarihi ile davanın açıldığı anlaşılan 18/12/2015 tarihi arasında İİK’nın 72/7 maddesindeki hak düşürücü süre olan bir yıllık süreden sonra açılmış olmakla, ilk derce mahkemesi kararı isabetli olup aksi yöndeki davacı vekili istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Bu gerekçelerle, ilk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 120,60 istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.05.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.