Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/533
KARAR NO : 2021/848
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 04/01/2021
NUMARASI : 2020/672E. 2021/2K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesinin 2020/52 esas sayılı dosyasında tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılması için süre verildiğini belirterek, ticaret sicil kaydı terkin edilmiş olan ve davalı olarak gösterilen … Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…TTK.nun 547/1 maddesinde ‘Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.’ düzenlemesi getirilmiştir.Davacı vekilince dava dilekçesinde açıklanan sebeplerle davalı şirketin yukarıda anılan hükümler gereğince ihyası mümkün olup, davanın yalnızca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve tasfiye sonucu terkin edilen davalı şirketin tasfiye memuruna husumet yöneltilerek açılması, bundan başka TTK.547/1.maddesinde yer alan kesin yetki kuralı nedeniyle ve terkin edilen şirketin sicil adresinin Beyazıt/İstanbul olduğu gözetilerek yetkili Mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir.Terkine ilişkin olarak yukarıda yapılan tespitler ve açıklanan yasal hükümler çerçevesinde pasif husumet ehliyeti kalmayan davalı şirket hakkında davanın usulden reddi gerektiği…” gerekçesiyle, davanın husumet ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından ihya talebinin husumet yokluğu nedeni ile reddedilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince açılan ihya davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulen reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yolun başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre, tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir malvarlığının bulunması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.Somut olayda şirketin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edilmeyip, tasfiye sonucu terkin edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, dava dilekçesinde davalı olarak, tasfiye sonucu sicilden terkin olmuş olan şirket gösterilerek dava açılmıştır. Davada hasım gösterilen şirket dava tarihi itibariyle, ticaret sicilinden terkin edilmiş ve tüzel kişiliği sona ermiş durumdadır. Bu nedenle, davalı şirketin taraf ehliyeti yoktur. HMK’nın 114/1.d maddesi uyarınca, taraf ehliyetinin bulunması dava şartıdır. HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca, davalı şirket hakkındaki davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekir. Bu durum ilk derece mahkemesince de isabetli olarak tespit edildiği halde, hüküm bölümünde, taraf ehliyeti yerine pasif husumet ehliyetinden söz edilmiş olması sonuca etkili görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin usulden red kararı isabetli olmakla, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına;3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce davacı vekiline tebliğine,5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.24.06.2021