Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/499 E. 2021/910 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/499
KARAR NO : 2021/910
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2019
NUMARASI: 2019/475 E.2019/1095K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; davacının ihya talebine konu … ile müvekkili arasında İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/670 esas sayılı dosyasında tapu tescil davası bulunduğunu, mahkemenin 27.6.2019 tarihli ara kararı ile ticaret sicilinden resen terkin edilen kooperatifinin ihyası konusunda dava açmak üzere görev ve süre verdiğini belirterek, resen terkin edilen … ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; … aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarını yapmaması nedeniyle 31.07.2013 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, yasal hasım olduklarından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarınıbelirterek, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Yani, geçici 7. Maddenin 15. bendi uyarınca hukuki menfaati bulunanların haklı sebebe dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya isteyebileceği anlaşılmaktadır. Bu maddedeki süre hak düşürücü süre niteliğindedir.Hak düşürücü sürenin geçtiğini mahkeme re’sen gözetir. Buna göre, her ne kadar davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunuyor ise de, Mahkememizdeki işbu ihya davası 24/07/2019 tarihinde açılmış olup, şirketin sicil kaydının silindiği 31.07.2013 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçmişten sonra bu davanın açıldığı…” gerekçesiyle, TTK’nin geçici 7. maddesinin 15. bendi uyarınca hak düşürücü süre yönünden davanın reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Somut olayda, 6335 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu Yürürlüğü Ve Uygulanma Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un uygulanamayacağını,İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.06.2019 tarihli ara kararı ile ticaret sicilden resen terkin edilen … ihyası konusunda dava açmak üzere taraflarına görev ve süre verildiğini, ancak ilk derece mahkemesinin davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yargılama gideri, vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin kaldırılması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca açılmış bulunan ihya davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Mahkemece tüm dosya kapsamı göre; ihyası talep edilen şirketin İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı sıfatıyla tarafına açılan Tapu İptali ve Tescil davası bulunduğu, söz konusu davada esas ve birleşen davaların var olduğu, birleşen dosyanın 20.04.2012 tarihinde yenilendiği, esas dosyanın davacısının … olduğu, davalıların muhtelif sayıda gerçek ve tüzel kişilerden oluştuğu, davalılardan birinin ise … olarak görüldüğü, esas dosyanın dava açılış tarihinin 12.09.2007 tarihi olduğu, 11.04.2012 tarihinde dosyanın müracaata kaldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, devam eden davası bulunan şirketler için resen terkin işlemleri uygulanamayacağı, böylece şirketin derdest davası ve vergi dairesine borcu var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin 6102 sayılı TTK’ nın geçici 7. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar dava konusu şirket tasfiye olmaksızın sicilden resen terkin edilmiş ise de davacının şirketin ihyasını talep etmekte haklı sebeplere dayandığı ve hukuki yararının bulunduğu, ihyası istenilen şirketin ortaklar kurulunca resen sicilden terkininden önce alınmış tasfiye kararı bulunmadığı, dolayısıyla ihya kararının kesinleşmesi ile ortaklar kurulunun ve bu bağlamda şirket yöneticilerinin görev ve yetkilerinin devam etmesinin doğal bir durum olması karşısında, şirkete tasfiye memuru atanmasını gerektirir bir durum da olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince şirketin sicil kaydının silindiği 31.07.2013 tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği bahisle davanın reddedilmiş olsa da bahsi geçen sebeplerden ötürü ilk derece mahkemesi kararı hukuka aykırı bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353.b.1.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğündde 20802-8 sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilmiş olan …, İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/670 esas sayılı dosyasının yürütülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere, ticaret sicil kaydının İHYASINA, ihya keyfiyetinin ticaret siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde İLANINA, 2-Şirketin sicil kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca tasfiyesiz terkin edilmiş olduğundan, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, 3-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4-Davalı yasal hasım konumunda olup, davanın açılmasına da sebebiyet vermediğinden, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Kullanılmayan yargılama gider avansının, yatıran tarafa iadesine,7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a- Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,b- Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesince, talep halinde davacıya iadesine, c-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin, kendi üzerinde bırakılmasına,8-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,9-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01.07.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.