Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/493 E. 2021/534 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/493
KARAR NO: 2021/534
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05.01.2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2020/646
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)- İ.Haciz
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası içindeki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, talebin reddine dair ara kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılar arasında akdedilen 03/12/2015 tarihli ruhsat devir sözleşmesi uyarınca İstanbul ili Çatalca İlçesi, … köyü, … ruhsat numaralı ruhsat ile İstanbul ili Silivri ilçesi, … Köyü, … ruhsat numaralı ruhsatın ve bu ruhsatlar sahasında üretimde kullanılan ve davalıların maliki bulunduğu ekipmanların devredilmesi için 3.500.000,00 TL bedel karşılığı anlaşma sağlandığını, davaya konu sözleşme uyarınca 3.500.000,00 TL bedelin tamamının müvekkili tarafından vadeleri gelmeden önce davalı tarafa ödendiğini, sözleşme kapsamında İstanbul ili Çatalca ilçesi … köyü …7104 ruhsat numaralı ruhsatın müvekkiline devrinin gerçekleştiğini, ancak İstanbul ili Silivri ilçesi … Köyü …747 numaralı ruhsatın devredilmediğini, bu kapsamda Çorlu … Noterliğinin 19/02/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, anılan ihtarname ile 1.750.000,00 TL ruhsat devir bedeli ve %20 cezai şart bedeli olan 350.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin davalılara 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak sonuç alınamaması üzerine girişilen ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, müvekkilinin alacağının tahsilini sağlamak üzere, dava değerini karşılayacak tutarda davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyate haczine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasındaki itiraz sebeplerini tekrarlamış, devre konu ruhsatlardan … numaralı ruhsatın işletme izni iptal edilmiş olup, buna bağlı olarak da ruhsat izninin ilgili kurum tarafından iptali sebebiyle devir eden tarafından idari yargıda açılmış bir dava bulunduğunu, söz konusu davanın Danıştay 8. Dava Dairesinde 2019/6627 esas sayılı dosya ile halen derdest bulunduğu, dolayısıyla sözleşmenin henüz hüküm ve sonuç doğurmayan bir maddesi uyarınca karşı tarafça dava açılmış olduğu, 03.12.2015 tarihli sözleşmede ruhsat sahalarının ve bu ruhsat sahalarında kullanılan ekipmanların devredilmesine ilişkin olarak 3.500.000,00 TL bedel karşılığı anlaşma yapılmış olup karşı tarafça ödeme belgeleri fatura ve dekont ibraz edilmekle birlikte, söz konusu ödemenin iddia olunduğu gibi yapıldığına ilişkin olarak ticari defterlerin incelenmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan banka dekontlarında söz konusu ödemenin ruhsat devir sözleşmesine istinaden yapıldığının anlaşılamadığını, yine dava dışı … isimli şahsın imzaları bulanan ödeme belgelerinde de böyle bir açıklamaya yer verilmediğini, kaldı ki …’ün şirketin yetkili temsilcisi veya imza atmaya yetkili vekili olmadığı, 03.12.2015 tarihli sözleşmenin 3-1/ABC maddelerinde 30.03.2016 tarihinden başlamak üzere 24 adet bononun tanzim edilip taraflarına verilmesi gerekirken sözleşmenin bu maddesinin davacı tarafça yerine getirilmediğini, dolayısıyla bu noktada davacı vekilinin müvekkillerinden cezai şart ödenmesini talep hakkının bulunmadığını, yine 03.12.2015 tarihli sözleşmede yer alan her iki sahanın sözleşme ve dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değerlerinin tespiti ile dava konusu ruhsatlı sahanın bedelinin hak ve nesafet kurallarına göre belirlenerek davacı tarafın belirlenen bu bedele göre ödeme yapıp yapmadığının ispatı gerektiğini, … nolu ruhsatlı sahanın sözleşme tarihi olan 03.12.2015 tarihinden bu yana davacı tarafından kullanıldığı, bu sebeple bu süre içinde belirlenecek kira bedelinin de göz önüne alınarak ödendiği ispat olunan bedelden denkleştirme gereği indirilmesinin şart olduğunu, müvekkilinin acz içinde bulunmadığını, taraflar arasındaki 03.12.2015 tarihli sözleşmede …’in sözleşme bedelinin ne kadarına kefil olduğunun açıkça düzenlemediğini, dolayısıyla kefaletinin geçerlilik şartlarını taşımadığını beyan ederek, davanın reddine ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 05.01.2021 tarihli ara kararıyla; ”… İhtiyati haciz İİK 257 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, ihtiyati haczin şartlarının düzenlendiği İİK 257 maddesinde ‘Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yed’inde veya 3. şahısta olan menkul ve gayrimenkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir. 1-Borçlunun muayyen ikâmetgahı yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle, ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.’ hükmü yer almaktadır. İİK 258. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz taleplerinde tam bir ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterlidir. Somut olayda uyuşmazlık tarafların takibe dayanak sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirip getirmediği ve anılan sözleşme uyarınca takip tarihi itibari ile davacının davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarının tespiti noktasında toplanmakta ve yargılamayı gerektirmektedir. Bu aşamada yaklaşık ispat şartının oluştuğu kabul edilemeyeceğinden davacının ihtiyati haciz talebi kabul edilmeyeceği gerektiği, ” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Dosya kapsamında yer alan tüm deliller, davalı tarafın ikrarları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 03.12.2015 tarihli Ruhsat Devir Sözleşmesi uyarınca İstanbul İli, Çatalca İlçesi, … Köyü, … ruhsat numaralı ruhsat ile İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Köyü, … ruhsat numaralı ruhsatın ve bu ruhsatlar sahasında üretimde kullanılan ve davalıların maliki bulunduğu ekipmanların devredilmesine ilişkin 3.500.000,00 TL bedel ile anlaşmış olduğunu ve 03.12.2015 tarihli Ruhsat Devir Sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan 3.500.000,00 TL’nin tamamının davalı yana müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu , 03.01.2020 tarihinde sözleşmeye konu İstanbul İli, Çatalca İlçesi, … Köyü, … ruhsat numaralı ruhsatın müvekkiline devrinin gerçekleştiğini, sözleşme uyarınca devri kararlaştırılan İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Köyü, … ruhsat numaralı ruhsatın ise devredilmediğinin sabit olduğunu, Dosyada yer alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 25.07.2019 tarih, 34973390-100E.737199 sayılı … nolu Ruhsat İptali konulu müzekkeresi incelendiğinde açıkça görüleceği üzere, sözleşmeye konu İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Köyü, … ruhsat numaralı ruhsatın iptal edildiği ve devrinin mümkün olmadığı hususlarının anlaşıldığını, davalı tarafça açılmış olan idari dava reddedilmiş olup, … ruhsat numaralı ruhsatın müvekkiline devredilebilme imkanının kalmadığını, davalı tarafın sözleşmede taahhüt ettiği ruhsat devir bedelinin yarısı olan 1.750.000,00 TL’yi faizi ve cezai şart bedeli ile birlikte iade etmesi gerektiğini, 03.12.2015 tarihli Ruhsat Devir Sözleşmesi’nin 5. maddesinin 2. bendinde cezai şarta ilişkin düzenleme bulunduğunu, 03.12.2015 tarihli Ruhsat Devir Sözleşmesi’nin 7. maddesi incelendiğinde açıkça görüleceği üzere, davalı …’in garantör sıfatı ile sorumlu tutulduğunu, davaya konu iş bu sözleşmeden kaynaklanan her türlü borç, taahhüt ve edimler ile ceza-i şart dahil sözleşme gereğince ödenmesi gereken tüm borçlardan … A.Ş. ile birlikte …’in müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Dosyada yer alan 27.11.2019 tarihli protokol incelendiğinde de açıkça görüleceği üzere, davalı tarafın 03.12.2015 tarihli Ruhsat Devir Sözleşmesi ile kararlaştırılan bedelin tamamını aldığını, davacının 3.500.000,00 TL bedelin tamamını ödediğini yönünde davalının açık ikrarının bulunduğunu, Müvekkilinin alacağının hiç bir teminat veya rehinle temin edilmemiş olduğunu, dolayısıyla davalıların mal kaçırması ihtimali halinde yargılama sonunda tahsil kabiliyetlerinin olmayacağını, dava dilekçesi ekinde yer alan belge, sözleşme ve evraklar ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde ihtiyati haciz talebi yönünden İİK’nın 257 ve devamında yer alan, ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, sonraki hukuki imkansızlık nedeniyle kısmen geçersizliği tartışılır hale gelen sözleşme uyarınca önceden verilen sözleşme bedelinin bir kısmının iadesi ve cezai şartın tahsili talebine ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istenmiş; ayrıca, dava içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talep edilmiştir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya içerisindeki ruhsat devir sözleşmesinin incelenmesinde; … A.Ş.’nin devir alan, … Nakliyat A.Ş.’nin devir eden sıfatlarının olduğu, devir sözleşmesine konu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünden alınma … ve … numaralı ruhsatların oluşturduğu, sözleşmenin konusunu bahsi geçen ruhsatlara ilişkin sahalarda koordinatları belli bulanan ruhsat alanı ve bu alanda mıcır üretimde kullanılan makina ekipmanlarının söz konusu sözleşme koşulları uyarınca devri ve devir bedellerinin ödenmesi hususlarını oluşturduğu, sözleşmenin ”Ruhsat devri ve devir bedelinin ödenmesi” başlıklı 3. maddesinde, sözleşmeye konu ruhsatların ve bu ruhsatlar sahasında üretimde kullanılan devir edenin maliki bulunduğu ekipmanları 3.500.000,00 TL bedelle devir alana sattığını, devir alanında bu bedel karşılığını aldığını kabul ve beyan etmiş olduğu, 3. maddenin 1/A bendinde devir alanın sözleşmenin imzalanması ile birlikte 10 gün içinde 2.000.000,00 TL ödeme yapacağı düzenleme altına alınmıştır. Sözleşmenin 5. maddesinde, ”Zararın tazmini ve cezai şart ” başlığı altında, 2.A bendinde, ”Ruhsat bedeline karşılık ön ödeme yapılınca ruhsat devir işlemlerinin ve tesisin belirlenen süre içinde başlanılmaması, bu sözleşme şartlarında yapılmaması veya imtina edilmesi halinde devir eden devir alana ruhsat ve tesis devir bedelinin %20’si tutarında cezai şart ödemeyi kabul ve beyan eder ” şeklinde düzenleme olduğu görülmektedir. Söz konusu sözleşmenin altının … A:Ş. yetkilisi tarafından ve garanti eden sıfatıyla … tarafından imzalandığı, sözleşme tarihinin 03.12.2015 olduğu görülmektedir. Dosya içerisindeki Çorlu …Noterliğine ait 19,02.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde; ihtar edenin …, ihtar edilenin … A.Ş, ve … oldukları, ihtarname konusunu 03.12.2015 tarihli ruhsat devir sözleşmesinin oluşturduğu, ihtarnamenin incelenmesinde; … numaralı ruhsatın ihtar edene devrinini gerçekleştiği ancak … numaralı ruhsatın ihtar edene devredilmemiş olduğu, söz konusu devredilmeyen ruhsat izninin kurum tarafından iptal edilmiş olması sebebiyle ihtar edilince açılmış olunan dava redle sonuçlandırıldığından söz konusu … numaralı ruhsatın ihtar edene devrilme imkanı bulunmadığından, 03.12.2015 tarihli sözleşmede kararlaştırılmış olduğu üzere 1.750.000,000 TL’nin faizi ve cezai şart bedelinin ödenmesi gereği bildirilmiştir. Silivri …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçluların … oldukları, toplamda 2.202.051,37 TL tutarında alacak için takip başlatıldığı, borç sebebi olarak 03.12.2015 tarihli ruhsat devir sözleşmesi Çorlu …Noterliğine ait 19.02.2020 tarihli … nolu ihtarnamenin gösterildiği, söz konusu icra dosyasında borçluların yapmış oldukları itirazın incelenmesinde; müvekkillerinin ikametgah adreslerinin Fatsa olduğu, dolasıyla Fatsa İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul Çağlayan adliyelerinin yetkili kılındığına ilişkin hüküm bulunsa da alacaklı Silivri İcra Müdürlüğünde takip başlattığından müvekkillerinin yetki sözleşmesi ile bağlı olmadıkları, takibe konu ruhsat devir sözleşmesinin alacaklı tarafça imza edilmediği, dolayısıyla müvekkillerini bağlamayacağı, ayrıca Fatsa …Noterliğinin 02.03.2020 tarihli cevabı ihtarnamesinde taraflarınca 29.11.2019 tarihli sözleşme gereği müvekkillerine ödenmesi gereken bedeller ödenmemiş olup esasen müvekkillerinin karşı taraftan alacaklı olduklarını, sonuç olarak 03.12.2015 tarihli sözleşme karşılıklı olarak imzalanmadığından bu sözleşmeden sonra akdedilen 08.02.2016 rödovans sözleşmesi taraflar arasında karşılıklı keşide edilen ihtarnameler, 29.11.2019 tarihli protokol ile ödemeye ilişkin muhasebe kayıtları birlikte değerlendirildiği, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir mahiyette olması sebebiyle tüm borca ferilerine itiraz ettiklerini bildirmişlerdir. Eldeki istinafa konu davada İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan itirazın iptali ile karşı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilerek dava değerini karşılayacak tutarda ihtiyati haciz karar verilmesi istenilmiştir. Davaya cevap dilekçesinin ekindeki ”Protokol” isimli belgenin incelenmesinde; 29.11.2019 tarihinde …, … arasında imzalandığı, protokolün 1.maddesinde devir alan devir alana 03.12.2015 tarihli ”Ruhsat devir sözleşmesi”nde kararlaştırılan bedelin tamamını ödediğini, bu ödemeye ek olarak devir alan devir edeni toplam 638.000,00 TL vergi borcunu ilgili vergi dairesine yatıracak olup kalan borcunu devir eden ödeyip 14 gün içinde borcu yoktur yazısını alacağını, bunun karşılığında devir edenin ekte fotokopileri yer alan 120.000,00 TL tutarlı keşidecisi … İnşaat olan keşide tarihleri farklı 5 adet çek ile yine keşidecisi … İnşaat olan 100.000,00 TL tutarlı 31.12.2020 tarihli çeklerin iş bu protokolün imza tarihinde devir edenin devir alana teslim ettiği hususlarının protokolde yazılı olduğu görülmektedir. Dosya içerisindeki ”Tutanak” başlıklı belgenin incelenmesinde; … numaralı ve … numaralı iki adet ruhsat için 100.000,00 TL’yi 01.12.2015 tarihinde elden nakit olarak teslim aldığına ilişkin … yetkilisi sıfatıyla imzanın yer aldığı, yine …’ün … A.Ş.adına 75.000,00 TL teslim aldığına ilişkin 03.10.2017 tarihli adi bir yazılı belgede imzası ile yine aynı şekilde 75.000,00 TL teslim aldığına ilişkin tarih ihtiva etmeyen iki adet adi yazılı belge sureti, yine … inşaattan 75.000,00 TL nakden aldığına ilişkin 07.02.2018,15.03.2018, 13.07.2018, 03.10.2018, 12.01.2018, 12.12.2018, 15.05.2018, 06.11.2017, 14.11.2018, 15.01.2019 tarihli belgelerle yine …’ün … İnşattan 2.000 TL almış olduğuna ilişkin 15.01.2019 tarihli 26.04.2018 tarihli, 08.12.2017 tarihli belgelerle …’ün … adına 55.000,00 TL nakit aldığına ilişkin 27.04.2018 tarihli, …’ün 30.12.2015 tarihinde … İnşaattan 500.000,00 TL elden aldığına ilişkin belgelerin olduğu, … Turz. Kaşe ve imzası ile …’a hitaben yazılan ”şirket adına .. tarafından 30.12.2015 tarihinde 500.000,00 TL nakit teslim alındığına” ilişkin belgenin bulunduğu görülmektedir. 30.12.2016 tarihli ”Ödeme ve tahsilat makbuzu ” başlıklı belgenin incelenmesinde; … ile … arasında 03.12.2015 tarihinde imzalanan ruhsat devir sözleşmesinin 3.maddesinde, devir alanın devir eden ruhsat bedeline karşılık ödemesi gereken 2.000.000,00 TL’nin 500.000,00 TL’si ( bir milyon türk lirası) iş bu ödeme makbuzu ile …’e nakden ödenmiştir. Kalan bakiyenin devir edenin borçlarına ödeneceği ve kalan bakiye olması halinde …e ödeneceği belirtilmektedir. 11.12.2015 tarihli ”Ödeme ve tahsilat makbuzu ” başlıklı belgenin incelenmesinde; … ile … arasında 03.12.2015 tarihinde imzalanan ruhsat devir sözleşmesinin 3.maddesinde, devir alanın devir eden ruhsat bedeline karşılık ödemesi gereken 2.000.000,00 TL’nin 1.000.000 TL’si ( bir milyon türk lirası) iş bu ödeme makbuzu ile …’e nakden ödenmiştir. Kalan bakiyenin devir edenin borçlarına ödeneceği ve kalan bakiye olması halinde …e ödeneceği belirtilmektedir. Belgenin alında 1.000.000,00 TL’sını teslim aldım … isim ve imzası şeklinde ibare bulunmaktadır. Dosya içerisinde … tarafından keşide edilmiş 11.12.2015 tarihli 25.000,00 TL tutarında 2 adet fatura bulunmaktadır. Yine dosya içerisindeki dekont çıktılarının incelenmesinde; 580.000,00, 75.000,00 TL ve 54.000,00 TL tutarındaki ödemelerin yapıldığı anlaşılmakla ödemelerin neye ilişkin olduğuna dair herhangi bir bilginin yer almadığı görülmektedir. Somut uyuşmazlıkta, 30.12.2016 tarihli ”Ödeme ve tahsilat makbuzu ” başlıklı belgenin incelenmesinde; … ile … arasında 03.12.2015 tarihinde imzalanan ruhsat devir sözleşmesinin 3.maddesinde, devir alanın devir eden ruhsat bedeline karşılık ödemesi gereken 2.000.000,00 TL’nin 500.000,00 TL’si ( bir milyon türk lirası) iş bu ödeme makbuzu ile …’e nakden ödenmiştir. Kalan bakiyenin devir edenin borçlarına ödeneceği ve kalan bakiye olması halinde Demirtene ödeneceği belirtilmektedir. Dosyaya taraflarca sunulan belgeler ilk derece mahkemesince iddia ve savunma kapsamında değerlendirilecektir. Ancak, ihtiyati haciz talebi açısından bu belgelerin, İİK’nın 258. Maddesi uyarınca alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispatı sağlamaya yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Birbirine yakın tarihli az yukarıda bahsi geçen devir sözleşmesinin içeriği, ”Ödeme ve tahsilat makbuzu ” başlıklı belgeler, …’ün … A.Ş.adına ihtiyati haciz talep eden şirket tarafından yapılan muhtelif tarihli ve miktarlı ödemeleri teslim aldığına ilişkin adi yazılı belgeler, dekont suretleri, 29.11.2019 tarihli belgede beş adet çekin devralan tarafından devredene teslim edilmiş olduğuna ilişkin ibarenin mevcut olduğu hususları ile devre konu ruhsatlardan birinin iptal edilmiş olup davalı tarafından davacıya devrinin gerçekleştirilmemiş olduğu olguları hep birlikte değerlendirildiğinde; davcının devir bedelinin yarısının iadesi gerektiğine dair iddiası yönünden yaklaşık ispatın gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Sonuç olarak, davacının sonradan iptali gündeme gelen ruhsatın tarafına devrine karşılık yaptığı ödemeyi dosya kapsamında mevcut belgelerle yaklaşık olarak ispatladığı anlaşılmakla, eldeki davaya konu ettiği sözkonusu devir bedeli için tek bir ruhsat bedeli olan 1.750.000 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemeseince ret kararı verilmesi isabetsiz bulunmuş, bu konudaki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Ceza koşulu alacağı yönünden ise davalının ceza koşulu ödeme borcunun doğup doğmadığı konusu bu aşamada ispata muhtaç bulunduğundan, ceza koşulu alacağıyla ilgili ihtiyati haciz talebinin reddi isabetli bulunmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. Maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk derece mahkemesinin, ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu 05.01.2021 tarihli ara kararının a kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalıların 1.750.000,00 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 262.500,00 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, davacı vekiline verilmesine, 3-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına, 4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde alacaklıya iadesine, 6-Davacı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 22/04/2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 22.04.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.