Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/446 E. 2021/750 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/446
KARAR NO: 2021/750
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2020
NUMARASI: 2020/186 Esas – 2020/558 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirket tarafından işletilmekte olan … Mah. … Cad. No:… Sancaktepe/İstanbul adresinde yer alan mağazanın 24/11/2019 tarihinde kapandığını, kapanış süreci işlemleri sırasında mağazada yer alan ürünler ile demirbaşların diğer mağazalara ve merkez depolara gönderildiğini, söz konusu süreçte mağaza demirbaşlarından 3 adet ödeme kaydedici cihazın eksik olduğunun farkedildiğini, kaybolan 3 adet ödeme cihazı ile sair bilgiler için zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 22/12/2020 tarihli, 2020/186 Esas – 2020/558 Karar sayılı kararında, “…Tüm dosya içeriği kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; Davacı, ödeme kaydedici cihazları koruyup gözetme yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş, Türk Ticaret Kanunu m. 18/2 uyarınca basiretli bir iş adamı gibi davrandığını kanıtlayacak delil göstermemiştir. Dava konusu ödeme kaydedici cihazların, davacı tacirin gereken dikkat ve özeni göstermediğinden zayi edildiği, anılan cihazlar çalınmış olsa dahi bu durumun dosya içeriğine göre davacı tarafından ispatlanamadığı, hırsızlık olayının sabit olmadığı ve bahsekonu ödeme kaydedici cihazların davacı tacirin kusuruyla zayi edildiği…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara davacı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili olan şirket tarafından işletilmekte olan … Mah. … Cad. No:… Sancaktepe/İstanbul adresinde yer alan mağazanın 24/11/2019 tarihinde kapandığını, kapanış süreci işlemleri sırasında mağazada yer alan ürünler ile demirbaşların diğer mağazalara ve merkez depolara gönderildiğini, söz konusu süreçte mağaza demirbaşlarından 3 adet ödeme kaydedici cihazın eksik olduğunun farkedildiğini, kaybolan 3 adet ödeme cihazlarının TTK’nın 82/1. maddesinde sayılan belge kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu cihazların mali hafıza olup içinde hasılat bilgilerinin kayıtlı olduğunu, aynı zamanda fatura basma özelliği de bulunduğunu, yetkili mercilerce yapılacak bir denetimde talep edilmesi halinde zayi olduğu için ibraz edilemeyeceğini, Söz konusu çalınma olayı derhal mağaza yetkilisi tarafından 07.01.2020 tarihinde Sancaktepe Polis Merkezi Amirliği aracılığıyla şikayette bulunulduğunu, ayrıca dava konusu cihazlarla ilgili 09.01.2020 tarihli … gazetesinin 6. Sayfasında söz konusu cihazların zayi olduğuna ilişkin ilan verildiğini, Tüm deliller, savcılık ifadeleri ve savcılık dosya bilgileri Mahkemeye sunulduğunu, tanıkların Mahkemece dinlendiğini, sunulan bu deliller karşısında müvekkili şirketin, ödeme kaydedici cihazları koruyup gözetme yükümlülüğüne aykırı hareket etttiği, basiretli bir iş adamı gibi davranmadığı, gereken dikkat ve özeni göstermediği, cihazlar çalınmış olsa dahi bu durumun dosya içeriğine göre ispatlanamadığı yolundaki ilk derece mahkemesi kararını kabul etmediklerini belirterek, Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.12.2020 tarih ve 2020-186 E,2020-558 K.sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). Dosya kapsamı ile davacı tarafça zayi olduğu iddia edilen şirket ödeme kaydedici cihazlarının taşınma sonucu eksik olduğunun tespiti sonucu çalındığının anlaşıldığı beyan edilmiş ise de buna ilişkin somut delil ibraz edilmemiştir. Bu hususa ilişkin polis ve C. Savcılığına suç duyurusunda bulunulması da tek başına hadisenin nasıl vuku bulduğunu izah etmekte yetersiz kalmaktadır. Ayrıca davacı ticari defter ve belgelerini koruyup gözetme yükümlülüğüne de aykırı hareket etmiş, kısacası basiretli bir tacir gibi davrandığını kanıtlayacak delil göstermemiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin zayi belgesi istemine ilişkin içtihadı da bu yöndedir (E:2015/13372, K: 2017/1346, T:07.03.2017) Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10.06.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, karar kesindir.