Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/421 E. 2021/760 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/421
KARAR NO: 2021/760
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2020
NUMARASI: 2020/447 Esas – 2020/645 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dilekçesinde özetle; TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen dava dışı … Yağ Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden kamu alacağı bulunduğunu ileri sürerek, şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, ancak davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, resen terkin sonucu kapanın … A.Ş’nin kamu borcu nedeniyle ihya edilmesine ilişkindir.Toplanan kayıtlardan, şirket hakkında devam eden bir kamu alacağı talebi var iken terkini mümkün değil ise de, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce bunun bilinmediği, terkin işlemi yapılmadan dava dışı şirkete gerekli ihtarların yapıldığına dair bir belge ve tebliğ şerhinin davalı tarafça sunulmadığı, TTK’nın Geçici 7. Maddesi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü sürenin bu durumda geçmediği, ihya hususunda davacının hukuki yararı olduğu, talebin haklı ve kabul edilebilir olduğu anlaşılmakla…” gerekçesiyle; şirketin ihyasına, ek tasfiyenin şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan Ali oğlu …. tarafından yapılmasına, bu kişinin tasfiye görevlisi olarak atanmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, mahkemenin atadığı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından müvekkilinin bilgisi ve onayı alınmadan tasfiye işlemlerinin müvekkili tarafından yürütülmesi amacıyla tasfiye görevlisi olarak atanmasına karar verildiğini, Müvekkilinin yaşı ve hastalığı gereği tasfiye işlemlerini yürütebilecek konumda olmadığını, tasfiye işlemlerinin şirket ortakları arasından seçilecek başka bir kimse tarafından yerine getirilmesini talep ettiklerini, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının …’ ın tasfiye görevlisi olarak atanmasına ilişkin kısmının kaldırılarak yeniden karar oluşturulmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı, terkin edilen şirketten kamu alacağı olduğunu ileri sürerek, kamu alacağının tahsili işlemlerinin devamı için şirketin ihyasını talep etmiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararda tasfiye memuru atanan … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, kararda tasfiye memuru atanan … vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Kararda tasfiye memuru olarak atanan … vekili müvekkilinin onayı alınmaksızın tasfiye memuru atandığını, yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle tasfiye işlemlerini yürütemeyeceğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir. Dava dışı şirket, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca tasfiyesiz resen terkin edilmiş olmakla; buna rağmen ilk derece mahkemesince tasfiye memuru atanması hukuka aykırı olduğundan, istinaf başvurusu yerinde olup, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın buna ilişkin kısmının HMK’nın 33 ve 355. maddeleri uyarınca resen düzeltilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, karardaki tasfiye memuru atanmasına dair kısım çıkarılmıştır. Davalı kurum yasal hasım konumunda olduğundan ve davanın açılmasına da sebebiyet vermediğinden, yargılama giderlerinden sorumlu değildir. Terkin edilen şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından ve davada da taraf olmadığından, ilk derece mahkemesince yargılama giderinin, taraf ehliyeti dahi bulunmayan dava dışı şirkete tahmil edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, bu husus resen düzeltilmiştir. Açıklanan bu gerekçeyle ve istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı yapılan inceleme sonucu, kararda tasfiye memuru atanan … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu karanının HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2 maddeleri uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 301399-0 sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın geçici 7. madesi uyarınca terkin edilmiş olan … A.Ş.’nin sicil kaydının, davacının kamu alacağının takip ve tahsili ile sınırlı olarak ihyasına, 2-Kararın ticaret sicil müdürlüğüne tesciline ve ilanına, 3-İlan işlemlerinin davacı tarafça yaptırılmasına, 4-Yeterli harç alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine, 7-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan 162,10 TL başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde, istinaf yoluna başvurana iadesine, b-Başvuran tarafından yapılan 162,10 TL başvuru harcı gideri ile 30,00 TL posta giderinin, davacıdan alınıp istinaf yoluna başvurana verilmesine, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 9-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 33,355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10.06.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle karar kesindir.