Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/372 E. 2021/275 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/372
KARAR NO : 2021/275
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020 tarihli ek karar
NUMARASI : 2020/446 D. İş – 2020/445 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlu vekili tarafından yapılan itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı taraf arasında İstanbul 4.Aile Mahkemesinin 2016/380 Esas sayılı dosyasında görülen davada boşanma kararı verildiğini, kararın 11.08.2016 tarihinde kesinleştiği, boşanmanın sonucu olarak borçlu tarafından 11.08.2020 tarihinde 11.000.000,00 USD bedelli bononun verildiğini, bononun vadesinde ödenmemesi üzerine gerekli işlemlerin yapılarak 14.08.2020 tarihinde İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ancak takipten haberdar olan borçlunun sürekli şekilde kayıtlı adresini değiştirmesi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, borçlunun mal kaçırma çabası içinde olduğunu, daha önce boşanma davasında tedbir konulan taşınmazlarını üçüncü kişilere devretmeye çalıştığını, ileri sürerek şimdilik 1.000.000,00 TL için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Borçlu vekilince ihtiyati hacze karşı sunulan beyan dilekçesinde özetle; takibe konu bononun bono vasfında olmadığını, bono üzerindeki para birimi ibarelerinin kısmen çizildiğini, Türk Lirası simgesinin kalemle çizilerek USD yazıldığını, ancak değişikliğin paraf edilmediğini, borcun miktarı konusunda belirlilik bulunmadığından senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, bu konuda İstanbul 27.İcra Mahkemesinin 2020/367 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını müvekkilinin mal kaçırmasının söz konusu olmadığını belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine mutat meskeni yurt dışında olan davacıdan % 115 oranında teminat alınmasını, ihtiyati haciz verilmesi halinde haczin uygulanacağı malların sınırlandırılmasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 28.08.2020 tarihli kararda; ihtiyati haciz talebinin kabulü ile alacağın %15 ‘i oranında teminatın yatırılması halinde borçlunun mal ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.Bu karara karşı borçlular vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece görevli olunmayan bir konuda ihtiyati hacze karşı sunulan cevap dilekçesi değerlendirilmeden talep edenin yanıltıcı açıklamalarına itibar ederek ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haczin icra edileceği alanın sınırlandırılmadan genel nitelikte ihtiyati haciz kararı verildiğini, karar sonucu kısa sürede müvekkilinin tüm mal varlığının ihtiyaten haciz edilmesi nedeniyle, bankalardan teminat mektubu dahi alınamadığını, oysa müvekkilinin sade bir taşınmazının dahi talep edilen miktardan daha değerli olduğunu belirterek, önceki beyanını tekrarla karara konu bononun belirli bir miktar ödeme vaadini içermemesi ve ödenecek para cinsinde belirlilik bulunmaması nedeniyle kambiyo vasfında olmadığını, ticaret mahkemesinin talep yönünden görevli olmadığını, mutat meskeni Türkiye’de bulunmayan talep edenin bono vasfında olmayan yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belgesine dayandırarak alınan teminatın yetersiz olduğunu, müvekkilinin mal kaçırma tehlikesi bulunmadığını, borç iddiasını karşılayacak mal varlığı bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.Alacaklı vekili itiraza karşı sunduğu beyan dilekçesinde özetle; borçlunun sürekli adresini değiştirmesi nedeniyle, ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, takipten sonra birçok kez adresinin değiştirildiğini, takip sonrası taşınmazlar üzerinde işlem yapılmasının mal varlığını eksiltmeye işaret ettiğini, takip konusu bononun tüm unsurlarının bulunduğunu, matbu olarak yazılan Türk Lirası ibaresinin çizilerek bononun Amerika Doları cinsinden düzenlendiğini belirterek, ihtiyati hacze yönelik itirazın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 15.09.2020 tarihli ek kararında, ” Talep, borçlu hakkında verilen ihtiyati haciz kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir,İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. İcra dosyası celbedilerek incelenmiş, itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati haciz talebine dayanak dayanak bononun kambiyo senedi olması nedeniyle TTK 4 mad uyarınca mahkememiz görevli olduğundan görev itirazı reddedilmiştir. İhtiyati haciz kararı, Kambiyo Senedine dayalı olarak verilmiştir. İtiraz eden vekili; dayanak bononun kambiyo vasfını haiz olmadığını ileri sürmüştür. İhtiyati haciz kararına dayanak bononun incelenmesinde, TTK’nun 776 maddesinde yer alan zorunlu unsurları ihtiva ettiği, vadesinin dolduğu, bu haliyle İİK’nun 257/1 fıkrasında aranan şartların mevcut olduğu anlaşılmıştır. ihtiyati haciz talebinin dayandığı sebebe(bonoya) yönelik itirazın bu nedenle yerinde olmadığı, teminata yönelik bir itiraz bulunmadığı anlaşılmakla İİK’nun 265.maddesinde sınırlı olarak gösterilen sebeplere uygun bulunmayan itirazın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İhtiyati hacze konu belge üzerinde “Onbirmilyon Amerikan Doları- Türk Lirası” ibaresi bulunduğunu, belgenin üst kısımlarında paraf veya imza olmadan yapılan düzeltmelerin geçersiz olduğunu ve alacak miktarının Türk Lirası cinsinden belirlendiğinin kabulü gerekeceğini, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, üzerinde birden fazla ülkenin para birimi bulunan belgenin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekirken alınmadığını, belgenin adi belge olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görevsiz olduğunu, ihtiyati haciz başvurusundan sonra sundukları dilekçeyle ihtiyati hacze itirazın yanında verilecek ihtiyati haczin sınırlandırılması ve yeterli teminat alınmasının istenilmesine rağmen mahkemece taleplerinin değerlendirilmediğini, belgenin bono vasfında olmamasına rağmen belgede yazılı miktarın küçük bir bölümünün ihtiyati hacze konu edilmesinin iyi niyetli olmadığını, ihtiyati haciz kararının sınırlandırılmaması nedeniyle, müvekkilinin tüm mal varlığının ihtiyaten haczedildiğini, yapılan başvurunun icra müdürlüğünce reddedildiğini, davacının amacının müvekkilinin ticari itibarını zedelemek olduğunu, özetle orantısız ve sınırlandırılmayan ihtiyati haciz nedeniyle müvekkilinin tüm mal varlığına haciz uygulanması nedeniyle müvekkilinin tasarruf imkanının kalmadığını, teminatın yetersiz olduğunu, bonoda birden çok para birimi bulunması nedeniyle kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati hacze itirazın kabulüne ve itirazın kabulü suretiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına karşı İİK’nın 265. maddesi uyarınca itiraza ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile itirazın reddine dair ek karar verilmiş; bu ek karara karşı, borçlular vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itirazda bulunabilir”.Somut olayda, alacaklı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, borçlu hakkında 09.08.2016 düzenleme tarihli ve 10.08.2020 vade tarihli 11.000.000,00 USD bedelli bonoya dayalı olarak lehdar tarafından şimdilik 1.000.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz istenilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1.maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.Takip konusu bononun incelenmesinde; keşidecisinin borçlu, lehtarının alacaklı olduğu 09.08.2016 düzenleme tarihli bononun ödeme tarihinin 10.08.2020 olduğu, bono miktarının rakamla 11.000.000,00 USD yazıldığı, bu miktarın bono metninde yazıyla da yazıldığı, keşide yerinin bulunduğu her iki miktardan ayrı olarak matbu bonoda bulunan Türk Lirası matbu ifadesinin çizilerek bononun ve miktarın Amerika Doları cinsinden düzenlendiği anlaşılmıştır. İtiraz eden borçlu vekili bonoda, iki farklı para biriminin yazılı olması nedeniyle bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini savunmaktadır. Ancak incelenen bonoda, birden fazla para biriminde miktarın yazılı olmadığı, gerek bononun metin kısmında yazıyla gerek ise vade gününün yanında rakamla bononun 11.000.000,00 USD için düzenlendiği açıktır. Ancak bononun matbu metninde Türk Lirası ibaresi bulunduğundan, bu ibarenin üstü çizilerek bononun önceki yazılanlara uygun olarak Amerikan Doları cinsinden düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu durumda kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bono nedeniyle mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kıymetli evrak niteliği taşıyan bono yönünden, ticaret mahkemesinin ihtiyati haciz kararı verme konusunda görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece alınan teminat miktarı yasal düzenlemenin amacına uygun olup daha fazla teminatın alınması gerektiği kanıtlanmamıştır. Somut uyuşmazlıkta alacaklının yerleşim yerinin yurt dışında olduğunun belirtilmesine rağmen Türk vatandaşı olduğu anlaşılan taraflar arasındaki uyuşmazlıkta yabancılık teminatını alınmasını gerektiren bir yön bulunmamaktadır. Bonodaki imzaya itiraz edildiği istinaf aşamasında ileri sürülmüş ise de imzaya itirazın ihtiyati hacze itiraz nedeni olmadığı, bu iddianın menfi tespit davasında ileri sürülebileceği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen ihtiyati hacizde alacağa yeter miktarda borçlunun mal varlığına ihtiyaten haczine karar verilmiş olup, aşkın hacze ilişkin şikayetlerin İcra Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, mahkemece ihtiyati haczin uygulanması yönünden belirli mal varlığının ihtiyaten haczine karar verilemeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararında bu yönden de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, mahkemenin itirazın reddine dair kararında ve gerekçesindeusul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İtiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.04.03.2021