Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/344 E. 2021/920 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/344
KARAR NO : 2021/920
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2020
NUMARASI : 2020/35 Esas – 2020/536 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde öztele; müvekkilinin ihyasını talep ettiği 2.6119.694547.32.03 SGK işyeri sicil numarası ile kayıtlı şirkette, … sigorta numarası ile 10/05/1990 tarihinde 05/09/1993 tarihine kadar kesintisiz bir şekilde işçi olarak çalıştığını, müvekkilinin işe başlangıç tarihi 11/10/1991 olarak gösterildiğini, prim ödemesi yapılmadığını, ilgili kurumca işe giriş bildirgesi verildiği halde işverenden prim tahsili yoluna gidilmediğini, müvekkilinin kusurundan kaynaklanan bir hususun olmadığını, kurumun kendi kusuru olduğunu, müvekkilinin işçilik alacağının tahsili için İstanbul 20. İş Mahkemesinin 2015/165 esas sayılı davasında söz konusu şirketin tasfiyesinin sonuçlandığı bilgisine ulaşıldığını, mahkemece şirketin ihyası davası açmak üzere müvekkiline süre verildiğini, bu nedenle …nün 2.6119.694547.32.03 sicil numarası ile Tasfiye Halinde … Tic. Ve San. Ltd. Şti ünvanlı şirketin terkin kaydının iptali ile sicile yeniden tescili suretiyle tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … memurluğu vekili savunmasında özetle; TTK Madde 34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü Madde 28 hükümleri çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama masrafından sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İhyası istenen 276410 -0 sicil numarası ile Tasfiye Halinde … Tic. Ve San. Ltd. Şti ünvanlı şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde tasfiye sonucu kaydının kapandığı, tasfiye sonucu kaydının kapanması nedeniyle tasfiye memururun davaya dahil edildiği görüldü.TTK 547. Maddesinde ‘Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.’ denilmektedir.TTK 547 maddesine göre davacının Tasfiye Halinde … Tic. Ve San. Ltd. Şti ünvanlı şirketin ihyasını istemekle haklı olup İstanbul 20. İş Mahkemesinin 2015/165 esas nolu dosyasından taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek hükmün infazının temini işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile; …nde 276410 -0 sicil no ile kayıtlı tasfiye halinde … Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketinin ihyasına…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Şirket terkin edildikten 20 yıl sonra dava açıldığını, zamanaşımı koşullarının gerçekleştiğini, bilirkişi raporu dahi almadan, tanık dinlemeden, hukuka, yasaya, aykırı karar verildiğini, eksik inceme ve zorlama gerekçeler ile verilen mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince, tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilmiş olan şirketin, ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul 20. İş Mahkemesinin 2015/165 esas sayılı dava dosyasında davacı tarafından, tasfiyenin kapatılması sonucu terkin edilmiş olan şirket aleyhine dava açıldığı anlaşılmıştır. …nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; 276410 sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin 08.04.1997 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, şirketin tasfiye memurunun … olduğu görülmüştür.TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.Somut olayda, davacı tarafından tasfiye sonucu sicilden terkin olmuş şirket aleyhine İstanbul 20. İş Mahkemesinin 2015/165 esas sayılı dava dosyasında tespit ve işçilik alacaklarına ilişkin dava açıldığı, davacının taleplerin bu davada değerlendirilecek olması karşısında, derdest olan bu davada taraf teşkilinin sağlanarak yargılama yapılmasının sağlanması bakımından tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunmaktadır. TTK’nın 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde, ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecek, mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettirecektir. Tasfiyenin kapatılması için tüm tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerekir. Bu nedenle tasfiye memurunun zamanaşımı iddiaları ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın karar verilemeyeceği yönünde ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde değildir. Şirketin devam eden bir hukuki uyuşmazlığı nedeniyle şirketin ihyasına karar verildiğinde, yapılacak ek tasfiye işlemleri, tasfiye memurunun üstlenmiş olduğu görevin devamı niteliğindedir. Bu durumda, münferit yetkili tasfiye memurunun ek tasfiye için yeniden atanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yargılama giderleri, tasfiye giderlerine eklenebileceğinden ve HMK’nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderlerinden aleyhine hüküm verilen taraf sorumlu olduğundan ve ayrıca davalı … yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında da bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davalı tasfiye memuru istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davalı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüüğünce taraflara tebliğine,5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olarak karar verildi. 01.07.2021