Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/330 E. 2021/807 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/330
KARAR NO : 2021/807
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/01/2020
NUMARASI : 2019/626 Esas – 2020/27 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun ….inin … sicil numaralı dosyada işlem gören iş yeri sigortalılarından … 06/09/2014 tarihinde geçirdiği iş kazasından dolayı sürekli iş göremezliğe uğradığını, uğranılan kurum zararının karşılanmasını teminen Bakırköy 4. İş Mahkemesinin 2016/364 esasına kayıtlı olarak davalı … San. Tic. A.Ş. aleyhine dava açıldığını, taraflarına Bakırköy 4. İş Mahkemesinin 2016/364 esas sayılı dosyasının 30/04/2019 tarihli ara kararı ile davalı şirkete karşı ihya davası açıp bilgi verilmek üzere süre verildiğini belirterek, davalı … San. Ve Ticaret. Ltd. Şti. yönünden yapılan tasfiyesine ilişkin işlemin iptalini, davalı şirketin ihyasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Müdürlüğü vekili savunmasında özetle; müvekkili İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK’nın 32. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilininin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını belirtilerek; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut uyuşmazlıkta; davacının Bakırköy 4. İş Mahkemesi’nin 2016/364 esas sayılı dosyasında açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan şirketin geçici 7. Madde uyarınca sicilden resen terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski temsilci …lı’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına…” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinin müvekkiline yüklenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü emsal istinaf ve Yargıtay uygulamasına göre yargılama giderlerinden, aleyhine hüküm verilen tarafın sorumlu olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın yargılama giderleri yönünden düzeltilerek, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince açılan ihya davasıdır.İlk derece mahkemesince talep TTK’nın geçici 7.maddesi kapsamında değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yolun başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre, tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir malvarlığının bulunması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memur ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Diğer durumda ise esasen şirket tasfiye sürecine girmediğinden ve tasfiye memuru da bulunmadığından davalı olarak bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün gösterilmesi yeterlidir. Başka bir ifadeyle TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre, anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.Somut olayda … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edilmeyip, tasfiye sonucu terkin edildiği anlaşılmaktadır. Oysa davacı tarafından, dava dilekçesinde davalı olarak Ticaret Sicil Memurluğu ve Tasfiye ile Sicilden terkin olmuş olan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi gösterilerek dava açılmış, mahkemece de gerekçeli karar da şirketin TTK nun geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edildiği kabulü ile yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf incelemesi kural olarak, taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılır. Ancak, kamu düzenine ilişkin hususlar istinaf mahkemesince resen incelenir. Aynı Kanun’un 33. maddesi uyarınca mahkemeler, Türk hukukunu resen uygular. Dava dilekçesinde davacı tarafından hasım olarak gösterilen ve tasfiyenin kapatılması suretiyle sicilden terkin olmuş olan ve bunun sonucu tüzel kişiliği sona ermiş olup taraf ehliyeti sona eren …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yönünden de dava şartı yokluğu da dikkate alınmadan karar verilmiştir. Bunun dışında, yukarıdaki açıklamalarda belirtildiği üzere, Ticaret sicili müdürlükleri ihya davalarında yasal hasım konumunda olmakla birlikte, ihyası istenin şirketin tasfiye sonucu terkin edildiği anlaşıldığından, şirketin tasfiye memuru veya varsa tasfiye kurulu yasal hasım olan Ticaret Sicil Memurluğu ile birlikte zorunlu dava arkadaşı durumundadır. Bu nedenle mahkemece davacıya süre verilerek, tasfiye memurlarına dava açılması sağlanıp, açılan davanın iş bu dava ile birleştirilerek ve yasaya uygun şekilde taraf teşkili sağlanarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu husus resen gözetilecek hususlardan olmakla, esasa dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17.06.2021