Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/322 E. 2021/343 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/322
KARAR NO: 2021/343
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2020/573 Esas
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
DAVA: İstirdat
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası Kavacık/İstanbul Şubesinin 31/10/2020 keşide tarihli, 25.505,28 TL bedelli … seri nolu bir adet çekin müvekkilin elinden çıktığını ve kaybolduğunu, müvekkilinin çeki vade tarihi gelmeden önce bir başka şirkete yolladığını, çeki ilgili fabrika kullanmadığı için müvekkiline kargo ile geri yolladığını, çekin dağıtımda bulunduğu … Kargo arabasının hırsızlığa uğradığını, çekin bulunduğu kargo ile 61 adet kolinin çalındığını belirterek davanın ve tedbir talebinin kabulü edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin 26/11/2020 tarihli kararıyla, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinde yaklaşık ispat şartları gerçekleşmediğinden ve talep sonucu yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkilinin hamili bulunduğu; keşidecisi … Ltd. Şti. olan; … Bankası Kavacık/İstanbul Şubesi’nin 31.10.2020 keşide tarihli, 25.505.28-TL meblağlı, … çek seri numaralı, bir adet çeki, müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını ve kaybolduğunu, Somut dava dosyası incelendiğinde görülecek ki müvekkili için talep ettikleri bu kararın reddedilmesinin hukuka usule ve esasa aykırı olduğunu, Mahkeme herhangi bir aydınlatıcı açıklamada bulunmadan tek cümle ile itirazların reddedildiğini, mahkemenin vermiş olduğu söz konusu karara dayanak olarak gösterdiği bu kısa gerekçenin hukuki bir isnadı bulunmadığını, nitekim Yargıtay 11. HD. 2013/12461 Esas, 2013/17276 Karar, 2.10.2013 tarihiyle vermiş olduğu hükmünde; ”Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verilmesi üzerine, gerekçeli karar yazılmamış olduğundan kararın bozulması gerekmiştir…” denildiğini, somut dosyada tensip zaptında kararı reddedilmiş olup tensip zaptı dışında kurulan ara kararda gerekçe olarak gösterilen tek cümlelik ret sebebinin, ilgili ihtiyati tedbir talebinin reddinin usule ve Yargıtay Kararlarına aykırı olduğunu, Dava dosyasında delil listesinde ve eklerde sunulan beyan ve delillerin; yaklaşık ispat şartlarının tümünü sağladığı ve bulunduğunu, somut dosya ve talepler incelediğinde takdir müvekkili lehine kurulmayacak bir ihtiyati tedbir kararı neticesinde ileride doğabilecek durumlar nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimali söz konusu olduğunu, Mevcut dosyada, açılan davanın sonucunda haklı görülebilme ihtimallerinin kuvvetle muhtemel olduğunu, davada ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesine ilişkin verilen ara karar hasebiyle ileride, müspet doğacak hakkına ilişkin olarak müvekkilinin hakkının somut olarak elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimalinin de oldukça yüksek olduğunu belirterek, Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından davalı aleyhine TTK’nın 792.maddesi uyarınca açılan çek istirdadı davası içinde, talep edilen ihtiyati tedbirin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususuyla sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 792. maddesinde, ”Çek, herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür ” hükmü yer almaktadır. Davacı, öncelikle, TTK’nın 790. maddesi gereğince yetkili hamil olduğunu, akabinde çeki elinde bulunduranın kötü niyetli hamil olduğunu veya çeki iktisabında ağır kusuru bulunduğunu ispat etmelidir. HMK’nın 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir.
İstirdatı talep edilen çekin arkasında davacı ciro imzasının bulunduğu da dikkate alındığında; dosyanın mevcut aşaması itibariyle, davacı davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edememiştir. Davanın ilerleyen aşamalarında sübut durumuna göre, mahkemeden her zaman tedbir talep edilmesi mümkündür. İhtiyati tedbir ara karar tarihi itibariyle, HMK’nın 390. maddesi uyarınca, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18.03.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.