Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/314 E. 2022/448 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/314
KARAR NO: 2022/448
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI: 2017/587 E. – 2019/235 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Rödovans Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait mermer ocağının kullanılma ruhsatının davacıya devri konusunda 2014 yılı Haziran ayında sözlü anlaşma yapıldığını, devirle ilgili bir kısım ödemelerin bu tarihlerde yapıldığını, devir işlemlerinin uzun sürmesi nedeniyle mermer ocağının müvekkilince işletilebilmesi için 19.09.2014 tarihinde rödovans sözleşmesi imzalandığını, ancak ruhsat üzerinde sözleşme öncesi döneme ait davalı borçları nedeniyle hacizler bulunduğundan müvekkilince borçların ödenerek devirin gerçekleştirildiğini, müvekkilince yapılan ödemelerin iade edilmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkiline ait mermer ocağının kullanım ruhsatının devri konusunda tarafların anlaşması üzerine önceki dönemlere ait toplam 29.074,00 TL SGK prim borcunun davacı tarafından ödendiğini, maden mühendisi …’a müvekkilinin 6.605,00 TL borcu bulunmasına rağmen, davacının müvekkilinden habersiz şekilde takip dosyasında istenilen 41.600,00 TL’sını ödediğini, davacının hatasından kaynaklanan bu ödemelerin istenemeyeceğini, bu durumda toplam 29.074,00 TL prim ödemesi ile 6.605,00 TL işçilik alacağı toplamı 35.674,00 TL’den anlaşma tarihi ile ödeme tarihi arasındaki 13.560,00 TL kur farkının mahsubu sonrası 22.114,00 TL kaldığını, bu miktarın büyük kısmının geri ödendiğini, ödemesi gereken 10.665,83 TL orman ödemesinin de müvekkili tarafından yapılması sonucu davacının alacağının 11.448,19 TL olduğunu, davacının kusuruyla takip dosyasına fazladan yapılan ödemenin talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacı yana ait ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava konusu mermer ocağı ruhsatının devir bedeli konusunda davacının yaptığı ödemelerin değerlendirilip, devir bedelinin para cinsinin ne şekilde kararlaştırıldığının belirlenmesi bakımından rapor alınmış, ancak bu konuda bir tespit yapılmadığı anlaşılmıştır. Aynı şekilde davalı tarafın ticari defter ve dayanak kayıtlarında da inceleme yönünde ara karar oluşturulmuş ancak inceleme günü davalı tarafça bilirkişi şirket merkezine götürülmediğinden, bu konuda mahkememize müracaat edilmediğinden inceleme yapılamadığına dair tutanak tutulmuştur. Davalı vekilince dosyaya yargılama aşamasında 08/07/2014 tarihli sözleşme sunularak bu sözleşmede mermer saha bedelinin 140.000 USD.olarak kararlaştırıldığı belirtilmiş ise de her iki tarafta gerek dava ve cevap dilekçesinde gerekse katıldıkları ilk duruşmada taraflar arasında anlaşmanın sözlü olarak yapıldığını ifade etmişlerdir. Davalı vekilinin sonradan sunduğu 08/07/2014 tarihli sözleşmenin bir an için geçerli olduğunun kabulü halinde dahi sözleşmede kur farkı istenebileceğine ilişkin düzenleme bulunmadığı gibi, davalının kur farkı için davacı adına düzenlediği bir faturada sunulmadığından davalının devir bedelinin USD olarak kararlaştırıldığı ve davalının kur farkını talep edebileceği yönündeki savunmaları yerinde görülmemiştir. Davalı vekili, 29/11/2017 tarihli dilekçesinde, müvekkilinin davacıdan 24.225,81 TL. alacağı (10.665,81 TL.orman ödemesi + 13.560,00 TL.kur farkı toplamı) ve müvekkilinin davacıya 35.675,23 TL.(2.050,51 TL. + 27.024,72 TL. + 6.600 TL.SGK ve Acıpayam İcra Müdürlüğü dosya borcu toplamı)borçlu olduklarını mahsuplaşma ile 11.449,42 TL.bakiye borç kaldığını kabul etmekle beraber davacının başlattığı takibe yönelik itirazlarının baki olduğunu ifade ettiğinden, açıkça mahsup talebinde bulunmadığından, davacının ödemesi gereken davalının ödediği 10.665,81 TL.orman ödemesinin mahsubu yapılmamış, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında itirazının 2.050,51TL.+27.024,72 TL.tutarlı SGK ödemeleri ile 8.268,38 TL.Acıpayam İcra Dosyası nedeniyle yapılan ödeme tutarı toplamı 37.343,61 TL.üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine, alacak likit olup davalı itirazında haksız olduğundan hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine..” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 37.343,61 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak takibin devamına, alacağın %20’si oranında 7.468,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Gerekçeli kararın bir kısmının hatalı olduğunu, takip dosyasında istenilen 2.050,51 TL ve 27.024,72 TL tutarındaki iki adet SGK ödemesinin sözleşmeye göre davalı tarafından ödenmesi gerekirken davacı tarafından ödendiğini, sözleşmeye göre davacı tarafın ödemesi gereken 10.665,83 TL orman ödemesinin ise müvekkilince yapıldığını, bu hususun kararda kabul edilmesine rağmen 10.665,83 TL’lik orman ödemesinin davacının alacağından mahsup edilmediğini; mahkemece … tarafından Acıpayam İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle, ruhsat üzerine 8.268,38 TL’lik haciz konulduğundan bu miktarın ödenmesine karar verildiğini, ancak rapora yönelik itirazda belirtildiği üzere maden ruhsatının hacizli olmasının devire engel olmadığını, ruhsatın hacizli olarak devir alınabileceğini, davacının kendi isteğiyle yaptığı ödemeyi talep edemeyeceğini, haczin ruhsat devrine engel olup olmadığı konusunda inceleme yapmaksızın karar verildiğini; müvekkilinin kur farkı talep edilemeyeceğinine ilişkin mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, dosyaya sunulan 08.07.2014 tarihli “08/07/2018 tarihli rödovans ve saha devir sözleşmesine ek sözleşmedir” başlıklı sözleşmenin ‘Mermer Saha Bedelinin Ödenme Yeri, Şekli ve Zamanı’ başlıklı maddesinde ödemelerin dolar üzerinden yapılacağının kararlaştırıldığını, buna rağmen mahkemenin döviz cinsi ödeme bulunmadığına ilişkin tespitinin yerinde olmadığını, 01.10.2018 tarihli bilirkişi raporunun açıklamalar kısmının 3.maddesinde de davacının, davalıya döviz kurundan dolayı 6.670,51 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, mahkemece bu hususlara yer verilmeyerek kur farkının mahsup edilmemesinin hatalı olduğunu, likit olmayan alacak nedeniyle icra inkar tazminatına karar verilemeyeceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki maden ruhsatı devir sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalı adına yapıldığı ileri sürülen ödemelerin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında düzenlenen 19.09.2014 tarihli rödovans sözleşmesi ile davalıya ait Soma ilçesinde bulunan mermer ocağının ruhsatı davacıya devir edilmiştir. Sözleşmede rödovans bedeli 15.000 TL olarak belirlenmiş ve bu bedelin bir kez ödeneceği kabul edilmiştir. Sözleşmenin 8.maddesinde davacı-rödövansçının görevleri belirlenmiş ve maden sahasının her türlü maden ve iş mevzuatına uygun şekilde kullanılacağı kabul edilmiştir. Sözleşmenin 10/3.maddesinde; sözleşme tarihinden önceki çalışmalardan kaynaklı vergi harç vb. yükümlülüklerinin ruhsat sahibi tarafından ödenmemesi nedeniyle ruhsat ve dolayısıyla sözleşmenin devamı tehlikeye girecek olursa, bu ödemelerin rödövansçı tarafından ruhsat sahibi adına ödenebileceği düzenlenmiştir. Ruhsat devrinin 05.11.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından 15.09.2015 tarihinde 2.050,51 TL ve 27.024,00 TL SGK ödemesi yapıldığı ayrıca, Acıpayam İcra Müdürlüğündeki takip nedeniyle 41.600 TL ödendiği, bu ödemelerin toplamı olan 70.675,23 TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu görülmüştür. Davalı tarafından ibraz edilen 08.07.2014 tarihli rödovans ve saha devir sözleşmesine ek sözleşmenin incelenmesinde; ruhsat bedelinin KDV hariç 140.000 USD olduğu, ödemelerin çeşitli tarihli çeklerle yapılacağı kabul edilmiştir. Sözleşmenin 2.maddesinde ayrıca, rödovans sözleşmesi yapılmasına rağmen söz konusu ruhsatın bütün hak ve yükümlülüklerinin deviri için de sözleşme düzenlendiği belirlenmiştir. Dava dışı … tarafından davalı şirket aleyhine Acıpayam İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı dosyasında takip başlatılmış, ödeme emrinin tebliği üzerine borcun 6.065,00 TL’sinin kabul edilerek bakiye 32.915,19 TL borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce itiraz edilmeyen borç ve ferileri toplamı olan 8.268,38 TL için davalıya ait ruhsatın haczedildiği anlaşılmıştır. Davalı, dava dışı alacaklı … tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin tebliği üzerine borcun 6.065 TL’sine itiraz etmemiştir. Bu borç için rödovans sözleşmesine konu ruhsat haczedildiğinden davalıya ait borç davacı tarafından ödenmiştir. Sözleşme uyarınca davacının yapmış olduğu bu tür giderleri talep etme hakkı bulunmaktadır. Davalı vekili 29.11.2017 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin davacı tarafından ödenmesi gereken 10.665,81 TL ‘lik orman ödemesinin 18.07.2016 tarihinde yaptığını, bu ödemenin davacıya ait olduğunu savunarak mahsubunu talep etmiştir. Mahkemece mahsup talebinin bulunmadığı gerekçesiyle davalının Orman İdaresine yaptığı ödeme dikkate alınmamıştır. TBK’nın 139.maddesinde “iki kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her bir borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir .” düzenlemesi ile takas beyanının ne şekilde ileri sürülebileceği düzenlenmiştir. Takasın ne şekilde hüküm ifade edeceği ise 143.maddede düzenlenmiştir. Davalı vekili, belirtilen dilekçesi ile Orman idaresine yapılan ödeme ve kur farkı alacağını belirterek açıkça dilekçenin 3.sayfasının 8.maddesinde mahsup talebinde bulunmuş ve mahsup kapsamında davalının 11.449,42 TL borçlu olduğunu belirtmiştir. Bu durumda, davalının takas-mahsup savunması bulunduğu dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de değerlendirilerek, Orman İdaresine yapılan ödemenin sorumlusunun kim olduğu saptanıp, bu kapsamda davalı savunmasının değerlendirilmesi gerekirken, takas-mahsup savunması bulunmadığı gerekçesiyle bu istem hakkında değerlendirme yapılmaması doğru görülmemiştir. Yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda, HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davalı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14.04.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.