Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/256 E. 2021/323 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/256
KARAR NO: 2021/323
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2020
NUMARASI: 2020/551 D.İş. – 2020/551 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete bağlı … A.Ş ile … A.Ş., … ve … arasında “Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili holdingin bağlı şirketi … A.Ş’nin 900.000,00 TL yatırım bedeli karşılığında davalı …’ın sahibi ve yetkilisi olduğu … A.Ş’nin yeni ihrac edilen paylarına %25 oranında iştirak edeceğini, müvekkili şirketin kurulmuş veya kurulacak şirketlerin sermaye ve yönetimlerine katılma amacıyla kurulduğunu, yatırım bedeli olan 900.000,00 TL’nin 18 eşit taksit halinde … A.Ş adına, müvekkili tarafından davalının yetkilisi olduğu … A.Ş’ye ödenmesine ilişkin 01.10.2018 tarihli “… Bedeli Ödemeleri Finansman Desteği Sözleşmesi” akdedildiğini, borçlunun kendi ve yetkilisi olduğu şirket adına imzaladığı yatırım ve pay sahipliği sözleşmesinin, diğer tarafının … A.Ş ile müvekkili holdingin kurucusu … olduğunu, her iki şirketin yönetim kurulu başkanı ve yetkilisinin de … olduğunu, müvekkili şirket ile bağlı kuruluşu … A.Ş.’nin merkezlerinin aynı yerde olduğunu, bulunduğunu, 01.07.2019 tarihinde 50.000,00 TL’nin davalının yetkilisi olduğu şirketin banka hesabına yatırım bedeli açıklamasıyla müvekkilince gönderdiğini, sonraki ödemelerin de aynı hesaba gönderildiğini, buna rağmen borçlunun yetkilisi olduğu … A.Ş’nin hisse devrini gerçekleştirmediğini, bu ödemelere ilişkin İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin itiraz sonucu durduğunu, şirket paylarının üçüncü kişilere devir imkanının bulunduğunu, şirket hesabına gönderilen paranın borçlu tarafından şirket hesabından çıkarılarak kendi hesabına aktarıldığını, davalıya ait … A.Ş’nin müvekkili şirketin alt kiracısı olup aynı zamanda kira borcunun bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından alacakların tahsili yoluna gideceğini anlayan davalının taşınmazı 04.09.2020 tarihinde usule aykırı şekilde haber vermeksizin ve yeni bir adres bildirmeksizin terk ettiğinden davalının yetkilisi olduğu şirkete tebligat yapılamadığını, davalının mal kaçırma ve devri gereken hisselerin davalı tarafından üçüncü kişilere devretme niyetinin açık olduğunu ileri sürerek, davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konu edilen asıl alacağa yetecek miktarda menkul ve gayrimenkulleri, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının uygun görüldüğü taktirde teminatsız, aksi halde bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talebine karşı borçlu vekilince sunulan beyanda özetle; sözleşmede ihtiyati haciz talep edenin taraf olmadığını, sözleşmenin … A.Ş ile … arasında düzenlendiğini, … AŞ’nin sözleşmeyle yüklendiği edimleri yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin eylemli olarak feshedildiğini, sözleşmeden kaynaklanan alacağın yargılamayı gerektirdiğini ve sözleşmenin tarafı olmayanların sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunmasının mümkün olmadığını, adresin terk edildiğine ilişkin tek taraflı tutanağın dikkate alınamayacağını, başka ödemeler nedeniyle yapılan ihtiyati haciz başvurularının reddedildiğini belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi kararında; “… A.Ş ile … A.Ş, … ve … arasında imzalanan Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesinin sunulduğu, bu sözleşmenin Sermaye Artırımı, başlıklı 5/2 nolu maddesinde, …, yeni ihraç edilen % 25 paya iştirak etmek için 900.000,00 TL’yi sözleşmede belirtilen koşullara uygun olarak …’a ödeyeceğini beyan ve taahhüt eder şeklinde olduğu, bir sonraki bentte ödemenin şeklinin belirtildiği, ihtiyati haciz talep eden … A.Ş ile … A.Ş arasında 01/10/2018 tarihli … Bedeli Ödemeleri Finansman Desteği Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 3.maddesinde; sözleşmenin konusunun … A.Ş ile … A.Ş, … ve … arasında imzalanan ‘Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesi’ gereğince 900.000,00 TL yatırım bedelinin 18 eşit taksit halinde (50.000,00 TL x 18 ay) her ay … A.Ş adına … A.Ş tarafından … A.Ş’ye ödenmesine ilişkin olduğu, sözleşmenin 4.maddesine göre; ödemelerin … A.Ş tarafından … A.Ş adına … A.Ş’ banka hesabına 18 eşit taksit halinde ödeneceğinin belirtildiği, sözleşmenin süresi olarak yatırım bedelleri ödemesinin tamamlanması halinde kendiliğinden sona ereceği şeklinde kararlaştırıldığı, ihtiyati haciz talep eden tarafından sunulan … internet şubesine ait 01/07/2019 tarihli dekontta 50.000,00 TL’nin ‘yatırım bedeli’ açıklamasıyla … A.Ş tarafından … A.Ş’ye gönderildiği görülmüş olsa da dosyada sunulan deliller kapsamında yapılan değerlendirmede; … A.Ş ile … A.Ş, … ve … arasında imzalandığı, ihtiyati haciz talep eden tarafça yapılan ödemeler kendi adına değil … A.Ş adına yapıldığı, sözleşmelerin nispiliği kuralı çerçevesinde davalı taraf sözleşme kapsamında yükümlülüğünü yerine getirmemiş olsa bile bunun … A.Ş tarafından talep edilmesi gerektiği, ihtiyati haciz talep eden … AŞ’nin söz konusu ödemeyi yapmış olsa bile bu bedeli talep edip edemeyeceği hususunun yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde ve İİK 257 ve 258 maddesinde düzenlenen yasal şartları oluşmayan ihiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde ; Müvekkilinin bağlı şirketi … A.Ş. ile … A.Ş. ile … ve … arasında “Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesi” düzenlendiğini, sözleşme uyarınca … A.Ş.’nin 900.000 TL yatırım bedeli karşılığında davalının sahibi ve yetkilisi olduğu … A.Ş.’nin yeni ihraç edilen paylarına %25 oranında iştirak edileceğini, müvekkili holdingin de bu tür yatırımları yapmak amacıyla kurulduğunu, sözleşmeyle kararlaştırılan 900.000 TL yatırım bedelinin aylık 50.000,00 TL olmak üzere 18 eşit taksitle … A.Ş. adına müvekkilince davalının yetkilisi olduğu … A.Ş.’ye ödenmesine ilişkin olarak 01.10.2018 tarihli “Payfull Yatırım Bedeli Ödemeleri Finansman Desteği Sözleşmesinin” imzalandığını, davalının kendi ve şirketi adına imzaladığı sözleşmeden sorumlu olduğunu, müvekkili ile bağlı şirketin aynı adreste ticari faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği 01.07.2019 tarihinde yatırım bedeli açıklamasıyla 50.000,00 TL’yi davalının yetkilisi olduğu şirketin banka hesabına gönderdiğini, sonraki ödemelerin de aynı şekilde yapıldığını, buna rağmen hisselerin devir edilmediğini, davalının yetkilisi olduğu şirkete gönderilen paranın davalı tarafça kendi uhdesine geçirilerek şirket kasasından çıkarıldığını, davalının yetkilisi olduğu şirketin müvekkil şi̇rket bi̇nasinda alt ki̇racıyken, davalının bu ofi̇si̇ni̇ kapatıp i̇şyeri̇ni̇ usule aykırı bi̇r şeki̇lde haber vermeksizin terk ettiğini, payların üçüncü kişilere devri tehlikesi olduğu gibi, borçluların mallarını eksiltme çabasında olduklarını, mahkemece istimin yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanmaması nedeniyle verilen ret kararının usulsüz olduğunu, müvekkilince alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, müvekkilince yapılan ödeme nedeniyle ihtiyati haciz talep hakkı bulunduğunu, zira müvekkili şirketin kuruluş amacının şirketlerin sermaye ve yönetimlerine katılma olduğunu, sözleşmeyle müvekkilinin pay bedelini ödemeyi üstlenerek ödediğini, müvekkili şirketi ile bağlı şirketin aynı yerde faaliyette bulunduklarını, ortaklık yapısının aynı olduğunu, sözleşme ve dekontla yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, aynı gerekçeyle mahkemenin 2020/500 esas sayılı dosyasında istenilen ihtiyati haczin kabul edildiğini, bu karar üzerine yapılan incelemede şirketin mal varlığının azaltıldığının tespit edildiğini, adresin terki nedeniyle tebligat yapılamadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının İİK’nın 258/3. maddesi uyarınca istinafına ilişkindir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine, dair verdiği karara karşı alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz talebine eklenen Yatırım ve Pay Sahipleri Sözleşmesinin incelenmesinde; taraflarının … A.Ş., … A.Ş ile … ve … olduğu, sözleşmeyle, … şirketinin … şirketinin paylarını devir alınmasına ilişkin esasların belirlendiği ve yeni ihraç edilecek %25 payının 900.000,00 TL bedel karşılığında … şirketine devrinin kararlaştırıldığı görülmüştür. İhtiyati haciz isteyen anılan sözleşmenin tarafı değildir. Daha sonra ihtiyati haciz isteyen … ve payları devir alan bağlı şirketi … A.Ş. arasında 01.10.2018 tarihinde düzenlenen “… Bedeli Ödemeleri Finansman Desteği Sözleşmesi” ile … ile … arasımnda düzenlenen sözleşme ile kararlaştırılan bedelin ihtiyati haciz isteyen tarafından ödeneceği kararlaştırılmıştır. Görüldüğü üzere, ihtiyati haciz isteyen pay devir sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, ihtiyati haciz isteyen ile bağlı şirketi arasında düzenlenen sözleşmeye de aleyhine ihtiyati haciz isteyen taraf değildir. Yatırım ve pay devri sözleşmesi kapsamında para, aleyhine ihtiyati haciz istenen şirkete gönderilmiş olup, doğrudan sözleşme kapsamında davalı hesabına gönderilen bir miktar bulunmamaktadır. Sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği kural olarak sözleşmeden kaynaklanan haklar ancak sözleşmenin taraflarınca ileri sürülebilir. Sözleşmenin tarafı olmayan kişi tarafından ödeme yapılması halinde bu tür bir ödemenin istirdadının istenip istenmeyeceği, ödeme yapılan şirkete gönderilen talep konusu miktarın, aleyhine ihtiyati haciz istenen şirket yöneticisi tarafından şirket hesaplarından alınarak, kendi hesaplarına aktarıldığı iddialarının esası yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle sunulan delillerle, davacının talepte bulma hakkının bulunup bulunmadığı ile alacağın miktarının yaklaşık olarak kanıtlandığından söz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesinin ret kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle, dosyanın mevcut durumu itibariyle ihtiyati haciz talep edenin bahsi geçen iddialarının doğruluğunu yaklaşık ispat düzeyinde ortaya koyamadığı, ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinde belirtildiği üzere İİK’nın 258. maddesi uyarınca davalının sorumluluğu ile sorumluluğu varsa miktarının ne olduğu konularında yaklaşık ispatın gerçekleşmediği, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin vermiş olduğu kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alacaklı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18.03.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.