Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/24 E. 2021/276 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/24
KARAR NO : 2021/276
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2020/105 E. – 2020/454 K.
DAVANIN KONUSU:Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu …’nin karar defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul defterinin müvekkilin elinde olmayan sebeplerle kaybolduğunu, defterlerin müvekkili şirketin müteveffa ortağı … olduğunun düşünüldüğünü, … vefat etmesi nedeniyle bulunamadığını, defterlerin şirketin muhasebeci ve personelince aranmasına rağmen bulunamadığını, şirket ortağı … ortağının ölümünden sonra şirket devir işlemlerini yapması için tüm muhasebe birimlerini araştırarak defterlerin zayi olduğunu 08.01.2020 tarihinde fark ettiğini, defterlerin zayi olduğunun vergi dairesine bildirilerek 10.01.2020 tarihinde gazetede ilan edildiğini ileri sürerek; şirkete ait karar defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul defterinin zayi olduğunun tespiti ile zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 16.11.2020 tarihli duruşmadaki beyanında, talebin sadece yönetim kurulu karar defterine ilişkin olduğunu, anılan defterin zayi olması nedeniyle zayi belgesi verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi raporunda; davacının zayi belgesi istediği karar defteri, ortaklar pay defteri, ve genel genel kurul defterinin Beyoğlu …. Noterliğinden gelen yazıda belirtildiğine göre noter tasdiklerinin yapılmamış olduğu, davacı şirketin Tuzla Vergi Dairesinden alınan yazıda defterlerinin onlarda olmadığı şirketin borcunun da bulunmadığının belirtildiği, zayi belgesi talep edilebilecek defterlerin noter tasdiklerinin yapılmış olmasının gerektiği, davacı şirketin zayi belgesi talep ettiği, karar defteri ,ortaklar pay defteri, genel kurul defterlerinin noter tasdiki ettirilmediği belirtilmiştir. Beyoğlu …. Noterliğinin 31/01/2020 tarihli yazısında karar defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul defterlerinin tasdiklerine rastlanmadığı bildirilmiştir. Mahkememizce yazılan talimat doğrultusunda tanık olarak dinlenilen … ifadesinde; davacı … şirketine 2018/2019 yılları arasında mali müşavirlik hizmeti verdiğini, şirketin merkezinin İstanbul’da olduğunu, kendisinin ise Hatay da görev yapması nedeniyle dava konusu zayi olduğu iddia edilen evrakların kendisine hiç gelmediğini, 2018 yılında şirketin sermaye artırımına gittiğini, bu işlemden sonra 2019 yılında şirket ortaklarından … bu evrakları şirket hesaplarını incelemek için topladığını, kendisinin bu dava konusu evrakları fiziki ve dijital ortamda hiç görmediğini, … kendisinin abisi olduğunu, 2019 yılının Eylül ayında vefat ettiğini beyan etmiştir. Davacının dava dilekçesi ile iptalini istemiş olduğu belgeler 6102 sayılı TTK’nın 64/4 maddesinde belirtilen defterler olduğu, 16.11.2020 tarihli celsede sadece yönetim kurulu karar defteri yönünden zayi belgesi verilmesi olarak devam etmesini istediğini belirtmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 64 maddesinin 3. fıkrası; (Değişik: 26/6/2012-6335/8 md.) Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar notere yaptırılır. Pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir. (Değişik dördüncü cümle: 28/3/2013-6455/78 md.) Yevmiye defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar, yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı ise izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar notere yaptırılır. (Mülga beşinci cümle: 15/2/2018-7099/22 md.) (…) Açılış onayının noter tarafından yapıldığı hâllerde noter, ticaret sicili tasdiknamesini aramak zorundadır. (Ek cümle: 15/2/2018-7099/22 md.) Ancak anonim ve limited şirketlerin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılış onayları ticaret sicili müdürlükleri tarafından yapılır. Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hâlinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter veya ticaret sicili müdürlüğü onayı aranmaz. Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan tebliğle belirlenir. 6102 sayılı TTK’nın 64 maddesinin 4. fıkrası; Pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterler de ticari defterlerdir.Davacı vekilinin16/11/2020 tarihli celsedeki talebi doğrultusunda yönetim kurulu karar defterinin zayine ilişkin değerlendirme yapılmıştır. TTK’nın 64/4. maddesinde sayılan defterler arasında olan yönetim kurulu karar defterinin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılacağı, ancak anonim ve limited şirketlerin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılış onayları ticaret sicili müdürlükleri tarafından yapılacağı kanunla düzenlenmiştir. TTK’nın 64/3. Maddesinde ayrıca, yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayının izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar notere yaptırılır hükmü bulunmaktadır. İlgili noter tarafından cevabi yazıda, yönetim kurulu karar defterinin tasdiğine ratlanmadığı bildirilmiştir. Davacı yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayının izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar notere yaptırıldığı hususunu ispatlayamamıştır. Dava dilekçesinde belirttiği diğer iki defter olan pay defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defterine yönelik talebindende vazgeçmiş olduğu görülmüştür. Açıklanan gerekçelerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davanın reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yargılama safhasında dosyaya delil olarak sunulan Beyoğlu …. Noterliğine yazılan müzekkereye cevaben ilgili Noterliğin 31.01.2020 tarihli cevap yazısında, ”ilgili şirketin karar defteri, ortaklar pay defterinin yevmiye kayıtlarımızda yapılan ünvan ile ilgili taramada 19.12.2016 tarihinde karar defteri, ortaklar pay defteri, tasdiklerine rastlanmamıştır” şeklinde ki yazısına istinaden talebin reddine karar verildiğini, ancak istinaf dilekçesi ekinde sunulan ve karar sonrası yapılan araştırmaya göre sonucunda Beyoğlu … Noterliği 09.12.2020 tarihli 2020/Muhabere ve … defter tasdikleri hakkında konulu ikinci cevabi yazısında yine aynı noterlik tarafından verilen bilgiye göre, defter tasdiklerinin ilk işe başlama tarihi olan 30.05.2016 tarihinde yapıldığının anlaşıldığını, bu kapsamda 30.05.2016 tarihinde karar defterinin,30.05.2016 tarihinde ortaklar pay defterinin, 30.05.2016 tarihinde defter-i kebirin, 30.05.2016 tarihinde envanter defterinin ve 30.05.2016 tarihinde yevmiye defterlerinin ilk tasdiklerinin yapıldığını, duruşmadaki beyanla talebin eksiltilerek sadece sadece yönetim kurulu karar defterinin zayi nedeniyle belge verilmesinin istenilmesine rağmen bu talebin ıslah olmadığını, bu nedenle dava konusu tüm defterler yönünden zayi belgesi verilmesi gerektiğini, ıslah olarak adlandırılan beyanın müvekkili ile olan iletişimsizlikten kaynaklandığını belirterek, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak karar defteri ve pay defteri yönünden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine veya talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.TTK’nın 82. maddesinde hangi ticari kayıtlar için zayi belgesi talep edilebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleden söz edilmiştir. Somut olayda, davacı bir kısım ticari defterlerinin zayi olduğunu belirterek zayi belgesi verimesine ilişkin talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında, davacı şirketin ticari defterlerinin tasdik bilgisi 31.01.2020 tarihli müzekkereyle Beyoğlu …. Noterliğinden sorulmuştur. İlgi Noterlikçe verilen 31.01.2020 tarihli yazıda yevmiye, envanter ve defteri kebirin tasdik bilgileri gönderilmiş, iptali istenen karar defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul defterinin tasdiklerine rastlanmadığı bildirilmiştir. İlk derece mahkemesi kararından sonra anılan noterlikçe mahkemeye hitaben yazılan 09.12.2020 tarihli yazıda ise, 2016 yılının tamamı için yeniden yapılan incelemede iptali istenen şirket defterlerinin tasdik belgilerinin bulunduğu belirtilerek, ilgili tasdik bilgileri mahkemeye gönderilmiştir.Hasımsız açılan zayi belgesi iptali davasında, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince mahkemece resen araştırma ilkesi çerçevesinde delillerin toplanarak değerlendirilmesi gerekir. Davacı vekili 16.11.2020 tarihli oturumda, davasını sadece zayi olduğu ileri sürülen yönetim krulu karar defteri yönünden devam ettirmiş, şirket pay defteri ve genel kurul toplantı defterine ilişkin davadan vazgeçmiştir. Bu durumda yargılamanın sadece, iptali istenen yönetim kurulu karar defterine ilişkin olarak sürdürülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Beyoğlu …. Noterliğinin 09.12.2020 tarihli cevabi yazısından, davacı şirkete ait yönetim kurulu defterinin şirketin kuruluşu aşamasında 30.05.2016 tarihinde tasdik ettirilerek kullanıldığı ve defterin TTK’nın 82. maddesinde öngörülen nedenlerle zayi olduğu sabittir. Bu durumda ilk derece mahkemesince, bu defterin zayi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirdi. Ancak, yargılama sırasında belirtilen yazı cevabı dosya içinde bulunmamaktadır. HMK’nın 357. maddesi gereğince istinaf incelemesi sırasında bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenmez, yeni delile dayanılamaz. Somut olayda, resen araştırma ilkesi geçerli olduğundan, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle dosyada bulunan delillere göre davacının yönetim kurulunun karar defterinin zayi olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun bu defter yönünden kabulüne karar verilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 1-Davacının ortaklar pay defteri ile genel kurul karar defterine ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, 2-Davacının yönetim kurulu karar defterine yönelik talebinin kabulü ile davacı şirkete ait yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğunun tespitiyle bu defter için zayi belgesi verilmesine,3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın dava açılırken davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avanslarının davacıya iadesine, 6-İstinaf giderleri yönünden;a-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına; 54,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde davacıya iadesine iadesine, b-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353.1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 04.03.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.