Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2352 E. 2023/789 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2352
KARAR NO: 2023/789
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24.09.2021
NUMARASI: 2021/165 Esas – 2021/849 Karar
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkillerince davalı … San. Ve Tic. A.Ş. ‘ye 30/09/2012 tarihli 5 yıllık süreli sözleşme gereği teminat olarak devredilen taşınmaz ve üzerinde bulunan 11 katlı 2 blok ve 88 daireden oluşan yapının sözleşmeye aykırı ve muvazaalı olarak diğer davalıya devredildiğini, teminatın … Pazarlama … firmasının bayiliğin devam etmesi amaçlı olduğunu, alacaklı firmanın doğmuş ve doğacak alacaklarına karşılık müvekkillerinin taşınmazlarını teminat olarak aldığını, bu teminatın gerçek borçlarla sınırlı olup artan paranın teminat verenlere iadesinin esas olduğunu, … Tic. A.Ş.’nin sözleşmeye sadık kalmayarak bayiliği beş yıl dolmadan 2014 yılında iptal ederek sözleşmeye aykırı davrandığını ve …’ nın satış yapmasını, ticari kazancı ile borçlarını tasfiye etmesini engellediğini, bayiliği sonlandırdığı, … Sanayi Tic. A.Ş.’nin çektiği ihtarnamede afaki hesaplamalar yaparak borç tutarını saptadığı ve borcun üç gün içerisinde ödenmesini istediğini, bu istemin hak ve nefasete uygun tutum olmadığını, iyi niyet kurallarına da uymadığını, taşınmazların şartlı olarak teminat verildiğini, bu şartında “… yağının Distrübitörü olarak tanımlanacak ve teminatlı bayiler oluşturacaktır” şartı olduğunu, oysa … Tic. A.Ş.’nin bu şarta uymayarak, distrübitörlüğü beş yıllık süreyi beklemeksizin iptal ettiğini, sözleşme gereğince teminat olarak verilen taşınmazın sözleşmeye aykırı olarak tutulmasının, inşaat izni verilmeyerek kurumsal ve müvekkil zararların katlandığını, bu muvazaalı devir ile güveninin zedelendiğini, sözleşme gereğince, bahse konu gayrimenkulün akibeti ve alacak, borç tespiti için iki tarafın da muhasebe kayıtlarında mutabakat sağlanmasının zorunluğu olduğunu, iki davalının da sözleşmenin içeriğini bildiği ve iyi niyetli olmadığını ifade ve özetle; … Sanayi Tic. A.Ş. ye teminat amaçlı verilen İstanbul ili, Başakşehir ilçesi … Mahallesi … Çiftliği mevkii … pafta, … ada, … parsel no daki taşınmazın muvazaa nedeni ile Tarım Kredi Kooperatifleri Tekirdağ Bölge Birliği’ ne devir işlemlerinin iptali ile devir eden davalı … San ve Tic. A.Ş. Adına tekrar tapuya tescilinin sağlanmasını, eksik inşaatın tamamlanması yada yeni bir inşaat için yetki verilmesini, sonuç olarak müspet zararın tazmini ile yargılama giderlerinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Tarım Kredi Kooperatifleri Tekirdağ Bölge Birliği vekili, savunmasında özetle; davacının taleplerinin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayandığını, kendilerinin bu sözleşmenin tarafı olmadığını, yapılan işin ticari bir iş olduğunu, tapuya şerh edilmeyen ve ayni niteliği olmayan bir sözleşmeden iyiniyetli 3. kişi olarak taraflarınca haberlerinin olmasının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın 03/08/2017 tarihinde müvekkili Türkiye Tarım Kredi Kooperatifi Tekirdağ Bölge Birliği tarafından 1.850.000,00 TL karşılığında dava dışı …nden satın alındığını, tapuda sözleşmeye ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığını, davacı ile taşınmazın dava tarihindeki maliki arasında akdedilmiş olan sözleşmenin tarafını bağlamayacağının gerek doktrin görüşleri gerekse Yargıtay uygulamaları ile sabit olduğunu beyanla öncelikle davanın usulden ve olmadığı takdirde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Eski Ünvanı : … Ticaret A.Ş.) vekili, savunmasında özetle; müvekkili ile … Toptan Gıda Pazarlama – … arasında süregelen ticari ilişki kapsamında borçların teminat altına alınması amacıyla 30.09.2012 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme ile İstanbul ili, Başakşehir İlçesi, … Mahallesi, … mevkii, … pafta, … ada, .. parsel no’daki taşınmazın eski maliki … tarafından müvekkili şirkete (Eski Ünvanı: … Sanayi Tic. A.Ş.) devredildiğini, sözleşme ile tarafların ve konusunun belirlendiğini, sözleşme konusunun bayiliğin devam ettirilmesi ve alacaklı firmaya doğmuş, doğacak borçlara karşılık gayrımenkulün teminat verilmesi olduğunu, müvekkili şirketle … arasında devam eden ticari ilişkiler kapsamında aktedilen 31.12.2012 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi ile müvekkili şirkete borcun bulunduğunu, bu konuda ihtarname çekildiğini, cevap verilmediğini, müvekkilinin de alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gittiğini, taşınmazın gerçek değeri üzerinden devrin gerçekleştiğini, davacıların sözleşmeyi …’yı vekaleten imzaladığını, taraf ehliyetleri olmadığını, sözleşmenin nisbi nitelikte olduğunu beyanla davanın öncelikle aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden ve olmadığı takdirde esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut uyuşmazlıkta davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Eski Ünvanı: …Ticaret A.Ş.) ile imzalanan 30/09/2012 tarihli sözleşmenin … Pazarlama-… isimli firmayı temsilen davacılar … ve … tarafından imzalandığı, davacıların söz konusu sözleşmeyi imzalama konusunda temsil yetkisi bulunmasının sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklara binaen açılan yada açılacak davalarda aktif husumet ehliyetine sahip oldukları anlamına gelmeyeceği, söz konusu sözleşmede belirlenen hak ve yükümlülüklerin davacıların sözleşmenin imzalanması sebebiyle temsil ettiği … Toptan Gıda Pazarlama yani …’a ait olduğu, bu nedenle esastan yargılama yapılarak karar verilmesi halinde davacıların leh yada aleyhinde herhangi bir karar verilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı…” gerekçesiyle, davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİDavacılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin sözleşmeye göre taraf ehliyetine sahip kişiler olduğunu, davalı ile sözleşmeyi yapan, imzalayan ve güvence veren kişiler müvekkilleri olduğunu, nitekim … Sanayi ve Ticaret A.Ş. 31.12.2015 tarih ve … sy.lı evrakında da müvekkili muhatap kabul ederek 07.01.2016 tarihinde toplantıya çağırdığını, buna ilişkin evrakın 14.03.2018 tarihli cevap dilekçesi ekinde mahkemeye sunulduğunu, Mahkemece davadaki iddialarını tam karşılar karar tesis edilmediğini, Bir kere taşınmazların tasarruf yetkisinin müvekkilerinde olduğu hususunun ve bu taşınmazların dava dışı kişi adına olsa da, müvekkillerine ait olduğu hususunun davalının da kabulünde olup, sözleşmede bu çerçevede teminat verildiğinin sabit olduğunu, Davalının bu anlamda davadaki taleplerden olan, sözleşme koşullarına aykırı davranıp zarar doğurucu işlemi kendi yarattığı ve bu halde de teminatın haksız şekilde tutulduğu ve bunu bir de muvazaalı olarak devrettiği hususunun hiç irdelenmediğini, Davalıların birlikte ve aynı karar çerçevesinde açıkça müvekkillerinin verdiği teminatı birbirlerine devrederek müvekkillerinin zararına neden olduğunu, Davalılar sözleşmenin tarafı olarak, hem sözleşmeyi ihlal edip, bir de taşınmazın akıbeti konusunda birlikte karar verme sürecini işletmeyerek haksız kazanç elde etmeyi hedeflediklerini ve bu ret kararı ile de amaçlarına bir nebze yaklaştıklarını, Mahkemenin sözleşmenin belirleyiciliğini dikkate almak ve bu hususta bir inceleme yapmakla mükellefken, bu hususta taleplerimizi içerir bir inceleme yapmayarak, eksik inceleme ile hüküm tesis ettiğini, Mahkemenin sözleşmenin içeriğindeki müvekkillerinin hak ve vecibelerine yönelik inceleme yapmadığını, oysa sözleşmede teminat v.arının takibini ayrıca yapmamasının, müvekkillerinin teminatlarının akıbetini soruşturmalarına engel teşkil etmeyeceğini, kaldı ki … adına yetkili kılınanların ve sözleşmeyi bağıtlayanların da müvekkilleri olduğu dikkate alındığında her halükarda iş bu davayı ikamede hasımlık sıfatının tam olduğunu, Müvekkillerinin teminat verenler olarak, teminatlarının karşılığını takip etmek, teminat tutarlarının hesabını yapmak ve teminatlarını geri almak haklarına sahip olduklarını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı AŞ tarafından diğer davalı Tekirdağ Bölge Birliğine muvazaalı şekilde devredildiği ileri sürülen taşınmazın devir işleminin iptali ile taşınmazın davalı AŞ adına tescili, taşınmaz üzerinde bulunan eksik inşaatın tamamlanması için davacılara yetki verilmesi, inşaatın tamamlanmasından sonra taşınmaz bedelinin ve borcun tespiti ile sözleşmenin davalı tarafından feshinden dolayı uğranılan müspet zararın tahsili taleplerine ilişkindir. İlk derce mahkemesince davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava konusu uyuşmazlığın temelini teşkil eden, tarafların kabullerinde olan 31.12.2012 tarihli Distribütörlük Sözleşmesinin davalı … AŞ ile dava dışı müteveffa … firması olan … arasında imzalandığı, yine 30.09.2012 tarihli sözleşmede tarafların, davalı … AŞ ile dava dışı müteveffa … firması olan … olduğunun belirtildiği, davacıların bu sözleşmeyi dava dışı … firması …’yı temsilen vekil olarak imzaladıkları, dava konusu taşınmazın sözleşmenin teminatı olarak verildiği, yine tarafların kabulünde olan Başakşehir İlçesi …’ada .. parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında, sırasıyla dava dışı … ‘in tapu kayıt maliki olduğu, … tarafından 23.10.2012 tarihinde … lehine 700.000 TL bedelli kanuni ipotek tesis edilerek 1 nolu davalıya satıldığı,1 nolu davalı tarafından da 2 nolu davalıya 03.08.2017 tarihinde 1.850.000 TL bedelle tapudan satılarak devredildiği ve getirtilen tapu kayıtları içerikleri, 30.09.2012 tarihli bayilik sözleşmesinin tarafları ile davadaki talepler dikkate alındığında, davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle verilen karar isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekili istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.İlk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendilerinin üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03.05.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.