Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2317 E. 2021/1715 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2317
KARAR NO: 2021/1715
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28.06.2021
NUMARASI: 2020/417 Esas – 2021/635
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı … (..)’e davacı Kooperatifin avalist olarak kefil olduğu 26.05.2014 tarihinde 74.000-TL, 04.10.2013 tarihinde 70.000-TL., bila tarihli sözleşme ile 17.000-TL. 19.03.2013 tarihinde 43.000-TL olmak üzere toplam 204.000 TL. kredinin T.C…. bankası A.Ş. Çatalca Şubesi tarafından esnaf kredisi olarak kullandırıldığını, kredi sözleşmeleri ile senetler tanzim edildiğini ve bu senetlerde ve sözleşmelerde diğer davalı …’un da müşterek borçlu- müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğunu, ancak davalılar tarafından taahhüt edilen sürelerde senetler ödenmediğinden avalist olan müvekkili tarafından davalılar adına Bankaya 120.000 TL ödendiğini, kredi sözleşmesinden doğan ve müvekkiline sözleşme ve temerrüt faizi ile birlikte ödenmesi gereken 120.000 TL’nin, defalarca yapılan ikazlara rağmen ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile hem davalı …, hem de müşterek müteselsil kefaleti sebebiyle diğer davalı … aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılmış olan bu icra takibine karşı her iki borçluda vekilleri aracılığı ile 11.12.2018 tarihinde icra takibine konu borca tüm ferileri ile birlikte, herhangi bir sebep göstermeksizin ve haklı bir neden olmaksızın, belki de zaman kazanmak amacıyla art niyetli olarak itiraz edildiğini, borçlular vekilinin itirazı üzerine … İcra Müdürlüğünce 11.12.2018 tarihinde öncelikle borçlu … yönünden takibin durdurulmasına, ardından ise diğer borçlu … hakkında ise 27.12.2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, … İcra Müdürlüğünce verilmiş olan her iki karar ve itiraz evrakının davacıya 27.11.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalılar vekilince davaya konu icra dosyasına sunulmuş olan itirazların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, aynı zamanda davalıların itirazlarında kötü niyetli olduğunu, davalılar ile … Bankası A.Ş. ve müvekkil arasında kredi sözleşmeleri mevcut olduğunu, sözleşmeler ile kredilerin vadeleri, krediye işleyecek faiz ve kredinin geri ödeme koşulları kararlaştırılmış olduğunu, davalılar tarafından sözleşme gereklerinin yerine getirilemediğini ve sözleşmeye aykırı davranıldığını, tacir sıfatını haiz borçlunun sözleşme ile kararlaştırılmış faiz oranlarına da sonradan itiraz etmesinin “basiretli tacir” ilkesi gereği mümkün olmadığını, icra takibine konu borcun ne kadarlık kısmının ödendiği, ne kadarlık kısmının ise ödenmediği sözleşme konusu krediyi kullandıran … Bankası Çatalca Şubesi kayıtlarında da mevcut bulunduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; davalı müvekkillerinin yerleşim yeri adreslerinin Çatalca/İstanbul’da olduğunu, dolayısıyla yargılamayı yapmaya Çatalca Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, davanın konusuz kaldığını, davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla, davacı tarafça müvekkillerine yollanan, davacı kaşe ve imzasını içerir yazı ile 13/07/2020 tarihi itibariyle yeni düzenleneme yapıldığı ve 30/06/2020 tarihi öncesine ilişkin bulunan borçların yapılandırılarak ödenebileceğinin müvekkillerine tebliğ edildiğini, bunun sonrasında da müvekkillerinin iyi niyet çerçevesinde davacıya başvurduklarını ve taraflar arasında borç yapılandırması ve taksitlendirmesi (24 aylık) yapıldığını, borç yapıladırma evrakına göre de borç ödemeyi taahhüt ettiklerini, ilk taksit olan 7.620 TL’yi davacıya makbuz karşılığı ödediklerini, vadesi geçmiş bir taksit borçlarının bulunmadığını, dolayısıyla huzurdaki davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığını belirterek, reddine ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava esnaf kredisi kefaletinden kaynaklı alacağa dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası davalılar aleyhine ile icra takibi başlattığı ,davalıların borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 213.151,80 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla; Yargılama aşamasında … İcra Dairesinin … E. sayılı İcra dosyasında borçluların asıl alacak ve ferilerine yönelik icra takibine yaptıkları itirazdan feragat ettikleri anlaşılmış ,İş bu dava icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup itirazdan feragat sonrası davanın konusuz kaldığı…” gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına yapmış oldukları haksız itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı talebiyle Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/417 E. sayılı dava dosyası açıldığını, davanın açılmasından sonra davalıların icra dosyasına sunmuş oldukları itirazlarından feragat etmeleri nedeniyle, açmış oldukları itirazın iptali davasının konusuz kaldığını ve ilk derece mahkemesince bu yönde hüküm kurulduğunu, ancak davacı lehine vekalet ücretini dava değeri üzerinden AAÜT’ne göre hesaplayıp hükmetmesi gerekirken, maktu vekalet ücreti olan 4.080,00 TL’ye hükmettiğini, ilk derece mahkemesi kararının bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine ve yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi gereğince dava değeri üzerinden nispi avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarıca itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalıların yargılama sürecinde icra takibine yönelttikleri itirazdan feragat etmeleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilince hükmün vekalet ücretine ilişkin bölümü istinaf başvurusuna konu edilmiştir.Karar tarihinde geçerli olan AAÜT’nin 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön incleme tutanağı imzalanıncaya kadar gidilirse, bu tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz” hükmü yer almaktadır. Eldeki dava İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava değeri 213.151,80 TL’dir. Mahkemece yargılama sürecinde davalıların takibe yönelttikleri itirazdan feragat etmeleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükümde davacı lehine maktu ücreti vekalete hükmedilmiştir. Davalıların ön inceleme duruşmasının icra edildiği 29.03.2021 tarihinden sonra, 17.06.2021 ve 24.06.2021 tarihlerinde icra takibine itirazlarından feragat ettikleri anlaşılmakla ve yukarıda yer verilen AAÜT’nin 6. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının, vekalet ücreti yönünden düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmek üzere kaldırılmasına, dava hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Karar tarihinde yürülükte bulunan Haçlar Tarifesi gereğince alınması gereken maktu 59,30 TL harcın, peşin alınan 2.574,69 TL’den mahsubu ile artan 2.515,39‬ TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Yürürlükteki AAÜT’nin 6. maddesi gereğince hesaplanan 23.370,63 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından harcanan 54,30 TL başvuru harcı gideri ve 59,30 TL peşin harç gideri olmak üzere toplam 113,60‬ TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından harç dışında yapılan 103,10 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Arabulucu sarf ücreti 1.320 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, a-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, b-Davacı tarafından harcanan 162,10 TL başvuru harcı gideri ile 70,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 232,20 TL istinaf kanun yolu giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 30.12.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, istinafa konu vekalet ücretinin değerine göre karar kesindir.