Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2316 E. 2021/1716 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DOSYA NO: 2021/2316
KARAR NO: 2021/1716
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04.10.2021
NUMARASI: 2021/716 Esas – 2021/894 Karar
DAVA: TTK’nın 412. maddesi uyarınca genel kurula çağrı ve bu yönde kayyım atanması talebi. Taraflar arasındaki genel kurulu toplantıya çağrılması talepli açılan davada, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne karar verildiği, Feri Müdahil … vekili Av…. tarafından, 11/10/2021 tarihinde dosyada hukuki yararı olması sebebiyle, davalı yanında dosyaya katılma talebi ile istinaf yoluna başvurulduğu ve başvurusunun reddine karar verilmesi üzerine dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; öncelikle mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılmasına, davalı şirketin 2020 yılı olağan genel kurul toplantısının toplanması için gerekli çağrının yapılması ve toplantının gerçekleşmesini tesis etmek için TTK’nın 412. madde uyarınca şirkete kayyım atanmasına, mahkemece atanan kayyımın dava dilekçesine ekli Ek-3’te yer alan gündemi içerecek şekilde çağrıyı hazırlaması, bu konuda gerekli ilanları yapması, toplantı sırasında hazır bulunması, kararların noterce deftere tasdik işlemleri ile İstanbul ticaret odası nezdinde tescil ve ilanları ile toplantının yapılması ve yapılmasından sonrası ile ilgili tüm resmi ve özel kuruluşlar nezdinde gerekli başvuru ve işlemlerinin yapılması konularında görevlendirilmesi ve yetkilendirilmesine, yargılama giderleri, vekalet ücreti, kayyım ücreti ve masraflarının davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacıların, TTK 411. maddenin öngördüğü şekilde yönetim kurulundan genel kurulu toplantıya çağrılmasını talep ettiği, müşterek yetkili olan davacılar ile … Sağlamdan oluşan yönetim kurulunun toplanıp bu talebi kabul edip çağrı yapmadığı, esasen mevcut durum itibariyle yönetim kurulunun toplanmasının ve bu konuda karar almasının da mümkün bulunmadığı anlaşıldığından çağrı talebinin sürüncemede bırakıldığı sonucuna varılmıştır.Yöneticilerin müşterek yetkili olmaları itibariyle mevcut durumu dikkate alındığında birlikte hareket etmeyen yöneticilerin, şirket adına gerekli bilgi ve belgeleri sunması, toplantıya katılmalarının sağlanması için çağrının mahkemenin atayacağı kayyım tarafından yapılmasını istemede hukuki yararları bulunduğu sonucuna varılmıştır. TTK 412. maddesinin azlığın şirket genel kurulunu toplantıya çağrılması için kayyım atanması isteği ile açılan davaların zorunluluk bulunmadıkça dosya üzerinden karara bağlanmasını öngörmesi nedeniyle ve bu hususta bir zorunluluk bulunmadığı görüldüğü…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı …’nin aşağıda belirtilen gündem maddelerini görüşmek üzere genel kurul toplantısına çağırmak ve genel kurul toplantısı için gerekli tüm iş ve işlemleri yapmak ve alınan kararı tescil ettirmek hususunda görevli ve yetkili olmak üzere, TTK’nın 412. maddesi gereğince …’in kayyım olarak atanmasına karar verilmiştir. Mahkeme tarafından verilen 04/10/2016 tarihli, 2021/716 E- 2021/894 K sayılı kabul kararına yönelik olarak, … vekili tarafından, 11/10/2021 tarihinde, hukuki yararı bulunduğu gerekçesiyle davalı yanında davaya katılma katılma (feri müdahale) talebiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 15.10.2021 TARİHLİ EK KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince, feri müdahale ve istinaf talebinin değerlendirilmesi sonucu verilen 15.10.2021 tarihli ek kararla; “…Mahkememiz davalı şirketin genel kurulu toplantısının yapılabilmesi için kayyım atanmasına ilişkin kararı TTK 412. Maddesi gereği kesin olarak verilmiş bir karar olup, istinaf yolu açık değildir. Kesin olarak verilen karar sonrasında feri müdahale talebinin kabulü de bu aşamada mümkün değildir. Kaldı ki; feri müdahale talep eden ortağın genel kurula katılıp mevcut savunma ve itirazlarını genel kurulda ileri sunmasında bir engel bulunmadığı gibi, bu itirazı ve savunmaları genel kurulun toplanması gerektiğine ilişkin zorunluluğu ortadan kaldıracak nitelikte olduğu… ” gerekçesiyle, Feri Müdahil … Vekili Av. … ‘ın ilk derece mahkemesi dosyasına 11/10/2021 tarihinde dosyaya hukuki yararı olması sebebiyle davalı yanında dosyaya katılma talebi ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ek karara ve 04.10.2021 tarihli esasa ilişkin karara karşı, feri müdahale talep eden vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Feri müdahile talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Her ne kadar 27.09.2021 tarihinde dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ olmuş ve davalı şirketin cevap süresinin 11.10.2021 tarihinde dolacaksa da ilk derece mahkemesince davalı şirketin cevap süresinin dolması beklenmeden, 04.10.2021 tarihinde davalı şirketin savunma ve adil yargılanma hakkını ihlal eder şekilde, cevap verme hakkı gözetilmeden dosyada karar verildiğini ve genel kurul toplantısını tesis etmek üzere kayyım görevlendirildiğini, bu doğrultuda davalı şirketin savunma ve adil yargılanma hakkının kısıtlanmasının yanında davalı şirket yetkilisi müvekkili …’ın cevap süresi dolmadan karar verilmiş olması sebebiyle verilecek hükmün dolaylı olarak müvekkilini etkilemesi muhtemel olduğundan davaya müdahil olma ve doğrudan şahsına yönlendirilen haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli iddialara ilişkin savunma yapma hakkının HMK’nın 69/2. maddesine aykırı olarak kısıtlandığını, HMK’nın 66. maddesi gereğince, üçüncü kişinin tahkikat sona erinceye kadar feri müdahil olarak davaya katılabileceği ve feri müdahilin kendisini doğrudan ilgilendirmeyen hükümler dışında yalnız başına istinaf temyiz veya yargılamanın iadesi yollarına başvuramayacağı düzenlenmişse de cevap süresinin dolması beklenmeden karar verilmiş olması doğrudan feri müdahilin davaya katılma hakkını ihlal etmesi gerekçesiyle doğrudan müdahilin kendisini ilgilendiren nitelikte bir karar olduğu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve feri müdahale talebinin kabulüne ve kararın tedbiren durdurulmasına, akabinde ilk derece mahkemesinin esasa ilişkin kararının kaldırılarak talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK’nın 412 maddesi uyarınca genel kurulun toplantıya çağrılması ve bu yönde kayyım tayini talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince talebin kabulüne karar verilmiş, sonrasında istinaf eden vekilinin feri müdahale talebinin ve istinaf başvurusunun reddine dair 18.10.2021 tarihli ek karar verilmiştir. Bu ek karara ve mahkemenin esas kararına karşı, feri müdahale talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile TTK’nın 412. maddesi gereğince …i ve Ticaret Limited Şirketinin karar da yazılı gündem maddeleri ile genel kurula çağrılması için …’ in kayyım olarak atanmasına kesin olarak karar verilmiş; karardan sonra … feri müdahale talebinde bulunmuş, ek kararla feri müdahale talebi reddedilmiştir. Feri müdahale talebi reddedilen … ek kararı ve asıl kararı istinaf etmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Yukarıda değinildiği şekilde ilk derece mahkemesinin asıl kararı TTK’nın 412. maddesi kapsamında verilen genel kurul toplantısına çağrı için kayyım atanması kararı olup, anılan maddedeki düzenleme uyarınca, zorunlu olmadıkça mahkemenin dosya üzerinde inceleme yaparak karar verebileceği kararlardan olup, yine aynı maddedeki düzenleme uyarınca, ilk derece mahkemesinin vereceği kararlar kesindir. Mahkemenin kesin nitelikli kararından sonra … feri müdahale talebinde bulunmuş, mahkemece karardan sonra feri müdahilliğe karar verilemeyeceği gibi kararın kesin olduğu işaret edilerek feri müdahale talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin davadaki talep hakkında verdiği asıl karar, kesin nitelikte olup istinaf kabiliyeti yoktur. İstinafa konu edilen ek karara yönelik yapılan incelemede ise; HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararlarına ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bir başka ifadeyle, mahkemece verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin kararlarının istinaf başvurusuna konu olabileceği, bunun dışındaki ara kararlara karşı istinaf başvurusunda bulunulamayacağı açıktır. Kaldı ki Ek karar feri müdahale talebinin reddine yönelik olup yukarıda belirtildiği şekilde istinaf başvurusuna konu kararlardan değildir.İstinaf başvurusu, HMK’nın 346.maddesi uyarınca verilen ek kararın istinafı olarak değerlendirildiğinde; öncelikle kanun yoluna başvuru hakkı, davanın taraflarına aittir. Feri müdahil sıfatı kazanmayan kişinin istinaf kanun yoluna başvuru hakkı bulunmadığı gibi, esas hakkındaki hükmü kesin olan bir kararla ilgili olarak verilen ek kararın da kesin olduğu ve istinafının kabil olmadığı açıktır. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ek kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, ek karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Feri müdahale talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1.b maddesi uyarınca reddine, 2-İstinaf eden vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde iadesine, 3-İstinaf eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.30.12.2021
KANUN YOLU: TTK’nın 412. maddesi uyarınca karar kesindir.