Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2281
KARAR NO: 2021/1714
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10.09.2021
NUMARASI: 2019/294 Esas – 2021/559 Karar
DAVA: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davalılar …A.Ş. ve …A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalıların ortak kusuruna dayanan haksız rekabet teşkil eden eylemleri sonucunda müvekkilinin taraf olduğu sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle doğan (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi zararın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu davalılardan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesi ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. ve …A.Ş. vekili savunmasında özetle; öncelikle davanın kısmi dava olarak mı yoksa belirsiz alacak davası olarak mı ikame edildiğinin sorulmasının gerektiğini, müvekkili şirket tarafından sözlemenin uygun surette feshedildiğini, davacı’nın dava dilekçesindeki iddiaları, zarar talepleri haksız ve kötü niyetli olup kabulünün kesinlikle mümkün olmadığını, teknik servis hizmetleri verilmesi konusunda bağımsız bir işletmesi olan davacının, müvekkil şirket ile olan ilişkisinde hiçbir zaman müvekkil şirketin münhasır bir yetkili servisi olmadığını, davacının sözleşmenin süresine ilişkin beyanları kendi içinde çeliştiğini, davacı dava dilekçesinde yetkili servislerin yedek parça ihtiyacı olmadığını ve müvekkil şirketin bilgisi dahilinde sipariş listesi hazırladığını ve yedek parça ile sair ürünlerin satın alınması için baskı yapıldığını iddia ettiğini, bu hususun kesinlikle kabul edilemeyeceğini, davacının, tamamen kendi inisiyatifi ve ticari kararı ile müvekkil şirketten yedek parça siparişi ile yedek parça satın alımı yaptığını, davacı tamamen iş hacmi uyarınca yedek parça siparişi vermiş olduğunu, davacı, aksesuar, malzeme satımı ile yükümlü olmadığını iddia etmiş, aksesuar alımı konusunda haksız, gerçeğe, sözleşme’ye aykırı, soyut beyanlarda bulunmuş olup bu iddiaların kabulü de kesinlikle mümkün olmadığını, manevi tazminat isteminin temelinde, haksız eylem kavramının yattığını, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olması olduğunu, sözleşmenin müvekkil şirket tarafından alınan ticari karar kapsamında ve sözleşmeye uygun olarak feshedildiği düşünüldüğünde burada müvekkil şirkete izafe edilebilecek hiçbir hukuka aykırı fiil olmadığının açık olduğunu, müvekkil şirket ile diğer davalılar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, davacının bu yöndeki soyut, mesnetsiz ve haksız iddiaları gerçeği yansıtmadığını, müvekkil şirketin TTK, RKHK ve ilgili sair mevzuat kapsamında haksız rekabet teşkil edebilecek hiçbir eyleminin bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde yer alan tüm iddiaları salt kendi soyut beyan ve iddialarına dayandığını, davacı iddialarının hiçbirini ispatlayamadığın, tüm bu nedenlerle davanın reddine, eksik yatan harcın tamamlatılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …A.Ş. vekili, savunmasında özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir sözleşmesel bir ilişki bulunmadığını, huzurdaki davanın müvekkili şirket bakımından pasif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise davanın müvekkili şirket yönünden esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili, savunmasında özetle: huzurdaki davanın belirsiz alacak olarak açıldığını, davacının Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir olduğu dikkate alındığında HMK’nın 107/1. maddesi kapsamında davanın açıldığı tarihte alacağın miktar veya değerini tam ve kesin olarak belirlemesinin kendisinden beklenememesi veya bu durumun imkansız olması şartlarının gerçekleşmediği ortada olduğunu, dolayısı ile davacının işbu davayı belirsiz alacak davası olarak açması hukuken mümkün olmadığını, dava dilekçesinin HMK’nın 119. ve 194. maddelerine açıkça aykırı olduğunu, Sözleşmelerin Nisbiliği İlkesi Gereğince; davacı ile … arasında akdedilmiş olan yetkili servis sözleşmesinin feshine ilişkin iddia ve taleplerin, üçüncü kişi konumundaki müvekkil şirkete yöneltilebilmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkil şirketin, haksız rekabet teşkil eden eylemleriyle … ile davacı arasındaki yetkili servis sözleşmesinin feshine zemin hazırladığı iddiası, hiçbir somut delile dayanmayan hukuk dışı bir iddia niteliğinde olduğunu, bu iddianın dikkate alınmaması gerektiğini, müvekkil şirket ile Whirlpool arasındaki anlaşmanın rekabet ortamını bozduğu ve doğduğu iddia edilen zararlardan müvekkil şirketin müteselsil sorumlu olduğu iddiası hukuken dayanaksız olduğunu, tüm bu nedenlerle; öncelikle HMK’ya aykırı olarak açılmış olan davanın usulden reddine, davanın usulden reddine karar verilmemesi halinde açıklanan nedenlerle esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerektiği…” gerekçesiyle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalılar …A.Ş. ve … A.Ş. vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar …. A.Ş. ve … A.Ş. vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından 12.10.2021 tarihinde, davalı … firması ile sulh protokolü düzenlemesi sonucunda feragat ettiklerini ve davalının herhangi bir yargılama ücreti ve vekalet ücreti talebinde bulunmayacağının belirtildiğini, iş bu beyan üzerine davacının tüm davalılar yönünden feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren istinaf kanun yolu açık iki haftalık süre verildiğini, ancak ne davacının sunduğu feragat dilekçesi ne de diğer davalıların beyan dilekçesinin kendilerine tebliğ edildiğini, davacının davadan feragat ettiğini bildirir beyanının kendilerine tebliğ edilip vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olup olmadığı sorulmadan, gerekçeli karar yazılmış olup, işbu gerekçeli kararın da kendilerine tebliğ edilmediğini, gerekçeli kararda mahkemeye hiçbir şekilde yargılama ve vekalet ücreti talepleri olmadığına ilişkin beyan sunulmamış olmasına ve sulh görüşmeleri müvekkili şirketler tarafıyla yapılmamış olmasına rağmen, müvekkilleri lehine vekalet ücretine de hükmedilmediğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, kanun maddeleri ve benzer vakılardaki Yargıtayın yerleşik içtihadı gereğince, müvekkilleri lehine maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve müvekkilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini isteliştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava sözleşmenin haksız feshi ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davalılar … AŞ ve … A.Ş. vekili tarafından, sadece vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalılar … AŞ ve … A.Ş. vekili tarafından karar vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. Davacı, davada maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş olup, yargılama sürecinde davacının feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda feragat nedeniyle reddedilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden, bu haklarından vazgeçtiklerini açıkça bildirmeyen davalılar yararına maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılar … A.Ş. ve …A.Ş. lehine sadece bir tek vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle davalılar … AŞ ve …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün vekalet ücretine ilişkin … nolu bendinin HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca düzeltilmek üzere, ilk derece mahkemesinin istinafa konu hükmünün kaldırılmasına ve davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalılar … AŞ ve Vestel … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmek üzere kaldırılmasına, dava hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 1-Davanın tüm davalılar yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 282,25 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davalılar … ve … Anonim Şirketi yönünden talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. kendisini avukatla temsil ettirdiklerinden, hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca; reddedilen maddi tazminat istemi yönünden 4.080,00 TL ve reddedilen manevi tazminat istemi yönünden 4.080,00 TL olmak üzere, toplam 8.160,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu iki davalıya verilmesine, 5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyelerinin, yatıran tarafa iadesine, 7-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden: a-Kanun yoluna başvuran davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesince bu davalılar a iadesine, b-Kanun yoluna başvuran davalılar …. A.Ş. ve … A.Ş. tarafından harcanan 162,10 TL başvuru harcı gideri ile 52,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 214,60 TL istinaf kanun yolu giderinin, davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 30.12.2021 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, istinafa konu vekalet ücretinin değerine göre karar kesindir.