Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2278 E. 2021/1708 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2278
KARAR NO: 2021/1708
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 21.09.2021
NUMARASI: 2021/2 Esas – 2021/684 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TALEP: Yargılamanın Yenilenmesi
Taraflar arasındaki görülen yargılamanın yenilenmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik inceleme yapmış olması sebebiyle vermiş olduğu karar ile davacı aleyhine nispi vekalet ücretine hüküm kılındığını ve taraflarınca tüm yargı yollarına başvurulmuş olsa da mezkur kararın Yargıtay’da kesinleştiğini, mahkemenin şekle bağlı kalarak kanaat oluşturmuş olmakla dava konusu olayın esası hakkında yeterli araştırma yapmadığını, davanın davalı … yönünden reddedilmesinin davacıyı hem maddi hem de manevi zarara uğrattığını, ancak yargılamanın yeniden görülmesi ile davacı zararının ortadan kalkabileceğini, davalıların baba oğul olup, mezkur sözleşme konusu şirketin davalı … sevk ve idaresinde işletilmiş ve hali hazırda işletilmekte olduğunu, şirketin devir öncesi tüm pazarlıkların baba olan davalı … ile yapıldığını ve hatta 15/02/2014 tarihli sözleşmenin bizzat … tarafından imzalandığını, devamında hisse devrinin … adına yapılması istemi ile 15/02/2014 tarihinde … adına sözleşmenin tekrar imza edildiğini, sözleşmeden karar kılınan bedellerin davacıya ödenmediğini, davalı hakkında icra takibi yapıldığını ve itirazın iptali istemli davanın huzurdaki dosyada görüldüğünü, mahkemenin davayı davalı baba … yönünden reddetmiş olmasının davacının haksız yere yirmi milyarı aşkın vekalet ücreti ödemek zorunda kalmasına neden olduğunu, davacı aleyhine kesinleşen dosyaya binaen yargılamanın yenilenmesi isteminin kabul edilerek, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki icrasının durdurulmasına, mahkeme tarafından davalı aleyhinde verilmiş husumet yönünden red kararının kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılamada haklı davalarının kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı …’a yükletilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Yargılamanın iadesi davası, ilk davadan ayrı yeni bir dava olup, dava değeri üzerinden, tıpkı yeni açılan davalar gibi yargılama harçlarına tabidir. Nitekim, Harçlar Kanunu’nun 10. maddesi gereğince yargılamanın iadesi davalarında, yeni davalar gibi harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un “Harcı ödenmeyen işlemler” başlıklı 32. madde gereğince ise ” Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse, işleme devam olunmakla beraber, bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” şeklindedir. Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, istinaf bozma kararında belirtildiği şekilde davacı vekiline eksik harcın yatırılması hususunda sure verilmiş, verilen süre içerisinde eksik harcın tamamlanmadığı gibi, davacı vekilince 21/09/2021 tarihli oturumda, harcı yatıramadıklarını, ancak zaten harcın nispi değil maktu olması gerektiği, nispi harcı yatırmalarının mümkün olmadığı, davacının zarara uğradığını ve zararın daha da artmasını istemedikleri yönünde beyanda bulunduğu, istinaf bozma ilamında belirtildiği şekilde eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle davada dava şartının gerçekleşmediği…” gerekçesiyle, bu şart gerçekleşmeden davanın incelenip karara bağlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davacının yargılamanın yenilenmesi davasının usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafların sözleşme imzalamış olmasına rağmen, hiçbir şekilde sözleşmeye riayet etmediğini, davalıların sözleşme imzalamayı muhataplarını devir işlemine ikna edebilmek için kullanıldığını, …’ın sözleşmeyi imzalamış olduğu takdirde, müvekkillerinin bu anlaşmayı yapmayacağını yukarıda ayrıntılı şekilde izah edildiği üzere, …’ın genç olması ve bu tutarı kendisinin ödeme imkanı olmaması nedeniyle babası …’ın sözleşmeye taraf olmadığı ve imza atmadığı takdirde bu anlaşmanın gerçekleşmeyeceğini, … yönünden haksız husumet reddi usulden bir hüküm olmasına rağmen mahkemenin Yargılamanın iadesinin reddine ilişkin kararının, nispi harcın tamam edilmesi gerekliliği ileri sürülerek Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırıldığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 27/11/2020 tarihli ilamının ekli olduğunu, bu hükümde davalı lehine ret vekalet ücreti maktu kılındığını, devamla huzurdaki incelemeye konu mahkeme kararında görüleceği üzere nispi harç ikmal edilmediğini, buna rağmen ret vekalet ücreti maktu kurulması gerekirken nispi kurulduğunu, ortada bariz yanlış bir karar mevcut olup, müvekkilinin uğradığı zararın yine bir başka yanlış karar ile haksız arttırıldığını, ilk derece mahkemesi hükmü ret vekalet ücretinin nispi kurulması yönünden hukuka aykırı olduğunu ve maktu kurulması gerektiğini, müvekkili aleyhinde davalılardan …’ın açık imzası ola ola taleplerin ilk mahkeme kararında husumet yönünden reddi kararının hukuka ve vicdana aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve esasa ilişkin talepleri gibi karar verilmesini isteliştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, HMK’nın 373 vd. maddeleri uyarınca yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. Maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesinin 2019/654 E 2020/105 K 04.02.2020 Tarihli önceki verdiği kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizin 2020/1037 E 2020/1270 K 27.11.2020 tarihli kararı ile “Davacının, yargılamanın yenilenmesine dair talep dilekçesi, ayrı bir dava olarak harçları yatırılmak suretiyle ve ayrı bir esas üzerinden ve ayrı bir dosya üzerinden yürütülmesi gerekirken, herhangi bir harç alınmadan talebin değerlendirilip karar verildiği anlaşılmaktadır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu 2. Maddesi gereğince,” Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir. Ceza mahkemelerinde şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması halinde de, celse harçları hariç olmak üzere (1) sayılı tarifeye göre harç alınır. “denilmektedir. Yargılamanın iadesi davası, ilk davadan ayrı yeni bir dava olup, dava değeri üzerinden, tıpkı yeni açılan davalar gibi yargılama harçlarına tabidir. Nitekim, Harçlar Kanunu’nun 10. maddesi gereğince yargılamanın iadesi davalarında, yeni davalar gibi harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un “Harcı ödenmeyen işlemler” başlıklı 32. madde gereğince ise ” Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse, işleme devam olunmakla beraber, bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” şeklindedir. İlk Derece Mahkemesince yargılanmanın yenilenmesi talebine ilişkin olarak harç alınmamış olduğu görülmektedir. Oysa, Harçlar Kanunu 10. Madde gereğince, yargılamanın yenilenmesi talepli davalar nispi harca tabi davalardan olduğundan, (1) Sayılı Tarife gereğince anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi harç alınması gerekmektedir. Dava harcı, kamu düzenine ilişkin olup, davanın görülmesi için yasayla getirilmiş dava şartı niteliğindedir. Bu nedenle, harç konusu HMK.m. 355 uyarınca Dairemizce resen nazara alınmıştır. İlk derece mahkemesince, başvuru harcının ve dosya kapsamına göre 110.000,00 TL olan dava değeri üzerinden peşin harcın yatırılması hususunda, HMK’nın 120 ve 115. maddeleri uyarınca kanuni sonuçları hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilmesi yoluna gidilmelidir. Dava harçlarının yatırılmış olması dava şartı olup, bu şart gerçekleşmeden davanın incelenip karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olmuştur. ” gerekçesiyle kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince dairemiz kararına uygun olarak 18.02.2021 tarihli düzenlenen tensip tutanağı ile davacının harç ikmali yönünde ara karar kurulduğu, bu ara kararda harcın ikmal edilmemesi halinde HMK150 maddesi uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılacağına ilişkin ara karar verildiği anlaşılmaktadır. Daha sonra duruşmanın bırakıldığı 06.07.2021 tarihli oturumda davacıya usule uygun ihtar yapılmadığı gerekçesiyle harç ikmali için tekrar kesin süre verildiği, davacı vekilince, duruşmanın talik edildiği anlaşılan 21.09.2021 tarihli oturumda harcı ikmal etmediklerini, nispi harcı yatırmalarının mümkün de olmadığı beyanı üzerine davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dairemizin önceki 2020/1037 E 2020/1270 K 27.11.2020 tarihli kararında, harcın yatırılmış olmasının dava şartı olup bu şart gerçekleşmeden davanın incelenip karara bağlanmasının usul ve yasaya aykırı olacağı belirtilerek, davacıya HMK 120 ve 115 maddeleri uyarınca kanuni sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmesi gerektiği belirtilerek karar kaldırılmış ise de, aynı karar gerekçesinde işaret edildiği üzere dava harcı kamu düzenine ilişkin olup, davanın görülebilmesi için gereklidir. Yine daire karar gerekçesinde işaret edildiği üzere harcın ikmal edilmemesi halinde yapılacak işlem Harçlar Kanunun 32 maddesinde gösterilmiştir. 492 sy Harçlar Kanunun Harcı ödenmeyen işlemler başlıklı 32 maddesinde ” Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse, işleme devam olunmakla beraber, bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” şeklindedir. Yine aynı yasanın 30. Maddesinde “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden pesin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. Buna göre mahkemece harç ikmali için davacı yana verilen kesin sürede harcın ikmal edilmediği, davacı vekilince de bu hususun 21.09.2021 tarihli duruşma beyanıyla da ortaya konulduğu gözetildiğinde, yukarıda yer verilen 492 sy Harçlar Kanununun 30-32 maddeleri dikkate alınarak, mahkemece dava dosyasının HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına, üç aylık yasal sürede harç ikmal edilip dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dava şartlarının yanlış değerlendirilerek karar verildiği anlaşıldığından, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf nedenleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine, 4-Davacı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın, İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.