Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2233 E. 2021/1699 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2233
KARAR NO: 2021/1699
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI: 2018/206 E. – 2020/41 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı arasında 14.03.2012 tarihinde düzenlenen üye iş yeri sözleşmesi uyarınca davalının işlettiği … ticaret unvanına sahip üye iş yerine hizmet verildiğini ve davalının müvekkili bankanın üye işyeri olarak faaliyette bulunduğunu, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle müvekkilince sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, davalının 2014 yılı itibariyle POS cihazını hiç kullanmaması nedeniyle, sözleşmenin 19 maddesi uyarınca müvekkilinin feshinin haklı olduğunu, sözleşmenin 20. maddesi gereğince fesih halinde müvekkilince verilen donanımların geri verilmesi gerektiğini, ancak sözleşmenin haklı nedenle Kadıköy … Noterliğinin 31.07.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarıyla feshedilmesine rağmen POS cihazının iade edilmediğini, sözleşmenin 20. maddesinde teslim edilen donanımların iade edilmemesi halinde bedelinin ödeneceğinin belirlendiğini, davalı yanca borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmadaki beyanında özetle; davacı bankadan POS cihazının iadesiyle ilgili bir ihtar gelmediğini, … Bankası ve … Bankasına ait bir adet POS cihazı bulunduğunu, davacı bankanın başka bir krediden dolayı hesabını kat ederek icra takibi başlattığını, kendisinde bir tane POS cihazı bulunduğunu ve bu cihazı hem … Bankası hemde … Bankasının kullandığını, ancak bu cihazı hangi bankan verdiğini hatırlamadığını, bankanın talep etmemesi nedeniyle cihazı iade etmediğini, iş yerinin kapanması nedeniyle POS cihazını kullanmadığını, bir adet POS cihazını Garanti Bankasına iade ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamı ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ihtilafın POS cihazı bedelinden kaynaklanmadığı, davalı üye işyeri tarafından 20/04/2014 tarihinde gerçekleştirilen ve bedeli tahsil edilen 1.800,00-TL tutarlı mal/hizmet satış işleminin yine davalı tarafından 21/04/2014 tarihinde iptal edilmiş olmasına rağmen tahsil edilen tutarın davacı bankaya iade edilmemesinden kaynaklandığı, bilirkişi tarafından davacı bankanın icra takip tarihinde talep edebileceği miktarların tespit olunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafın ödeme yapmadığı halde likit ve bilinebilir borca haksız olarak itiraz ettiği anlaşıldığından icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş…” gerekçesiyle; davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 1.959,37 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı bankaca POS cihazının iade edilmediği gerekçesiyle başlatılan takibin haksız olduğunu, davacı banka ile … Bankasına ait tek bir POS cihazı bulunduğunu, davacı bankanın başka bir borçtan takip başlatarak hesabına bloke koyması nedeniyle, davacı bankaya giderek POS cihazını iade etmek istediğini, ancak bankadaki görevlinin hesabın kapalı olduğunu ve POS cihazının aynı zamanda … Bankasına ait olması nedeniyle kendisini anılan bankaya yönlendirdiğini, … Bankası’ndaki görevlinin ise pos cihazının her iki bankaya ait olması nedeniyle kullanabileceğini bildirmesi üzerine, POS cihazını kullanmaya devam ettiğini, daha önceden de … Bankası ile çalıştığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında düzenlenen üye iş yeri sözleşmesi uyarınca davacıya teslim edildiği iddia edilen POS cihazının, sözleşmenin feshine rağmen iade edilmemesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından 24.05.2017 tarihinde, 1.959,37 TL üye iş yeri sözleşmesinden kaynaklanan asıl alacak ve 4.164,12 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmış, davalının borç ve ferilerine itirazı sonucu takibin durduğu, itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında 14.03.2012 tarihinde düzenlenen … üye iş yeri sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalıya POS hizmeti verildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 19. maddesinde, bankanın üye iş yerinin kartla işlem gerçekleştirmemesi halinde sözleşmeyi derhal fesih hakkına sahip olduğu ve fesih halinde banka tarafından verilen tüm teçhizatların iade edileceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin 20. maddesinde de sözleşmenin feshi halinde bankaca verilen maktu evrak, POS cihazı ve eklentilerinin, sağlam ve çalışır halde iki iş günü içeresinde bankaya iade edileceği, iade edilmemesi halinde belirlenecek değerlerinin sözleşmenin 7. maddesinde belirlenen temerrüt faizi ile birlikte iade edileceği belirlenmiştir. Sözleşmenin 7. maddesinde ise bankanın mevzuat gereğince tespit ettiği kredi faiz oranlarının temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın % 50’sinin ilavesi ile bulunacak temerrüt faizinin ödeneceği kabul edilmiştir. Davalının ticareti terk etmesi nedeniyle POS cihazının kullanmadığı sabittir. Davacı bankaca keşide edilen 31.07.2014 tarihli ihtarla sözleşmenin fesihi nedeniyle 1.959,37 TL’nin bir gün içerisinde ödenmesi talep edilmiş, ihtarın 02.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan 05.11.2019 tarihli raporda, davacı banka tarafından davalıya fiziki olarak bir POS cihazı verilmediği, diğer bir bankaya ait kurulumu yapılmış ortak POS cihazının, davacı bankanın yazılımı yüklenerek kullanıldığı belirlenmiştir. Bilirkişi, alacağın POS cihazı bedelinden kaynaklanmadığını, alacağın 20.04.2014 tarihinde gerçekleştirilen ve bedeli tahsil edilen 1.800,00 TL’lik mal/hizmet satış işleminin davalı tarafından 21.04.2014 tarihinde iptal edilmesine rağmen bu miktarın bankaya iade edilmemesinden kaynaklandığı belirtilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı sunduğu yazılı beyanında; POS cihazının fiilen teslim edilmemesine ilişkin tespite karşı herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Davacı taraf takipte, 41361 nolu üye iş yeri açıklaması ile 1.959,37 TL asıl alacak ve akdi temerrüt faizini talep etmiştir. İtirazın iptali davası dilekçesinde, sözleşmenin feshi halinde, sözleşme nedeniyle teslim edilen POS cihazı ve eklentilerinin iadesi gerektiği, sözleşmenin 19. maddesi gereğince pos cihazının belli bir süre kullanılmaması nedeniyle sözleşmenin fesih edildiği, ancak feshe rağmen POS cihazının iade edilmediği belirtilerek, takibin POS cihazı bedeline ilişkin olduğu açıklanarak davadaki talepler ileri sürülmüştür. Oysa, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde, davacı tarafından davalıya fiziki olarak herhangi bir POS cihazı teslim edilmediği, başka bir bankanın POS cihazına davacı bankanın yazılımının yüklenerek kullanıldığı tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından belirlenen alacak, POS cihazının iade edilmemesinden kaynaklanmamış, bilirkişi tespitine göre alacak 20.04.2014 tarihinde gerçekleştirilen ve bedeli tahsil edilen 1.800,00 TL’lik mal-hizmet satış işleminin davalı tarafından 21.04.2014 tarihinde iptal edilmesine rağmen, bu miktarın bankaya iade edilmemesinden kaynaklandığı belirtilmiştir. HMK’nın 26.maddesi gereğince hâkim, tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başkasına karar veremez. Davacı taraf, dava dilekçesinde alacağının POS cihazının iade edilmemesinden kaynaklandığını açıkça belirtmiştir. Yapılan yargılamada, davacı tarafından davalıya POS cihazı verilmediği, alacağın iptal edilen satış işleminden kaynaklandığı belirlenmiştir. Banka alacağının dava konusu edilen cihazın iade edilmemesinden kaynaklanmadığı, cari hesap alacağına ilişkin bir davanın da açılmadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına ve davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın REDDİNE, 2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin olarak yatırılan 73,96 TL’den mahsubu ile artan 14,66 TL harcın, talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafça ilk derece aşamasında yargılama gideri yapılmadığından, bu konuda karar verilmesine yar olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, yatıran tarafa iadesine, 6-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a)Davalı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına; davalı tarafından yatırılan 104,60 TL peşin istinaf karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine, b)Davalı tarafça sarf edilen 162,10 TL başvuru harcı giderinin ve 32,0 TL posta gideri toplamı olan 192,10 TL kanun yolu giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekilline tebliğine, 8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, iş bu karar tarihi itibariyle, dava değerine göre karar kesindir.