Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2221 E. 2021/1627 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2221
KARAR NO: 2021/1627
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11.10.2021 Tarihli ara karar.
NUMARASI: 2021/647
TALEP: İhtiyati tedbir
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı olduğunu, bu alacağın tahsili bakımından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu beyan ederek, öncelikle davalının mal varlığını elden çıkarma riski bulunduğundan ve müvekkilinin alacağını tahsil etme ihtimali güçleşeceğinden, davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ile alacakları üzerine, talep edilen miktarı karşılayacak şekilde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebine değerlendirdiği 11.10.2021 tarihli ara kararıyla; “…Dava dosyası kapsamı incelendiğinde, yaklaşık ispat şartlarının oluşmamış olması, alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiği…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirkete reklam hizmeti vermekte olup, taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari bir iş ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağının varlığının, taraflar arasında tutulan cari hesap ekstresi ve yapılan yazışmalar ile sabit olduğunu, davalının, müvekkili şirket tarafından kesilen faturalara itiraz etmediğini, defter ve kayıtlarına işlendiğini, davalı şirketin, müvekkili şirketin bir başka grup şirketi olan … Şirketi” de yüklü miktarda borcu bulunduğunu, bu kapsamda dava-dışı bu grup şirket adına kendileri tarafından davalı şirket aleyhine … İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ciddi borçları bulunmakta olup, malvarlığını elden çıkarma riski bulunduğunu, davalı şirket aleyhine birçok icra takibi başlatıldığı ve şirketin borç ödemede acze düştüğü hususu düşünüldüğünde müvekkili şirketin alacağına kavuşma ihtimali güçleştiğini, Bu çerçevede müvekkili şirketin, davanın neticesinde elde etmeyi umduğu alacağını elde edememe riskini bertaraf etme adına icra takip dosyasına konu alacak miktarının %100ü oranında teminatı dosyaya yatırmaya hazır olduklarını, ihtiyati tedbir kurumu ile ilgili olarak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 2013/1 E. 2014/1 K. sayılı 21.02.2014 tarihli ilamının da ekli olduğunu, Somut olayda davalı yanın mal varlığını elden çıkarma riski bulunmakta olup, yapılacak yargılama neticesinde müvekkilinin alacağını elde etme ihtimalinin güçleşeceğini, bu sebeple davalı şirketin menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ve özellikle davalı şirketin “Kargalı Hanbaba … Mah. … SOKAK No: … Hendek/Kocaeli” adresinde bulunan fabrika binasındaki eldiven makinesi üzerine makinenin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla alacağı karşılayacak miktarda gerekirse %100 teminat alınması kaydı ile ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep, itirazın iptali davası içinde HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava, faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı esasa ilişkin açtığı iş bu dava içinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” Kanun hükmü, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Ayrıca, eğer tedbir alınmazsa hakkın kullanılmasının önemli ölçüde zorlaşması veya imkansız hale gelmesi ihtimalinin de bulunması gerekir. Yine tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. İhtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. Konusu para alacağı olan bir davada, davanın konusunu oluşturmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Ancak, para alacağına ilişkin davalarda, İİK’nın 257 vd. maddelerindeki koşullar varsa, ihtiyati haciz kararı verilebilir. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararı usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16.12.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri gereğince karar kesindir.