Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2217 E. 2021/1698 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2217
KARAR NO: 2021/1698
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2021
NUMARASI: 2021/229 E. – 2021/661 K.
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali)
Zayi nedeniyle çek iptali talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle, dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ticari ilişkisinin bulunduğu … Ltd.Şti.’den cari alacağına karşılık olarak aldığı … Bankası Demirtaş Şubesine ait … çek numaralı, 31.07.2021 vade tarihli ve 23.031 USD tutarlı çekin kargoda kaybolduğunu, çekin kargo şirketince müvekkiline teslim edilmiş gibi kayıt oluşturulduğunu, ancak çekin müvekkili şirketin yetkililerine ulaşmadığını ileri sürerek, ödemeden men kararı verilerek, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. … vekili 16.07.2021 tarihli dilekçede, müvekkilinin talep konusu çekte ciranta olarak iyi niyetli hamil olduğunu, ibraz sırasında ödeme yasağı kararından haberdar olunduğunu, çekin iktisabı sırasında ciranta imzalarının incelenerek iyiniyetle iktisap edildiğini, çekin ibrazı nedeniyle davanın konusuz kaldığını belirterek, ödeme yasağı kararının kaldırılması talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan 21.09.2021 tarihli son celsede, yargılamaya son verilmeden oluşturulan ara kararla; “Davacı vekilinin tevdi yeri tayini ve ödeme yapılmaması yönünden tedbir taleplerinin söz konusu çek hakkında istirdat davası açıldığı anlaşılmakla mahkememize açılan davanın türü ve mahiyeti gereği reddine” karar verilmiş, ardından yargılamaya son verilerek; “…Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Talep, T.T.K.nun 818/s madde hükmü delaletiyle aynı kanunun 757, 762, 764 madde hükümlerinde belirtilen zayi nedeniyle çekin iptali istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 818/1-s bendi yollamasıyla, TTK Madde 757- (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir. (2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir. TTK Madde 759- (1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir. (2) İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. TTK Madde 764- (1) Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir. İhbarda bulunan 3. Şahıs … tarafından Mahkememize sunulan dilekçe ile dava konusu ve iptali istenen çekin meşru hamili olduğunu, çekin bankaya ibraz edildiğini ve ödeme yasağı kararı nedeniyle çek bedelinin ödenmediğini belirterek çekin fotokopisini dilekçemiz ekinde ibraz etmiştir. Dilekçe ekinde bulunan çek fotokopisinin incelemesinde dava konusu çek bilgileri ile örtüştüğü ve son hamilin … olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin 16/07/2021 tarihli ara kararı ile davaya konu çekin hamilinin bulunmuş olması nedeniyle davacı vekiline istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, çeki elinde bulunduranın ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir, davacı vekilinin verilen süre içerisinde Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/237 E. Sayılı dosyası ile istirdat davası açtığı anlaşılmıştır. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (Yargıtay 11. H.D. 2015/10199 Esas-2016/4757 Karar sayılı kararı) Ödeme yasağının devamıyla ilgili olarak; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11662, Karar No: 2016/8538 ve 31/10/2016 tarihli kararında ‘ Temyize konu çekişmesiz yargı işinde; çeki elinde bulunduran kişi aleyhine süresinde istirdat davası açılmış olmasına rağmen, mahkemece aksi yönde tespite yer verilerek, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek hüküm oluşturulmuştur. Bu durumda, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı gibi, süresinde istirdat davası açıldığına göre, yasa gereği ödeme yasağı kararının kaldırılmaması gerekirken, aksi yönde karar verilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.’ görüşüne yer verilmiştir. Davacı tarafından iptali istenen çekin hamilinin bulunduğu, davacının verilen süre içerisinde istirdat davası açtığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına..” gerekçesiyle; iptali istenen çekin hamilinin bulunduğu ve süresinde istirdat davası açılması nedeniyle konusuz kalan davanın esasıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin yukarıda sözü edilen ara kararına ve nihai kararına karşı, davacı vekili tarafında istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı şirketin ticari ilişki kapsamında aldığı çekin kargoda zayi olması nedeniyle iptal davası açıldığını, … tarafından bankaya ibraz edilen çekte tahrifat yapıldığını, davacı şirket adına düzenlenen çekin, arakasında el yazısı ile davacı şirket unvanının yazılı olduğunu ve çekin sahte imza ile ciro edildiğini, bu nedenle ilgililer hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/118281 Soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, sahte olarak ciro edilen çekin tevdi edilmesine ilişkin taleplerin mahkemece reddedildiğinden mahkemenin 21.09.2021 tarihli oturumunda verilen ara karara ilişkin istinaf talebinde bulunulduğunu, çekin müvekkiline teslim edilmek üzere kargoya verildiği ve kargoda zayi olduğu, müvekkiline atfen yapılan ciroda kaşe kullanılmadan, el yazısıyla şirket unvanının yazılarak imza atılması nedeniyle ciro silsilesinin kopuk olduğunu, bu nedenle çek aslının mahkeme kasasına alınarak keşidecinin ödeme yapacağı yerin tayininin gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin 21.09.2021 tarihli ara kararının ve nihai kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne, açtıkları istirdat davasının sonucunun beklenmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve ödeme yasağı kararının devamına karar verilmiş; bu karara karşı ve aynı zamanda nihai karardan önce verilen ödeme yeri tayini talebinin reddine dair ara karara karşı, davacı vekilince yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Çek iptali istemlerinde, yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, 6102 sayılı TTK’nın 818/s bendinin atfıyla aynı Yasa’nın 758. maddesi gereğince iptali istenen çeki elinde bulundurana karşı davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verilmesi, bu süre içerisinde istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığı düşünülerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekir. (Yargıtay 11. HD 31.10.2016 tarihli 2015/11662- 2016/8538 E.K; aynı Dairenin 23.05.2016 tarihli 2015/10802- 2016/5494 E.K sayı ilamları). Somut olayda dava konusu çekin, davanın devamı sırasında üçüncü kişi tarafından ibraz edilmesi nedeniyle, mahkemece çeki elinde bulundurana karşı istirdat davası açmak için davacıya TTK’nın 763. maddesi gereğince süre verilip, davacının süresi içinde istirdat davasını açtığı ihtilafsızdır. Bu aşamadan sonra ödeme yasağı veya tedbir taleplerinin esasa ilişkin davanın açıldığı mahkemece karara bağlanabileceği de tartışmasızdır. Davacı ilk derece mahkemesinin nihai kararıyla birlikte 21.09.2021 tarihli ara kararının da istinaf konusu yapmıştır. Davacı vekili çek yönünden istirdat davası açıldığını belirterek ödemeden men kararının devamına, ayrıca ödeme yerinin belirlenmesine karar verilmesini istemiş, tevdi mahalli tayinli talebinin reddine karar verilmiştir. TTK’nın 818/s.maddesi yollamasıyla, çekin zayaı halinde poliçenin iptaline ilişkin 757 ile 763. maddeleri ile 764. maddesinin birinci fıkrasının uygulanacağını düzenlemiştir. Çek her halde bir banka muhatap gösterilerek keşide edileceğinden çek bedelinin banka hesabında muhafaza edilmesi yeterlidir. Mahkemece, ödeme yasağı hususunda konulan ara kararın devamına karar verildiğine göre, muhatap bankadan başka bir tevdi mahalli tayinine gerek bulunmamaktadır. Çekin istirdadı hakkında açılan davada mahkemece her türlü tedbire karar verilebilecektir. Buna göre ilk derece mahkemesince yazılı şekilde ara kararı ve nihai karar tesisinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.30.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle karar kesindir.