Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2204 E. 2021/1628 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2204
KARAR NO: 2021/1628
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26.10.2021
NUMARASI: 2020/171
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılamasında ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen ara kararına karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili dilekçesinde özetle; dosyaya bilirkişi raporunun sunulduğunu, bilirkişi raporuyla davalı tarafın haksız olduğunu, sırf zaman kazanmak için kötüniyetle dayanak icra takibine itiraz ettiğinin ortaya çıktığını, davalının 263.048,22-TL müvekkiline borçlu olduğunun rapor ile sabit olduğunu, müvekkilinini dava konusu alacağını rehinle temin edilmediğini, davalının haksız itirazı gözetildiğinde mevcudunu eksiltme, mal kaçırma kastından söz edilebileceğini, dolayısıyla İİK md. 257’nin hukuki şartlarının oluştuğunu, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile infazının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından yapılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 26.10.2021 tarihli ara kararıyla “…Talep, davalının borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi, menkullerinin muhafazası için ihtiyati haciz kararı veirlmesi istemine ilişkindir. Kural olarak; İİK’nun 257.maddesince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya 3.şahısta bulunan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Davacı tarafça tanzim olunan bilirkişi raporu alındığından bahisle ihtiyati haciz talep edilmiş ise de, davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz süresi dolmadığı , istemin yargılamayı gerektirdiği yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, davalının mal kaçırdığı yada kaçmak üzere olduğuna ilişkin dosyada delil bulunmadığı anlaşılmakla…” ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz için 23.10.2021 tarihinde talepte bulunduklarını, davalı tarafa bilirkişi raporunun 08.10.2021 tarihinde e tebligat ile tebliğe çıkarıldığını, rapora karşı 11.10.2021 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğunu, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporuna itiraz süresinin dolmadığı gerekçesi ile bu talebin reddedildiğini, dava dosyasında ihtiyati haciz talep tarihi itibari ile davalının bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin mevcut olduğunu, halen de farklı bir dilekçesine rastlanılmadığını, alınan bilirkişi raporuyla müvekkilinin haklılığını büyük ölçüde ispat ettiğini, mal kaçırma olgusunun ispatı ise UYAP sisteminde borçlu adına kayıtlı malvarlığının araştırılarak ulaşılabilecek unsur olduğunu, bu yönde bir araştırma yapılmadan salt mal kaçırma somut delili yok gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek,Yukarıda açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 26.10.2021 tarihli ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep, asıl dava içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Davacı vekili ihtiyati haciz istemini içeren dava dilekçesinde, davalıdan cari hesap alacağı olarak 153.048,22 TL alacağı bulunduğunu, ayrıca davacı tarafından cirolanarak verilen iki adet 75.000 TL lik çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davacıya iade edildiğini, daha sonra davacının verdiği 40.000 TL lik çekin icra takibine konu edilerek tahsil edildiğini, bu surette takip tarihinde davalı ödemesi mahsubuyla toplam cari hesapta davalıdan 263.048,22 TL alacaklı bulunduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesi istenmiştir. Davalı ise davacıya borcun bulunmadığını, 153.048,22 TL lik cari hesap borcu nedeniyle 2 adet 75.000 TL lik çekin ciro edilerek davacıya verildiğini, çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle davacıya bedeli ödenerek geri alındığını, çeklerin davacı tarafından iade edilmesinin ödendiğine karine teşkil edeceğini ileri sürerek davacının alacak iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve ihtiyati haciz için yaklaşık ispat ve yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istem reddedilmiş; bu ara karara karşı, alacaklı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamına ve davalı savunmalarına göre ve ayrıca davalı yanca bilirkişi raporuna itiraz edildiği gözetildiğinde, davacının davalıdan talep edebileceği alacak ve tutarı yönünden yaklaşık ispatın bu aşamada gerçekleşmediği gibi, alacak tutarı konusunda İİK 258 maddesinde aranan koşullar da bulunmadığı, kaldı ki değişen delil durumuna göre talep halinde ilk derece mahkemesince geçici koruma yönünde her zaman karar verilebileceği de gözetildiğinde,ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddi kararı isabetli olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.